22 Yıllık Tutsak Resul BALTACI’dan açık mektup

2 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi B-9 Şakran- Aliağa/ İZMİR

Merhaba Sevgili Arkadaşlar!

En içten ve en sıcak duygularla sizleri selamlıyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Keşke kağıt, kalem , zarf ve pula ihtiyaç olmadan yan yana ve yüz yüze özgür ve mutlu bir sohbet imkanımız olsaydı. Bazı sözcükleri hep tekrarlıyoruz. Hatta gereğinden fazla dile geliyor.  Örneğin mutluluk…  Kimi arkadaşlar dışarıdan bana mutluluğu soruyorlar, hatta kimi arkadaşlar sen, sizler bizden daha mutlusun(uz) diyorlar.

Bize, bana göre mutlu bir yaşam için bazı “evet'ler ve hayır'larımız” olmalıdır. Mutluluğun formülü ne para, ne aşk ne bol güneşli günler, ne de gençliktir. Mutlu olmak yaptığımız-yaptığınız işi sevmek, iyi yapmaktır. Kolektif düşüncedir.  Para mutluluk getirmiyor. Mutluluk yüce bir vicdan, özgür bir zihniyet huzuruna ve memnuniyetine çelik gibi sağlam bir irade, bir ruhun kararlılığına ve güvenine bağlıdır. Aslında çalışmak ve derin bir düşünceye dalmak bir bakıma ruhu mutlu kılıyor. Dünyayla ilgili, toplumla ilgili, özgürlüklerle ve insanlarla ilgili bütün düşünce ve görüşler aynı noktada birleşirler. Amacımız mutlu olmaktır ve buna ulaşmanın çeşitli yolları vardır. Dünyayı tanımak insana değerli bir ışık katar. Sokrates’e nerden geldiği sorulduğunda “Atina’dan” değil  “dünyadan” diye cevap vermiştir. Bilgelik hayatı, güzelliği ve zaferi sever.

Çiçero için ölüm korkunçtu. Çiçero çatan ölümü arzuluyordu; Sokrates ise umursamıyordu. Sağlık, bilinç, otorite, bilgi, zenginlik, güzellik ve bütün kavramları iyi okumak ve araştırmak gerekiyor. Yine direniş, onur, değerler, inanç ve yine teslimiyet, kölelik, ihanet gibi kavramları güçlü bir bilinçle sorgulamak gerekiyor. Bugün Ortadoğu büyük bir kaos içindedir. Özellikle yirminci yüzyıl liberalizm, faşizm, nihilizm, savaşlar, soykırımlar gibi büyük haksızlıkları bir saatli bombayı bırakır gibi bırakıp gitti. Bugün kim insanlık suçu işliyor DAİŞ, Boko Haram gibi çeteler. Bütün insanlık değerleri ayaklar altına altında... Bu zihniyete karşı durmak, insani değerleri savunmak ve güçlü bir şekilde örgütlenmek gerekiyor. Bütün demokratik devrimci ve insani değerleri öne çıkarmak ve her koşulda bunları savunmak gerekiyor.

Bu yılı hep birlikte özgürlüklerin, mutlulukların, güzelliklerin yılı yapmak bizlerin elindedir. Mesele en çok da bu değerleri savunmaktır. Onun için savaşanlar hangi hareket, hangi partiden olursa onun etrafında toplanma gereği vardır. Bu yıl ülkemizde bir seçim var. Bu seçimde bence toplumsal değerleri en fazla savunan mevcut partiler içinde HDP’dir. Çok güçlü toplumsal, demokratik ve özgürlükçü bir programa ve projeye sahip olan HDP bu anlamda öne çıkıyor. Düzen partileri bugüne kadar topluma açlıktan, yoksulluktan, ölümden, işkenceden başka hiçbir şey getirmemiştir. Bundan sonra da daha çok otorite,  daha çok katliam, daha çok ayrıştırmayı getirmek istedikleri açıktır. Yeni Osmanlıcılık ve yeni padişahlık sistemi arzuluyorlar. Büyük Rus aydın Puşkin’den şu sözleri paylaşmak istiyorum sizlerle: “ Hayat nereye baksan hep kırbaçlar, hep zincirler felaketi, utancı yasaların, köleliğin, çaresiz gözyaşları… Her yerde adaletsiz iktidar, kör inançların kanlı karanlığı içinde onlar aşktan utanırlar, kovarlar düşüncelerini, özgürlüklerini satarlar. Putların önünde boyun eğip para ve zincir dilenirler” der.

Bizce tüm kültürler içiçe girmiştir. Hiç biri tekil ve katışıksız değildir. Tümü melez, farklılıklar içeren tek parça olmayan yapılardır. Her şeyin ölçüsü insandır. Dostoyevski şu sözü bize bırakmıştır: “İnsanlık her zaman çok büyük bir sevincin var olduğuna inanmaya susamıştır.”  Rosa Luksemburg’un şu düşüncesi de bana ruh veriyor: “Harekete geçmeyenler kendilerini bağlayan zincirleri fark edemezler.”

Sevgili Arkadaşlar, hiç kimsenin adını yazmak istemedim mektuba. Bu mektubum bütün okurlaradır, bütün insanlaradır. Kısa ve öz olarak duygu ve düşüncelerimi sizlerle paylaşma mutluluğunu yaşıyorum. Deha şimdiden en samimi duygularla Newroz Bayramınızı kutluyorum. Dileğim odur ki bu özgürlük bayramı bütün insanlığa özgür ve eşit bir yaşam getirecek. Newroz Piroz be!

Selam ve Sevgilerimle,

Resul BALTACI

2 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi B-9 Şakran- Aliağa/ İZMİR