24 mahpustan ortak mektup: Doktor kelepçeleri açtırmıyor!

Bursa Kapalı Cezaevi'nde bulunan 24 mahpus ortak imzalı bir mektup gönderdi. Mahpuslar iki yıldır Bursa Şevket Yılmaz Diş Hastanesi'ndeki bir doktorun, 'Kelepçeli ellerinizi açtırmam, ister kabul edin ister etmeyin' diyerek kendilerini tedavi etmediğini söyledi. Mahpuslar tedaviyi reddettikleri için bu sefer de cezaevi idaresinin kendilerine soruşturma başlattığını belirtiyor.

DUVAR - Bursa H Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan 24 mahpus ortak bir mektup göndererek tedavi için gittikleri hastanede kelepçeleri doktor tarafından açtırılmadığı için tedavi edilemediklerini açıkladı. Mahpuslar iki yıldır diş tedavisi görmek için gittikleri hastanede doktorun kendilerine 'kelepçeli elleri açtırmam' dediğini söyledi. Aynı zamanda kelepçeli muayeneyi reddettikleri gerekçesiyle mahpuslar, cezaevi idaresinin disiplin cezalarıyla karşılaştıklarını söylüyor.

'KEYFİ  VE İDEOLOJİK BİR ŞEKİLDE...'

Mahpuslar iki yıldır Bursa Şevket Yılmaz Diş Hastanesi'ndeki bir doktorun kelepçeli muayene dayatmasından dolayı tedavi olmadığını söyleyerek Ceza İnfaz Sistemi'nde Sivil Toplum Derneği'ne yaşadıkları sorunları yazdı. Mahpuslar şikayetlerini şöyle anlattı: “Ne zaman hastaneye sevk edilmişsek Şevket Yılmaz Diş Hastanesi doktoru hiçbir gerekçe olmadan keyfi ve ideolojik bir şekilde kelepçelerimiz açılmadan 'Otur. Kelepçeli olarak ister tedaviyi ister kabul et ister etme benim sorunum değil. Ben kelepçeli tedavi etmekten başka tedavi etmem. Kelepçeli elleri açtırmam' diyerek bizi cezaevine geri gönderiyor. Bu uygulama iki yıldır böyle devam ediyor.”

'TEDAVİYİ KABUL ETMEDİN' SORUŞTURMASI

Mahpuslar kelepçeli muayeneyi reddettikten sonra bu sefer disiplin soruşturmaları ile karşı karşıya kaldıklarını belirtti. 'Tedaviyi kabul etmedi' diye haklarında soruşturma açılan arkadaşları olduğunu aktaran mahpuslar şöyle devam etti: “Hastaneye giden arkadaşlarımız hakkında, 'tedaviyi kabul etmediği' gerekçesiyle soruşturma açılıyor. Cezaevi idaresi de bunu fırsata çeviriyor. Ciddiyetle bağdaşmayan gülünç olan bu durum ortaya çıkmasına rağmen cezaevi idaresi sağlığımızı bize karşı bir baskı aracı haline dönüştürüyor. Özel doktora giderek diş tedavisi olan arkadaşlarımıza disiplin soruşturması da açılmış durumda. Oysa cezaevi idaresi sağlık sorunu olan insanların bu mevcut sorununu halletmesi gerekirken hastane doktorlarıyla ortak çalışırcasına bir yaklaşımla soruşturma açarak işin içinden çıkmaya başlıyor. Daha iki ay önce infaz hakimliği 'böyle bir duruma ceza veremezseniz' diyerek arkadaşlarımıza verilen disiplin cezasını bozdu. Doktorun bu yaklaşımı adeta bize işkenceye dönüştürüldü. Bu durumun düzeltilmesini ve tedavi olabilme imkanlarının oluşturulmasını istiyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş bu yaklaşımın bir an önce düzeltilmesini istiyoruz.”

TTB NE DİYOR?

Türk Tabipler Birliği'nin kelepçeli muayeneye karşı yayımladığı bildiri şöyle:

1. Hastanede karşılaştığımız mahkum bizim için bir hastadır. Bu bağlamda hasta hekim ilişkisinin konusu olmayacak şekilde şahsın yargılanmasına veya hüküm giymesine gerekçe olan nedenin araştırılması anlamlı değildir.

2. Kişinin hastaneye giriş kaydının yapılması sağlanmalıdır.

3. Hekim kendisini tanıtmalı, adını ve soyadını açıkça belirtmeli.

4. Muayeneler sırasında hastaların kelepçeleri açtırılmalı, klinik özgürlük koşullarına ve hasta haklarına uygun tam bir ortam sağlanmalı. Bunun için muayene ortamlarında hasta ve sağlık personeli dışında kimse bulunmamalı. Bu hasta ve hekimin hakkı ve hekimin görevidir.

5. Muayene sırasında herhangi bir travma bulgusu saptanırsa, bu bir tutanakla tespit edilmeli, kurum amirliği ve ilgili tabip odasına bildirilmeli.

6. Tanısal yaklaşım için gerekli olan tüm tetkikler istenmeli ve bu konuda dış etkilenimlere kapalı olunmalı.

7. Hastalığı, tedavisi ve prognozu ile ilgili bilgiler bizzat hastanın kendisi ile paylaşılmalı.

8. Tüm bu bilgiler sevk kağıdına ad, soyad ve diploma numarası açık olacak şekilde belirtilmeli.

9. Hastaneye yatırmanın gerekli olduğu durumlarda dış etkiye maruz kalmaksızın tıbbi kanaatin gerektirdiği şekilde tavır alınmalı. Bu konudaki itirazlar resmi evraka imzalı bir tutanak şeklinde geçirilmeli.

10. Mahkumların hasta yataklarına zincirlenmesi, kelepçelenmesi veya birtakım tıbbi girişimlerin bunların eşliğinde gerçekleştirilmesi mutlaka engellenmeli.

11. Hasta odalarında jandarma ve gardiyan bulundurulmamalı. Hastane ve eklentilerinde yetki ve sorumluluk hekimindir. Hekimler bu yetkilerini hekim dışı kişilere devredemez.

12. Mahkum koğuşları hastanelerin bir eklentisidir. Bu sağlık kurumunun iç işleyişinden hekim sorumludur. Burada bulundurulan hastaların tedavi ve bakımları aksatılmamalı. Gerekli sayıda sağlık personeli bulundurulmalı ve acil girişim için gerekli donanım sağlanmalı.

13. Hastaların tıbbi ve cerrahi tedavileri tıp dışı nedenler ve dinamiklerle aksatılmamalı.

14. Tüm hekimler bu tutumu almakla yükümlüdür, bu tutumlardan dolayı zarar gören hekimler bu durumu acilen en yakın tabip odası ve TTB'ne bildirmeli.

Kaynak: Gazete Duvar