50 OTOĞRAFÇI İLE 50 MAHPUSUN ORTAK SERGİSİ: "SUS-MA ! İÇERİDE DIŞARIDA SANSÜR VE OTO-SANSÜR"

SUS-MA !
İÇERİDE DIŞARIDA SANSÜR VE OTO-SANSÜR
 
Ülkemizde siyasal iklim giderek daha da kararıyor. Büyük bedeller verilerek kazanılan demokratik hak ve özgürlükler her geçen gün daha da daralıyor. Yaratılan dehşet ikliminden politik mahpuslar ve muhalif sanatçılar gibi dezavantajlı gruplar da etkileniyor. Bu koşullarda makro ve mikro iktidarların bazen artan bazen azalan oranda -on yıllardır- uyguladığı sansür, yaratıcılığa ket vuruyor. Toplumun nefes borularından en önemlisi “sanat” üretimi güdükleşiyor.  
Anayasanın 64. Maddesinde, “Devlet, sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı destekler” diye yazıyor ama konu “muhalif sanatçı” olunca yasalar rafa kalkıyor. Gerçeklerin bilince çıkıp hakikate dönüşmesini ve bunun sonucu da itiraz seslerinin çoğalmasını engellemek için içeride / dışarıda zabitlerine sansür kılıcı dağıtan muktedirler amaçlarına ulaşıyor, oto sansür yaygınlaşıyor.
İşte bu gerçekleri duyurmak, İçeride ve dışarıda uygulanan sansüre dikkat çekmek amacıyla “Görülmüştür kolektifi” ve “Redfotoğraf Grubu” olarak, “Susma Platformu”nun da desteğini alarak, “Sus-ma İçeride dışarıda sansür ve otosansür” adını verdiğimiz bir sergi hazırladık. Dışarıda eserleri yasaklanan muhalif sanatçılara dikkat çekmenin yanı sıra hapishanelerde tecrit edilen mahpusların da sesini duyurmak için onlarca hapishaneye girerek, tutuklu / hükümlü şair, yazar, ressam ve karikatüriste ulaştık. Onlardan yaratıcılıklarını görünür kılacağımız projemize katılmalarını, “sansür ve oto sansür” temalı resimler, karikatürler çizmelerini, şiir veya metin yollamalarını istedik.
Özellikle OHAL’den sonra hapishanelerde sürgün ve sevkler hız kesmediğinden bazı sanatçılara ulaşmada zorlandık. Mektuplarımız, fakslarımız hapishanelerde kayboldu, bazıları da “Görülmüştür – Kurumda yoktur” mührüyle geri döndü. Kimi zaman da hapishanelerde sık uygulanan “iletişim cezaları” nedeniyle sahibine verilmedi. Uzun uğraşlardan sonra ulaşabildiğimiz mahpuslar çizdikleri özgün resimlerini / karikatürlerini bize yollayıp projemize katkı sundular. Tutuldukları hücrelerde yetersiz malzemeyle çalışarak üretilebileceğini gösterdiler. Ayrıca onlarca mahpus yazar ve şair “içeride sansür ve oto sansür” sorunsalı hakkında metinler yolladılar.
Sonuç olarak tüm engellere rağmen elimizde sergi açacak bütünlükte yazı, resim ve karikatür birikti. Ancak daha ulaşamadığımız yüzlerce mahpus şair yazar ve çizerin olduğunu, hapishanede o zor koşullarda üretenlerin sayısının bu sergide yer alanlardan fazla olduğunu belirtmek istiyoruz.
Ayrıca redfotoğraf grubundan onlarca fotoğraf sanatçısı da dışarıda yaşanan sansürü fotoğraflarıyla betimleyip sergiye destek oldular.
Sonuç olarak amacımız;

  1. Ülkemizde sanatçılara / sanat eserlerine uygulanan sansüre, yasaklamalara, karartmalara, kamusal kaynakların ve mekanların “muhalif sanatçılara” kapatılmasına itiraz etmek, buna karşı mücadele yöntemlerini tartışmaya açmak,
  2. 2024 Yılı itibariyle hapishanelerde sayıları her geçen gün artan politik tutuklu ve hükümlünün varlığını dışarıdakilere yeniden anımsatmak, hapishane idarecilerinin “rehabilatasyon” yerine akıl almaz disiplin cezalarıyla, yasaklarla tecrit ettiği mahpus sanatçıların ruhsal sağalmalarına katkı sunmak,
  3. Bazı hapishanelerde “Hapishane yönetmeliği- tüzük yok sayılarak” keyfi olarak konulan kalem, kâğıt, kitap, dergi ve iletişim yasaklarına ve içeride üretilen eserlere uygulanan imha politikasına dikkat çekmek, en azından Türkiye’nin de imzaladığı (2006) Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Cezaevi Kuralları’na uyulmasını sağlamak amacıyla kamuoyu oluşturmaktır.

                    Görülmüştür Kolektifi ve Redfotoğraf Grubu adına
                    Adil Okay – Özcan Yaman