Antalya Cezaevi'nden mektup: 7 Kişilik Koğuşlarda 30 Kişi

ANTALYA - Antalya L Tipi Cezaevi'ndeki tutuklular, maruz kaldıkları hak ihlallerine dikkat çekerek, OHAL sonrası insanlık dışı uygulamalarla karşı karşıya bulunduklarını aktardı. Tutuklular ayrıca, cezaevindeki Abdulkadir Akdoğan isimli tutuklunun ölüm tehdidi altında olduğunu belirtti.

Antalya L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan siyasi tutuklu ve hükümlüler, cezaevinden aileleri aracılığı ile gönderdikleri mektupla, maruz kaldıkları baskı, keyfi uygulama ve hak ihlallerine dikkat çekti. Mektupta , Antalya’nın Kemer ilçesinde Balıkçı barınaklarına yapılan roketli saldırının ardından tutuklanan Abdulkadir Akdoğan’ın gözaltında işkenceye maruz kaldığı ve cezaevinde de baskı altında tutularak, sürekli ölüm tehdidi ile karşı karşıya bırakıldığı ifade edildi.

7 KİŞİLİK KOĞUŞLARDA 30 KİŞİ

15 Temmuz darbe girişiminden sonra ilan edilen OHAL ve çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) cezaevinin kapasitesinin çok üstünde bir doluluğa ulaştığını belirten tutuklular, cezaevindeki spor salonları, iş atölyeleri ve hobi odalarının da koğuşa dönüştürüldüğünü aktardı.

Mektupta 7 kişilik koğuşlarda 30 kişinin kaldığını ifade eden tutuklular, haftanın 3 günü 2'şer saat verilen sıcak su nedeniyle çok sayıda kişinin temizlik ihtiyacını gideremediğini kaydetti. Cezaevi yönetiminin Fethullah Gülen cemaatine üye oldukları gerekçesiyle tutuklanan kişileri bahane ederek keyfi uygulamalarda bulunduğunu aktaran tutuklular, uygulamalara karşı cezaevi idaresine verdikleri şikayet dilekçelerine de cevap verilmediğini belirtti.

‘HASTA MAHPUSLAR TEDAVİ OLAMIYOR’

Hasta tutukluların revire çıkmaları için yapılan başvurulara 10 günden önce cevap verilmediğini ifade eden tutuklular, hastane sevklerinde de kelepçeli muayene ve tedavi dayatıldığı için tutuklu ve hükümlülerin tedavi olamadan geri döndüklerini kaydetti.

Dilekçe ve mektuplarının işleme konulup konulmadığı konusunda ise bilgi sahibi olmadıklarını belirten tutuklular, haklarında açılan disiplin soruşturmalarının onaylanıp idare tarafından yürürlüğe konulduğunu görüş gününe çıkarılmadıkları zaman öğrendiklerini aktardı.

GÖRÜŞ SAATLERİ 20 DAKİKAYA DÜŞÜRÜLDÜ

Muhalif gazete ve dergilerin kendilerine ulaşmadığını belirten tutuklular, Özgürlükçü Demokrasi gazetesinin özellikle verilmediğini ifade etti. Kendilerine gönderilen kitapların da ulaşmadığını vurgulayan tutuklular, görüş saatlerinin 20 dakikaya düşürüldüğünü ayrıca ayda bir kez olan açık görüş hakkının iki ayda bir yapıldığını ifade etti.

Hafta bir yapılan 10 dakikalık telefon görüşmelerinin de 15 günde bir gün 10 dakika yapıldığını aktaran tutuklular, cezaevinde aile boyu tutulan kişilerin olduğunu ve bu aile bireylerinin haftada bir iç görüş hakkının da cezaevi yönetiminin keyfi uygulamaları ile engellendiğini ifade etti.

AMEDSPOR FORMASI CEZAEVİNDE DE ‘SAKINCALI’

Yine posta yolu ya da ziyaretçilerin aracılığıyla gelen bazı spor kulüplerinin formalarının verilmediğine yer veren tutuklular, özellikle Amed Spor'un formasının “sakıncalı” olduğu ve renklerinin sembol niteliği taşıdığı gerekçesiyle teslim edilmediğini aktardı.

Tutuklular, bıyık makası, cımbız ve tıraş makinesinin de kendilerine verilmediği gibi saçlarını 3 numaraya vurmaları için bir günlük tıraş makinesi verildiğini belirtti.

KARIŞTIR-BARIŞTIR BU DEFA ANTALYA’DA

Spor faaliyetlerinin neredeyse tamamen kaldırıldığını ve sadece ayda bir kez futbol sahasına çıkma şanslarının olduğunu aktaran tutuklular, siyasi tutukluların bulunduğu koridora adli tutukluların yerleştirildiğini ve adli tutukluların kendilerine karşı kışkırtıldığını kaydetti.

Tutuklular, 12 Eylül Askeri darbesinde cezaevlerinde uygulamaya konulan “Karıştır-Barıştır” yönteminin bilinçli ve keyfi olarak uygulandığının altını çizdi.

EMNİYETTE İŞKENCE İDDİASI

Yeni tutuklanan ve ilk defa cezaeviyle tanışan kişilerin yanlarına verilmediklerini, tehdit ve işkenceyle itirafçıların koğuşlarına konulduğunu kaydeden tutuklular, kendi koğuşlarına gelmekte ısrar edenlerin “Örgüt içine girerseniz sizi öldürürüz’’ şeklinde tehdit edildiğini iddia etti. Tutuklular ayrıca, Abdulkadir Akdoğan isimli tutuklunun emniyette elektrikli işkenceye maruz kaldığını ileri süren tutuklular, Akdoğan'ın kalas, cop, yaralarına tuz basma, araziye çıkarılarak darp etme ve yerlerde sürükleme gibi insanlık dışı uygulamalara da maruz kaldığını iddia etti.

'PKK'LİLERİN İÇİNE GİRERSE İNFAZ EDİN' TALİMATI İDDİASI

Akdoğan’ın ayrıca cezaevinde de ölümle tehdit edildiğini iddia eden tutuklular, emniyetten cezaevi idaresine Akdoğan’ın PKK’li tutsakların arasına girmesi durumunda infaz edilmesi talimatının verildiğini ileri sürdü. Akdoğan'ın yaralı halde tek kişilik hücrede tutulduğunu aktaran tutuklular, Akdoğan’ın dilekçe vererek hücreden çıkarılma talebine karşılık gardiyanlar, A.P., M. ve Y. tarafından “PKK’lilerin içine girersen emniyetin verdiği talimatı yerine getiririz” dediğini kaydetti.

Akdoğan’ın yakalandığı dönem yaşamını yitiren arkadaşı ile yerlerinin değiştirilmek istendiğini aktaran tutuklular, yaşamını yitiren kişinin Akdoğan’ın Reşit isimli arkadaşı olduğunu, Akdoğan’ın ise, yaralı olarak yanlarında olduğuna vurgu yaptı.

Kaynak: DİHA