Bandırma Hapishanesinden İzmir  İnsan Hakları Derneğine Mektup

“Süleyman Gültekin, Halil İdiz, Osman Bozkurt, Mahmut Demirel, Cemil YEĞİN  isimli arkadaşlarımız 12.05.2017 tarihinde gittikleri mahkemede işkenceden geçirildi. Aynı şekilde A.Aziz Alp, Nihat Malgaz, Delil Ufak, Sezai Damar, Muhammed Mahmo ve de daha bir çok arkadaşımız ya hastaneye  ya da mahkemeye gittikleri sırada işkenceden geçirildiler. “

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ’NE(İHD)

15 Temmuz darbe girişimi sonrası cezaevleri adeta sistematik işkence seanslarına dönüşmüş durumdadır. Her ne kadar darbe girişiminin üzerinden uzun bir süre geçmiş olsa da, o süreçte başlatılmış olan sıkıntılı ve insanlık onurunu rencide edici yaklaşımlar daha da sıklaştırıldığı gibi şimdi ise sistematik işkence noktasına varılmış durumda.

Bu işkenceyi yapanların haleti ruhiyesinin ne olduğunu, az çok yaptıkları işkencelerden anlayabiliyoruz. Yapılan  işkencenin ve işkenceyi yapanların kim olduğuna bakıldığında bunun neden yapıldığını anlamak zor olmasa gerek.

Bize yapılan işkence mahkemeye giderken ve hastaneye giderken orada görevli gardiyan ve götürecek olan asker tarafından işkence yapılmaktadır. Her ne kadar yasal olarak bir gardiyanın ve cezaevinde görevli askerin siyasi ideolojik bakış açısıyla hükümlüye-tutukluya yaklaşamaz denilse de, bize yaklaşım tam anlamıyla düşman bakış açısıyla oluyor. Bunun nedeni her ne kadar revaçta olan Kürt düşmanlığı gibi gözükse de aslında eskiden işbirliği içinde oldukları FETÖ Terör örgütüyle olan ilişkilerini kamufle etme gayesidir. Özellikle darbe girişiminin jandarma tarafından yapılması bunu gözler önüne sermektedir.

Hastaneye ve mahkemeye giden bir çok arkadaşımıza sistematik bir şekilde işkence yapılmış durumda. Ya aramaya karşı geliyorsun ya ellerini kaldırmamışsın arama yapmak için ya da çok hassas hale getirilen x-ray cihazının ötmesinden ötürü elbiselerimizi çıplak olacak şekilde çıkartmadığımız gerekçesiyle 10-15 asker-gardiyan tarafından saldırıya uğruyor ve işkenceye maruz kalıyoruz. Birçok arkadaşımız 20-25 yıl cezaevinde olmaktan kaynaklı birçok ağır kronik hastalığa yakalanmış durumda. Bu arkadaşlarımız sürekli tedavi görmek için hastaneye gittiklerinde bu tür işkencelere maruz kalıyorlar. Olası bir darp durumunun bu arkadaşlarımızın yaşamlarını yitirmesine neden olabilecek büyük bir risk de barındırmaktadır. Zaten yaklaşım gerçek anlamıyla düşmanca ve vücutta hasar bırakmaya yönelik bir yaklaşım. Aynı şekilde bir çok tutuklu arkadaşımız ve yargısal süreci devam eden bir çok arkadaşımız var. Bu arkadaşlarımız mahkemeye her gittiklerinde böylesi bir işkenceye maruz kalıyorlar.

Bizler kendi dünya görüşlerimizden dolayı cezaevinde olan politik tutsaklarız. Dünya görüşümüzden dolayı hiçbir kimse ve asker bizim üzerimizde tasarruf hakkına sahip değildir, olmamalıdır. Kaldı ki siyasi görüşe sahip olsak dahi biz her şeyden önce insanız ve insanlığımız dolayısıyla cezaevinde olsak bile yaşama hakkına sahibiz. Bu haklar ve daha bir çok insanlık hakkı yasal güvenceye kavuşturulmuştur.

Fakat bu haklarımız ya hiç göz önünde bulundurulmuyor ya da engelleniyor. Süleyman Gültekin, Halil İdiz, Osman Bozkurt, Mahmut Demirel, Cemil YEĞİN  isimli arkadaşlarımız 12.05.2017 tarihinde gittikleri mahkemede işkenceden geçirildi. Aynı şekilde A.Aziz Alp, Nihat Malgaz, Delil Ufak, Sezai Damar, Muhammed Mahmo ve de daha bir çok arkadaşımız ya hastaneye  ya da mahkemeye gittikleri sırada işkenceden geçirildiler.

Kendini her şeyi yapabilecek, her türlü işkence, darp vb. yapabilme gibi gören gardiyan ve askerlerin yaptıklarına karşı çıkılmaması durumunda hepimizin can güvenliği de dahil olmak üzere her türlü insani değerler ortadan kalkmış olacak. Bizler politik insanlarız. Ancak bu durum, başkalarının bize yapacağı işkenceyi ölümü meşrulaştırmaz.

Bu yüzden bu yapılanların önüne geçilmesi ve bunu yapanların kamuoyu vicdanı hem de hukukun gerektirdiği gibi cezalandırılması için derneğinizden yasal ve hukuki konu da yardım istiyor, bulunduğumuz cezaevine bir heyet dahilinde inceleme de bulunmanızı ve bakanlık, savcılık nezdinde girişimde bulunmanızı istiyoruz.

Saygılarımızla.

Vedat Bingöl, İnan Söylemez, Caner Günül, Bahattin Kartal, Cemil Yeğin, Mihdi Yılmaz, Şenol Acar, Cahit Abukan, Sedat Yıldırım, Taner Özant, Eyüp Sarı, İsa Kırbaş, Şükrü Demir, Engin Daşlık, Ruşen Okumuş

2 No’lu T Tipi Kapalı HAPİSHANESİ A-14

Bandırma/Balıkesir