26 Mart 2023
Sevgili Adil Hocam,
Ben size deprem olmadan hemen önce yazmış, 6 Şubat’ta postaya vermiştim. “Karşı Sanat” için olanları… Sonra depremin ardından 28 Şubat’ta yazmıştım nasıl olduğunuzu merak ederek.
Bugün Pazar. Cuma günü Birgül’e gelen kartınızda, kız kardeşinizi ve yeğenlerinizi kaybettiğinizi yazmışsınız. Hataydalarmış. Tarifsiz bir acı bu. “Başınız sağ olsun” demek bana pek bir şey ifade etmiyor. İçimden gelen “acınız acımızdır, yüreklerimiz yüreklerinizin yanındadır” demek. Ve unutmamak, affetmemek… Bir daha bu acılar yaşanmasın diye ne lazımsa yapmak boynumuzun borcudur.
Ben 19 Aralık günlerinde, Filistinli bir şairin İsrail’in Şatilla kampını kuşatmasını anlatan birkaç dizesini çok sık hatırlamıştım:
“Üstümüze kapanıyor bir dünya
Son boğaza gelene değin
Ve koparıyoruz uzuvlarımızı
Geçebilmek için…”
Şimdilerde de sıkça hatırlıyorum… Daha çok umut, daha çok cesaret, daha çok cüret ile bize ölümlerden ölüm yağdıran burjuva sınıfı alt edeceğiz. Burjuva sınıfın yanına kar kalmayacak bunlar. İşte bu yüzden tam da şimdi politika, devrimci politika vakti. Emekçilerin kendi kaderlerini kendi ellerine alması için ne gerekiyorsa yapma vakti.
Çok şey var içimi yaka yaka demek istediğim. Yüz binden fazla insan, anne, baba, kardeş, çocuk, sevgili, dost… bir günde ölmüş gitmiş ve bu memlekette taş yerinden oynamamış… Milyonlarca insan kaderine, yardımseverlerin insafına, iyi niyetine terk edilmiş. Sanki bunca devasa toplumsal zenginliği, bu emekçi kuşaklar yaratmamış gibi, günün sonunda yardıma muhtaç bırakılmış… ama bu devran dönecek… Döndüreceğiz. Ancak o zaman soğuyacak içimiz…
Buradaki tüm devrimci kadınların acınıza ortak olduğunu bilin. Tüm arkadaşların çok selamları var size…
Kendine iyi bakın. Tüm ailenize sevgilerimizi yolluyoruz.
Umutla-Dirençle
Zuhal SÜRÜCÜ
Kadın Kapalı Hapishane B-6
Bakırköy/İSTANBUL
Fotoğraf: Özcan Yaman
- 5 gösterim