Elazığ Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan 22 kadın, neredeyse her hafta cezalara çarptırıldıklarını bildirdi. Koğuşlarda 6 kameranın bulunduğunu ve Adalet Bakanlığı'nca kaldırılmaları istenmesine rağmen kaldırılmadığını belirten kadınlar, kameraları örttükleri için 30 kişiye hücre cezası verildiğini kaydetti.
Elazığ Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda kalan Sevim Ekin, Halime Acar, Songül Aydın, Mevlüde Şık, Şengül Mehmetoğlu, Emine İnan, Aysel Kayavurucu, Narin Tok, Emine Erkan, Fethiye Okçiçek, Kübra Çelik, Remziye Karadağ, Necmiye Boz, Sıla Türkmen, Naciye Sevük, Ahiret Turan, Dicle Bozan, Mizgin Özatiz, Gülistan Seçkin, Eshar Hasan, Besime Halis ve Yeliz Çopur 27 Ağustos’ta kaleme alarak gönderdikleri mektupta yaşadıkları hak ihlallerini anlattı.
8 Haziran 2018 tarihinde Elazığ T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan R Tipi olan ve daha sonra Adalet Bakanlığı tarafından Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na dönüştürülen cezaevine sevk edildiklerini bildiren kadın tutuklular, “R Tipi Ceza İnfaz Kurumu hasta tutuklular için dizayn edilen bir cezaevi. Sadece bir koğuşta 6 adet kamera bulunmakta ve birçok gözetleme penceresi vardır” diyerek sürekli gözlendiklerini kaydetti.
BAKANLIĞIN KALDIRILMASINI İSTEDİĞİ KAMERALAR İÇİN 30 KADINA HÜCRE CEZASI VERİLDİ
Söz konusu kamera ve gözetleme pencerelerinin Anayasal güvence altına alınmış olan kişi hak ve özgürlüklerini kısıtlayan, beraberinde özel yaşamın gizliliği ilkesine aykırı uygulamalar olduğunu kaydeden kadın tutuklular, şunları kaydetti: “Bu sebepten ötürü koğuşumuz adına iki temsilci arkadaşımız kurum yetkilileriyle görüşerek kamera uygulamasının kaldırılmasına dönük taleplerimizi ilettiler. Bununla kalmayıp tüm yetkili mevkilere, sivil toplum örgütlerine bu uygulamanın kaldırılmasına dönük girişimlerde bulunmaları için mektuplar gönderdik. Ancak taleplerimize dönük olumlu hiçbir dönüş olmadığından bizler de kameraları zarar vermeyecek şekilde kapattık. Bu süre zarfında bulunduğumuz cezaevine Adalet Bakanlığı tarafından kamera uygulamasının kaldırılmasına dönük karar gelmiş olmasına rağmen bu karar biz kameraları kapatana kadar tarafımıza iletilmedi. Ve biz 30 kadın tutsağa hücre cezası verildi. Bununla da kalmayıp havalandırmamızda bulunan kamera açıldı. Bununla beraber revir günlerimiz haftada bir gün olması gerekirken 20 günde bire çıkarıldı. Çıkarıldığımız revir doktoru tarafından gerekli muayeneye tabi tutulmadan her rahatsızlığımıza ‘psikolojik’ denilip koğuşumuza gönderilmekteyiz.”
‘ASKERİ NİZAMDA TEKMİL, KOLA GİRME UYGULAMASI DAYATILIYOR’
İhlallerin bununla da sınırlı kalmadığının altını çizen kadınlar, “Son zamanlarda kelepçeli bir şekilde çıkarıldığımız cezaevinden, askeri nizamda tekmil, 5-6 silahlı askerin güvenliği altında olmamıza rağmen kola girme uygulamaları dayatılmaktadır. Anayasal ve vatandaşlık hakkımız olan tedavi hakkımız bu şekilde gasp edilmektedir. 10 yıl önce yürürlükten kaldırılan cezaevi tüzüğü OHAL’le beraber tekrar birçok cezaevinde uygulanmaya konulmuştur. OHAL ve sonrası cezaevleri kendi başına bir cezalandırma sistemi olurken, siyasi tutsaklara verilen disiplin cezaları, cezaevi dışında bir cezalandırma sistemidir. Yaşanan hak ihlalleri bu tüzüğe dayandırılarak meşruiyet kazandırmaya çalışılmaktadır” diye kaydetti.
‘NEREDEYSE HER HAFTA DİSİPLİN CEZALARI VERİLİYOR’
Düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında attıkları sloganlar nedeniyle neredeyse her hafta disiplin cezalarına çarptırıldıklarının kaydedildiği mektupta, “Dışarıdaki aile ve arkadaşlarımızla ilişkilerimiz koparılmaya çalışılıp sistematik bir şekilde tecrit uygulanmaktadır” denildi. Yeni gelen kurum müdürünün keyfi isteğiyle temsilciliklerinin kabul edilmediğini bildiren kadınlar, “Bu sebepten dolayı tüm diyalog girişimlerimiz cezaevi yetkilileri tarafından engellenmiştir. Yukarıda belirtmiş olduğumuz hak ihlalleri dışında da bir çok ihlale maruz bırakılıyoruz. Elzem olan taleplerimizi belirtmek adına yazacaklarımızı sınırlı tutmaya çalıştık. Temsilciliğimiz muhatap alınıp taleplerimiz yerine getirileceği süre zarfına kadar bizler hukuki hakkımız olan sivil itaatsizlik eylemlerine başlayacağımızı belirtiyoruz.”
Kaynak: Mezopotamya Ajansı
- 101 gösterim