Sevgili Adil,
Değerli dost. Yolladığın kartı aldım. Nereden başlayacağımı bilemiyorum. Başta kız kardeşin, yeğenlerin, on bir yakının/yakınlarımız olmak üzere hepsi için sana ve tüm Okay ailesine başsağlığı diliyor, seni devrimciliğin bütün içtenliğiyle kucaklıyorum, acını paylaşıyorum.
“Zor zamanlar” demişsin ya biliyorsun bu zordan da öte. Kentler dolusu insanımız öylece bizden koparıldı. O güzel Antakya, o güzel insanlar ihanete uğradı, kıyıma uğradı. Önlenecek bir şey, geldiği görünen bir şey, bugünün muazzam imkanlarına rağmen engellenemiyorsa bu bir katliamdır. Öfkeliyiz heval Adil, içliyiz, kızgınız, kırgınız. Kendimize de. Zira amacımıza ulaşsaydık yaşaması gereken, yaşamayı en çok hak eden bunca insan yaşıyor olacaktı.
Elbette atlatacağız. O kentleri yeniden kuracak insanlar, içinde çoğalarak mutlu da olmayı başaracaklar. Yarınlara inanıyorum, inanıyoruz. İnsan celladı kapitalizmi, insan, yani kurbanları yenecek orası da eyvallah. Ama işte duygusalca olsa da yine de bunca kaybettiğimize, ölülerimize ne diyeceğiz.
Yeğenimin eşi Ali, Antakyalıydı. Kuzenlerini yitirdi. Aileyi ablamlar İstanbul’a getirdiler. Fakat Antakyalı Antakya dışında yapamıyor. Almanya’daki çocukların yanına gidecem demiş, damadın anne babası. Ali diyor, orada da yapamazlar. “Geri Döneceğiz” kampanyalarını güçlendirmek lazım. Antakya kendi insanıyla, kültürüyle, bizim Arap kardeşlerimizle, Nusayri gelenekleriyle Antakya oluyor. Kiliseleriyle, cemaatleriyle. Sahip çıkmazsak oraya başka bir kent yerleştirirler. Orası çetelere kalacak diye korkuyorum. Fakat Antakyalı mücadelecidir. Dişle, tırnakla, umutla kadim yurduna sahip çıkacaktır. Buna inanıyorum hem de içtenlikle.
Sen nasılsın bilmiyorum. Tülin arkadaş, Öykü, akrabaların… Sabır ve güç diliyorum can dost. Keşke yanınızda olabilseydim. Bir işin ucundan tutabilir, birine el verebilirdim. Maalesef hiçbirini yapamıyorum. Yaşadıklarınızı hayal bile edemiyorum. Fakat bir şeye inancım tam; atlatacak ve kayıplarımız için hep birlikte çok daha güçlü olacağız. Bu süreçte senin gibi aydınlık yürekli insanlarımız çoğumuza örnek olacak, umut verecek. Biz ki canımızı, ruhumuzu, bilincimizi, kalemimizi halklarımızın emrine vermişiz, karşılık beklemeden, şimdi bunu daha da çok yapacağız. Başka yolu yok. Daha dün ve bugün yıkılan binaların üstünde seçim mitingleri yapıldı, yapılıyor. Daha ölenlerin kanı kurumadan… Bu rezaletten artık kökten kurtulmak şart.
Fark ettiğin üzere hem acılı hem öfkeliyim. Senin kartla da acım arttı. Kaybettiğin tüm o canlara o güzel gün geldiğinde de bir selam yollarız, kalbimizin en güzel yerinde.
Kendine çok iyi bak dost. Daima yanındayım. Tekrar başın sağ olsun. Seni sıkıca kucaklıyorum.
Buradaki arkadaşların baş sağlığı dileklerini yolluyorum.
Sevgilerimle.
Ergül ÇİÇEKLER
1 Nolu F Tipi Hapishane C-70
PTT Hapishane Şubesi/KOCAELİ
- 13 gösterim