Eylem Baş'tan mektup var

Kısa bir süre önce hapishanede şiddete uğrayan kadın tutsaklardan Eylem Baş'ın yeni gelen mektubunu yayınlıyoruz.

Eylem Baş

Kadın Kapalı Hapishanesi

Gebze - KOCAELİ

***

03 Mart 2015

Merhaba Adil,

Yaşam yüzünü yeni bir mevsime döndü artık. Ben de ‘yan etkisi’ bol olan bir mevsime. Malum sonbahara. Dün coşkulu bir sağnak yağmur vardı burada sevgili Adil. Bu sabah spor yapmak için havalandırmaya çıktığımda müthiş güzel bir sabah serinliği ve taptaze bir hava karşıladı beni. Olacak bu ya hemen etkisini gösterdi bende ve kanın damarlarımdaki akışını hızlandırdı. Çocuk gibi şenlendim...

Pat diye görüverdim öyle, ortadan küçük bir merhaba kurtarmaz artık beni bu vukuattan sonra. Onun için büyük bir MERHABA deyivereyim de, bir umut kurtarmış olayım kendimi. Hem malumumuz, epeyce bir zamanda geçti sana bu çirkin el yazımla da olsa bir ‘Merhaba’ demeyeli. Ama elbette Fadime yoldaşıma gelen kart ve mektuplarından azda olsa takibim vardı sana dair. Velhasıl iyi olduğunu biliyordum.

Sorunumuz başladı. Kaldığımız hücre küçük olduğu için, idareden büyük yer\koğuş isiyorduk. Biraz kavgalı gürültülü de olsa, iki aydır yeni koğuşumuzdayız. Yeni koğuşumuz 12 kişilik (biz 7 kişiyiz). Biz de biraz rahatlamış olduk.

Gerçi hapishane olur da, sorun biter mi? Şimdi de idare bizi dostlarımızdan tecrit etmeye çalışıyor. Eskiden PKK’li arkadaşlarla ortak etkinliğe-voleybola vs.çıkıyorduk, son aylarda bu hakkımızı gasp ettiler. Çözmeye çalışıyoruz. Bakalım duruma paralel, çözemezsek sizlerle de daha geniş paylaşırız.

Sevgili dost, her şeye rağmen bizlerin temel gündemi, her daim dışarıdaki gelişmelere paralel kendi çalışmalarımız, gündemlerimiz oluyor diyebilirim. Yani her şeye rağmen moralimizi, coşkumuzu diri tutuyoruz.

(…)

Çalışmalarınızda başarılar diliyor, sevgi ve selamlarımı gönderiyorum. (…) Kendinize çok iyi bakın. Görüşmek üzere.

Eylem Baş

12.09.15

Görülmüştür notu:

Eylem Baş ve arkadaşlarının şubat ayında uğradıkları saldırı hakkında haber:

Özlem Aydın, cezaevinden avukatına gönderdiği faksta yaşadıklarını özetle şöyle anlattı:

“9 Şubat 2015’te gideceğimiz Gebze İnfaz Hakimliğindeki duruşma öncesi, X-ray cihazının orada asker araması dayatıldı. Kabul etmediğimizde ise hapishane personeli amirlerinden aldıkları talimatla, kimi arkadaşları yerlerde sürükleyerek askere teslim ettiler. Asker kadınlar ise saldırıp arama odasına koydular. Burada arama yapılmıyor, işkence yapılıyor. Odaya beni aldıklarında saçlarım yolundu, yere yatırıldım, kafam iki defa beton zemine vuruldu. Arama odasında yere yatırılıp dizlerimin üstüne oturdular, kadın askerlerden biri dizini anal bölgeye bastırdı. Bütün bedenimi bastıra bastıra, evire çevire elden geçirdiler. İki defa kalbime baskı yapıldı, memelerimi en iğrenç, sapıkça şekilde evirip çevirdiler. Diğer arkadaşlarımdan Zeynep Gonca Karakoç saldırıdan sonra koğuşunda bayıldı. Gamze Eroğlu’nun kolu fena halde ezildi. Kader Fındık’ın alnı beton zemine çarpmış. Eylem Baş’ın sırtına tekme ile vurulmuş. Banu Özcan’ın yüzüne dizle çökülmüş, sırtına tekme ile vurulmuş. Yıldız Keskin’in boynunu tırmıklamışlar. Kadın avukatlardan duyarlılık bekliyoruz.”

Avukat Hanboyat ise cezaevindeki aramayı infaz memurunun yaptığını, askeri personelin arama yetkisinin olmadığını söyledi. Hanbayat “Müvekkilim suç duyurusunda bulunmuş, biz de dilekçe vererek takip edeceğiz” dedi. Yeni Demokrasi Aileleri Birliği'nden Tekin Yıldız ise Aydın ve arkadaşlarının disiplin cezaları nedeniyle mahkemeye götürüldükleri 9 ve 16 Şubat’ta iki kez darp edildiklerini belirterek “Özlem Aydın, disiplin cezası nedeniyle gittiği mahkemede savunma yaparken ‘başbakan hırsız’ demiş, bunun üzerine kadın jandarmalar ‘sen başbakanımıza nasıl hırsız dersin’ demiş. Bunun gibi başka tutuklulara da taciz ve hakaretlerde bulunulmuş. Dayatılan uygulama insanlık dışı” diye konuştu.

Kaynak: ozgurkocaeli.com

Benzer Yazılar