25.05.2024
Cumartesi Annelerine ve Tüm Kayıp Yakınlarına
GÖZYAŞIMLA GÖMMEYİN BENİ
1)
Düğümlendi nefesimde bin dakika
Bin saat takıldı yüreğime
Bin gün ezdi ruhumu
Dokundu iç dünyama
Tamı tamına bin hafta
Ey oğul,
baba,
eş,
Sevgili
Bir bilsen nasıl geçirdim
Bunca beklemenin ızdırabını
Her nefes soluyuşuna
Her ayak sesine
Her kapı gıcırtısına
Her gelen sese kulak kabarttım
Hayal kurdum her doğan güneşle
Her güneşin batışına
Taptaze bir umut yoğurdum
İsmini sayıkladım gecenin karanlığında
Gökte ışıldayan yıldızlar kervanında
Gözlerini aradım
Karanlığın perdesini delen
Ay ışığının altında bekledim
Her an geleceksin diye
Hep açıktı yüreğimin kapısı
Kilitle tanışmadı hiç
Evimizin kapısı
Hep sıcaktı yatağımız
Bıraktığın gece gibi
Sevgimiz besliyordu ruhumu
Duygum düşünceni ararcasına
Aklım,
Hayallerimi büyütüyordu
İç dünyamı eziyordu duygularım
Nasıl yaşadım bunca ızdırapla
Hani son bakışımız
kucağımıza sığınmıştı
Son dokunuşlarımız alev alev
Yakmıştı yüreğimizi zamansız veda
Son günün gecesinde
Sıcak gülücüklerimiz öpmüştü dudaklarımızı
Her vedasız ayrılık
ülkemizde kefensiz bir
bekleyiştir.
2)
Çok sevdiğin
Saç örgülerimin her teline
Kar taneleri konsa da
Hep kınaya tuttum
Döneceğin an
Kar tanelerini görmeyesin
Yüreğin kanmasın
Yanan yüreğim sana dokunmasın
diye
Doğanın döngüsel
Hakikatinden kaçamazdım
Aklaşan saçlarım
Derinleşen yüz kırışıklıklarım
kamburlaşan sırtım
kireçlenen dizlerim
Feri sönmüş gözlerim
Titreyen ellerim
Depreme yakalanan dişlerim
İncinen duygularım
Ben de tabi idim
Yaşayan an ve zamana
Ama
Ne yüreğime
Ruhuma
Ne de duygularıma söz geçiriyordun
Hiç ama hiç
eskimeyen
ve yaşlanmayan tek yanım
sana olan özlemim idi
İple çekerdim cumartesiyi
O gün
Seni kucaklayıp
Eşsiz kokunu içime çekecekmiş gibi
Bir sevinç rüzgarı
sarardı beni
Gitmesem Galatasaray Meydanı’na
kendimden vazgeçmiş gibi
Bir huzursuzluk
Gelip otururdu yüreğime
simsiyah bulutlar
kıskanıyordu gözyaşlarımı.
3)
Sensiz geçen her an
Doğum sancıları kadar acı
Kabuk tutmayan yara gibi taze
Buz tutan beden gibi soğuktu
Güneşi hisseden
Duyguların sevinciyle
kavuşacağımız günün mutluluğunu
Besledim yüreğimde.
Ömrümde
En fazla duyarlı olan organım
kulaklarım idi
Yabancıydı dilim
söz
ve kelimeye
sonbaharın mevsimiydi göz pınarlarım
unutmuştu gülümsemeyi dudaklarım
Bakışlarım iz sürüyordu
Ne kadar da
Bağlandım haber bültenlerine
Her spikerin olayları dizmesine
kesilirdi her hücrem radar misali
Evin ahalisinin dudakları arasında
Fısıltıya çıkan sözcüklere,
Tandırın başındaki
kadın sohbetlerine
kızlarımın
ve oğullarımın ana kazınan bakışlarına,
Torunlarımın safça
Bana anlatılan havadislere
Öyle çok acı habere
Tanık oldum ki
Nefesim kalbimin ritmini-
Sayıklıyordu.
Kimilerinin bedeni asit kuyularında
kiminin hiç uğramadığı yolların
kenarında gömülü
kimi domuz bağıyla işkencede
kimileri bodrum katlarındaki
Toplu mezarlarda
kimisinin de kuytu köşelerde bulunan
saati, tesbihi, gömleğinde bir parça,
kimisinin saç tokası
saçının rengine bürünmüştü.
4)
İz aradım bir ömür
Ömür yetmedi kemikleri bulmaya
Nöbeti kızıma,
Oğluma,
Torunlarıma bıraktım
Hangi anne
Çocuklarına acıyı miras bırakır ki
Dayandım hep
Yüreğimin yarası
kimseye dokunmasın diye
Hep gecenin karanlığında ağladım
Kimse hissetmesin diye
Bu dünyada tek arzum
Gözyaşımla gömmeyin beni
kaybedilen çocuğumun kemiklerinin
Gözyaşımla mezarını suluyayım
Duygularımla kefen olayım bedenine
Örtecek toprak özlemim olsun
Dua okuyayım kemiklerine
Anne duygusuyla
Yakılıp kül edilen kemiklerini
Hasretimle yoğurayım
Kemiklerini buldum diye
İkimize mezar kazayım.
25.05.2024
Adil ABİ
Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishane C-Blok-4. Koridor
C.3.21. Hücre
Döşemealtı/ANTALYA
- 74 gösterim