Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan hasta tutuklu Fatma Tokmak’ın sağlık durumu kötüleşti. Çektiği ağrılar nedeniyle geceleri uyuyamaz hale gelen Tokmak, sık sık baygınlık geçirmeye başladı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) verilerine göre; cezaevlerinde 604’u ağır olmak üzere bin 605 hasta tutuklu var. Sağlık durumları kaldıkları cezaevi koşullarında günden güne kötüleşen hasta tutukluların, tedaviye ulaşma konusunda yaşadığı sorun ve sıkıntılar, etkisini sürdüren Kovid-19 salgını koşullarında daha da büyümüş durumda. “Salgın tedbirleri” adı altında tecrit içinde tecride maruz bırakılan hasta tutuklulardan biri de 20 yıldır cezaevinde bulunan Fatma Tokmak.
1996 yılında 2,5 yaşındaki oğlu Azad ile birlikte Kocaeli’de gözaltına alınan Tokmak’a, “örgüt üyeliği” gerekçesiyle müebbet hapis cezası verildi. Cezaevine girmeden önce herhangi bir sağlık sorunu bulunmayan Tokmak, gördüğü işkence ve cezaevi şartları nedeniyle ileri derecede kalp kapakçığı hastalığı, bronşit ve astıma yakalandı. Düzenli olarak tedavi görmesi ve ilaç alması gereken Tokmak, 2006’da hastalıkları gerekçesiyle ‘yurt dışı yasağı’ konularak tahliye edildi. Ancak cezasının Yargıtay tarafından onanması üzere 2010 yılında yeniden Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’ne konuldu.
TAHLİYE EDİLMEDİ
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Tokmak’a dair 23 Temmuz 2014’de hazırladığı raporunda, astım ve romatizmal kalp hastalığına bağlı ileri derece mitral ve triküspit yetmezlik, ileri derece mitral darlık ve arteryel ve pulmoner hipertansiyon hastası olmasından ötürü yaşamının tehlikede olduğu gerekçesiyle tahliye edilmesi talebinde bulundu.Ancak Adli Tıp Kurumu (ATK), aksi yönde verdiği raporuyla Tokmak’ın tahliyesini engelledi.
DURUMU AĞIRLAŞIYOR
Fatma Tokmak’ın avukatlarından Jiyan Kaya, AİHM’in hakkında verdiği ‘ihlal’ kararına rağmen müvekkilinin tahliye edilmemesinin evrensel hukuk ilkelerine aykırı olduğunu ifade etti.
Tokmak’a dair yine 2019 yılında bulundukları ‘yeniden yargılama’ taleplerinin de karşılanmadığını belirten Av. Kaya, salgın tehdidi dolayısıyla Tokmak’ın serbest bırakılması için yine bir başvuruda bulunduklarını paylaştı. Kaya, “Bakırköy İnfaz Hakimliğine yaptığımız tahliye talebimiz karar verecek yetkililerinin kendileri olmadığı gerekçesiyle reddedildi. Yetkili yer neresi orasını da göstermedi. Bu konuda karar vermek istemiyorlar. Ancak Tokmak’ın durumu günden güne ağırlaşıyor. Ağırlaşmasının nedeni de cezaevi şartları. Koşullar işkence olarak uygulanıyor” dedi.
GECELERİ UYUYAMAZ HALDE
Müvekkili ile 9 Kasım günü görüştüğünü belirten diğer avukatı Jiyan Tosun ise Tokmak’ın 23 Mart tarihinden beri hastaneye götürülmediği bilgisini aktardı. Tokmak’ın en son Yedi Kule Göğüs Hastalıkları Hastanesi’ne götürüldüğünde, ön tedavide ciğerlerinde bir sorunun tespit edildiğini ancak doktorla yaşadığı bir tartışmadan dolayı jandarmaların tedavinin tamamlanmasına izin vermeden cezaevine geri götürdüğünü söyleyen Tosun, şunları belirtti: “Ciğerindeki durumun ne olduğunu da bilmiyoruz. Revirde kan tahlilleri yapılıyor ancak yeterli değil. Uzman bir kardiyolog veya doktor tarafından tedavi edilmiyor. Normalde her hafta düzenli olarak kan değişimi yapması lazım. Ancak şu an bu durum cezaevinde ve 15 günde bir yapılıyor. Görüşmemizde, göğsünde ve kollarında morarmalar ve şişkinliklerini olduğunu söyledi. Ayrıca nefes darlığı nedeniyle geceleri uyuyamıyor. Zaman zaman ise içerde baygınlık geçiriyor.”
SAĞLIK HAKKI ENGELLENİYOR
Tokmak’ın tedavisinin yapılmadığını, yapıldığı taktirde ise 14 gün boyunca karantinada kalma şartı dayatıldığını dile getiren Tosun, “Bu kadar hasta bir insan tek başına nasıl 14 gün boyunca karantina hücresinde kalabilir. Tokmak, karantina koğuşlarının gardiyanlar tarafından yeterince kontrol edilmediğini ve bir baygınlık veya rahatsızlık yaşadığı taktirde sesini duyuramayacağından korkuyor. Cezaevinde başka hasta tutuklular da olduğu için Tokmak, onlarla birlikte hastaneye götürülüp karantina koğuşunda kalma talebinde bulunuyor. Ancak cezaevi idaresi bu talebe olumlu veya olumsuz yanıt vermeyerek, ‘bakarız’ diye geçiştiriyor. Hala bir geri dönüş yok” diye konuştu. Av. Tosun, durumun hukukla bağdaşmadığını belirterek, “İnsanın en temel hakkı olan sağlık hakkına erişim engelleniyor” diye belirtti.
MA / Mehmet Aslan
Kaynak: Mezopotamya Ajansı
- 18 gösterim