İnfazı Yakılan Mahpuslardan Mektup Var

“Ben de dahil birçok arkadaşın infazı 'Üç Hücre Cezası' nedeniyle yakıldı. Yani amaç hasıl oldu. Ne demek 'İnfaz yakmak?' İnfaz Kanunu'na göre politik tutsaklara verilen hapis cezalarının infazı 3/4 şeklinde uygulanıyor. İnfaz yakıldığında verilen hapis cezasının tamamı yatırılıyor.”

Veysel Kaplan

2 No'lu F Tipi Hapishane

Kandıra/Kocaeli

Sayın Adil Okay Merhaba;

Burada keyfi uygulamalar her zamanki gibi devam ediyor.

Kameranın görüntü almasının engellenmesi için- havalandırma ve hücreyi görüp gün boyu denetleyen gözetim sistemidir- kameranın önüne asılan elbise, ayakkabı boyası ile camın boyanması, veyahut cama kağıt yapıştırılması yolu ile engellenen görüntü alınmasına karşılık Kandıra 2 Nolu F Tipi Hapishanesi Müdürlüğünce "Kurum araç ve gereçlerine zarar vermek"ten hücre cezaları verilmiştir.

Kesinlikle zarar verilme gibi bir durum olmamasına rağmen Kocaeli İnfaz Hakimliği ve akabinde Kocaeli Ağır Ceza Mahkemesi tarafından bu cezalar onaylanmıştır. Hepsi bu kadar değil elbet. Kamera camına dokunmayan, arasında onbeş, yirmi santim mesafe aralık olacak şekilde görüntü alınmasını engelleyen elbise asıldı diye- fiziki şartlardan ancak bu mesafede elbise asılabildiğini belirtelim- "kameraya zarar vermekten" 1 gün ile 219 gün arası değişen hücre cezalarının tutsaklara verilerek cezalandırılmasının kanuni gerekçelerinin aranması boşuna çünkü bu uygulamalar kanuni değil siyasidir.

Amaç politik tutsakların infazının yakılmasıdır.

Nitekim ben de dahil birçok arkadaşın infazı 3713 sayılı "Terörle Mücadele Kanunu'nun" 17/2 maddesine dayandırılarak "Üç HÜCRE CEZASI" nedeniyle yakıldı. Yani amaç hasıl oldu. Ne demek "İnfaz yakmak?" İnfaz Kanunu'na göre politik tutsaklara verilen hapis cezalarının infazı 3/4 şeklinde uygulanıyor. İnfaz yakıldığında verilen hapis cezasının tamamı yatırılıyor. Örneğin denetimli serbestlik yasası uygulanması halinde- sen bir yılda bırakılma- 3 yıl 8 ay yatması gereken, ya da denetimli serbestlik uygulanmadığında bile 4 yıl 8 ay hapis yatması gereken örgüt üyesi cezası verilmiş bir kişi infazı yakıldığında 6 YIL 3 AY hapis yatması gerekiyor. Müebbet hapis cezası yakıldığında doğrudan bu ceza 36 YILA çıkmaktadır. Yani kameranın görüntü almasını günlük özel yaşamları denetlenmesin diye kamera camını kağıt, boya veyahut elbise ile kapatmanın bedelini politik tutsaklar yılları bulan hapis CEZALARI ile ödüyorlar. Büyük bir adaletsizlik içeren ve açık bir baskı unsuruna dönüşmüş uygulamaların ciddiyeti hakkında demokrat, ilerici kesimlerin, hatta kendini sosyalist tanımlayanların önemli bir kısmının yeterli duyarlılığa sahip olduklarını söyleyemiyoruz. Her şeye karşın ceza ve baskıların özgürlük ve onurlu yaşam duruşunu aşındıramayacağını belirterek durumu özetlemiş olayım.

Geçen mektupta Şubat 2016 tarihinde farklı günlerde yazılmış üç makale- güncel değerlendirme içerikli yazıya elkonulduktan sonra bu mektuplar hakkında Kocaeli 2 Nolu F Tipi Hapishanesi Müdürlüğü'nün suç duyurusunun işleme konulmasıyla başlayan ve bunun sonucunda Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yürütülen yargılamanın 19 Ekim 2016 tarihli duruşmada yaptığım savunma nedeniyle, bu sefer de ilgili mahkeme ve savcının başvurusu ile açılmış üç farklı ceza davasına ilişkin üç iddianameyi de sizlere yollamıştım. Bu yargılananlara dair ilginç, hatta "bu kadarı da olmaz" türünden yeni bir gelişme oldu.

Cezaevi Müdürlüğü Mahkeme Savunmasını Suç Sayıp İhbarda bulunuyor

Yeni gelişme şudur: Açık görüş gününe denk gelmesi sebebi ile duruşmanın ertelenmesine yönelik isteğimin kabul edilmediği Kocaeli 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 22 Ekim 2019 tarihli duruşmaya katılmayacağımı belirten beyanımla beraber 14 sayfadan oluşan esasen ilişkin savunmamı Kocaeli 2 No’lu F Tipi Cezaevi Müdürlüğü'ne mahkemeye yollaması için teslim ettim. Savunmayı mahkemeye sunması gereken hapishane müdürlüğü yetkisi olmamasına rağmen savunmamın içeriğini incelemeye almış, savunmayı mahkemeye yollamak yerine Kandıra Cumhuriyet Başsavcılığı'na yollayarak suç duyurusunda bulunmuş ve işlem yapılarak cezalandırılmam talep edilmiştir.

Kanunen avukat resmi kurumlar, mahkemelere, savunma ve dosyalara ilişkin yazışmalar da ceza evinin denetim yetkisi bulunmuyor. Denetim yapabilmesi ancak İnfaz Hakimliği Mahkemesi'nin kararıyla mümkündür. Ama gel gör ki iddia ve savunmanın dokunulmazlığı yasalarda olmasına rağmen hapishane müdürlüğünü bağlamıyor ve savunma hakkı keyfince engellenebiliyor.

Bitmiyor, Kandıra Savcısı da Cezaevi yetkililerine "Sizin savunmaya işlem yapma, denetime tabi tutma yetkiniz yok" demesi gerekirken soruşturma açıyor. Zaten düşüncenin cezalandırılması için açılmış mahkeme dosyasına karşı yapılan savunma ne yazık ki duruşmaya ulaştırılmadan yeni bir "suç" konusuna dönüştürülmüş oluyor.

Yargı devrimcileri cezalandırmaya odaklanınca en bariz işleyişini bile bir kenara atabiliyor.

Kocaeli 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ne yazılı yollamak istediğim 14 sayfadan oluşan savunmanın içeriğine yapılan suç duyurusu ve cezalandırılma talebi sonucu Kandıra Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Soruşturma No: 2019/2981 soruşturma sayısı ile 15.11.2019 tarihinde Savcı Olcay Temizyürek Cesur tarafından ifadeye çağrıldım. Savunma hakkının hangi kanuna dayanarak engellediniz?! vb. vb. sorular karşısında ne dese beğenirsiniz" yine de savunma hakkınız engellenmemesi için ben savunmayı dosyanın görüldüğü- bir nüshasını- mahkemeye yolladım." dedi. Duruşma 22 Ekimde idi siz ne zaman yolladınız? soruma Savcı "Kasım'ın ilk haftası'nda" cevabını verdi. Buna da savunmanın engellenmemesi diyor galiba... Komediye konu olacak yargılama öyküleridir bunlar. Yargı devrimcileri cezalandırmaya odaklanınca en bariz işleyişini bile bir kenara atabiliyor. Büyük ihtimalle dava açılacaktır, onunda iddianamesini yollarım.

Uzadı, hoşgörünüze sığınıyorum. Lütfen kendinize iyi bakın. Ayrıca hala Yeni Yaşam Gazetesi verilmiyor, yaklaşık bir yıl oldu alamıyoruz. Arkadaşlardan selamlar. Görüşmek dileğiyle.

Selam ve saygılarımla

Veysel Kaplan

2 No'lu F Tipi Hapishane

Kandıra/Kocaeli