Kocaeli Hapishanesinden Mektup Var: Hak ihlalleri Durmuyor

Sevgili Adil Okay;

Sevgi ve selamlarımla. Tüm içtenliğimle iyi olmanızı diliyoruz.

Bize gelince mahpusların karşı karşıya kalabilecekleri neler varsa onlarla uğraşıyoruz.Kameranın görüntü almasını engellemek için camına yapıştırdıkları kağıt ,hiç temas etmeyecek şekilde önüne asılan elbise nedeniyle ''kurum tesislerine ,araç ve gereçlerine zarar vermekten '' hücre cezalarının peşi sıra  veridiği ve üç hücre cezası alması halinde hükümlülerin infazlarının yakıldığı memleketteyiz.Hangisini sayalım ki ;örneğin 2019'un başından beri neredeyse bir yıldır Yeni Yaşam Gazetesi verilmiyor.''Basın Özgürlüğü'' deniliyor ya ... Neyse bu biraz daha ilginç ve dikkat çekici olan bir savunma üç ceza davası ! hikayesinden söz edeyim ve ekte hazırlanan iddianame ve devam eden davaların örnek belgelerini göndereyim diyorum.

Hakkımda açılmış üç ayrı ceza davasının özeti şöyledir :2015 te başlayan ''özyönetim'' direnişleri sırasında -2016'ya sarkmıştı- Türkiye 'nin Kürtlere yönelik savaş siyaseti ve Sur ,Nusaybin,Cizre ve diğer Kürt kentlerinde halka karşı işlenen suçları eleştiren üç ayrı değerlendirmeyi içeren mektuplarıma Kocaeli 2 nolu f tipi Hapishanesi Disiplin Kurulu kararıyla el konulduktan sonra hakkımda suç duyurusunda bulunuldu .Kandıra ve Kocaeli C.B. savcılıklarının hazırladığı iddianame Ağır Cezada kabul edildi.

Özcesi üç değerlendirme yazısı nedeniyle Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesinde 2016/190 Esas sayılı dosyadan yargılama süreci başladı.

Suçlama şuydu ;''Silahlı terör örgütüne üye olma (PKK'ye) ,Terör örgütü propagandası yapmak ''(5237 sayılı TCK 'nın 314/2,53/1,58.mad;5713 sayılı kanunun 5/1,7/2  maddeleri).Oysa ben 22 yıldır MKP davasından hapishanedeyim.

Ben bu temelsiz suçlamaya karşı Kocaeli 2.Ağır Ceza mahkemesin'de 19 Ekim 2016  tarihli duruşmada 61 sayfa savunma yaptım.

Devletin savcıları çok alınmış olmalılar ki Kocaeli 2.Ağır Ceza Mahkemesi'nde yaptığım 61 sayfalık savunmaya üç ayrı iddianame hazırlayarak yanıt verdiler .Mahkemeler iddianameleri kabul ettiler ve üç ayrı dava sürmektedir.

Savunma ''kutsal'' bir hak olarak belirtiliyor, ama bir savunma yapmaktan üç ayrı davanın açılması savunma hakkının olmadığının kanıtı değil mi?

Aslında yaptığım savunmayı da göndermek isterdim ,ama ''devletin aleyhine ve devleti aşağılayan ifadeler olduğu gerekçesiyle fotokopisinin çekilmesini reddettiler.Elbette avukatımda örneği bulunuyor bi sayfanın içinde cümleleri cımbızlayıp iddianame hazırlamışlar .Siyasal eleştiri ibareleri ''hakaret'' ,suç vs. görülüyor.

Güya ''yargı reformu ''ile düşünce özgürlüğü alanını genişletiyormuşlar (!) .A.Bakanlığı savunmaya dava açılmasına ''olur'' veriyor.

Durum bundan ibaret .Hasta tutsaklar Abdullah Kalay ve Kamil Turanlıoğlu'nın selamlarını iletirim (Birlikte kalıyoruz).

Kendinize iyi bakmanız dileğiyle. Hoşça kalın.

Selam ve saygılarımla

Ekte: 8 yaprak C.B.S iddianemeleri var.

VEYSEL KAPLAN

ADALET ŞUBESİ

P.K:145 KOCAELİ