28 Şubat 2013
Değerli dost Adil Okay'a
Göndermiş olduğun kartpostal ve kitabı aldım. Teşekkür ederim. Yaşamın binbir acısı, mutluluğu, arkadaşlığı ve aşkıyla örülen deneyimlerinden akıl ve yürek teriyle oluşturduğun “Ben çıkana kadar büyüme e mi” adlı kitabını önce hızlı biçimde inceledim ve hemen okunacaklar sırasına koydum. Tekrar teşekkür ederim.
Daha dün seninle, ‘dışarıda’, ortak etkinliklerde yer alırken bu koşullarda mektuplaşacağımı hayal etmemiştim. Demek ki Türkiye’de hayallerini en negatiften en pozitife kadar geniş bir yelpazede kurman gerekiyor. Böylece yaşanılan şaşırtıcı gelişmelere daha hızlı ayak uydurmak mümkün olabilir belki. İHD’ de ve 68’liler ormanında yaptığın tutuklu ve hükümlülerle mektuplaşma kampanyasına ben de katılmıştım. Hiç tanımadığım birkaç kişiye kart göndermiştim. Şimdi yaptığınız kampanyanın ne kadar önemli olduğunu çok daha iyi anlıyorum. Dostlarından, arkadaşlarından mektup almak mutlu ediyorken, hiç tanımadığın duyarlı insanlardan dayanışma kartları-mektupları almak çok daha derin etkiliyor. Ben de şimdi yaşıyorum bu duyguyu. KESK’li arkadaşların gerçekleştirdiği dayanışma mektupları kampanyası kapsamında Türkiye’nin birçok ilinden yüzlerce kart aldım. Yalnız olmadığın, binlerce insan tarafından sahiplendiğin gözle görülür, elle tutulur şekilde somutlaşınca daha da mutlu oluyorsun.
Demokratik siyaseti, sendikal mücadeleyi KESK ve bağlı sendikalarda yürüten benim gibi 115 kamu emekçisi, çeşitli düzmece iddialarla tutuklanmış ve cezaevine konulmuş durumda. Kürt sorununun demokratik çözümünü, halkların kardeşliğini, demokratik bir anayasayı savunmak bu gün artık milyonlarca insanın gündeminde ve günlük olarak tartışılıyor. Yazarlar, şairler, çizerler gazetelerde, televizyonlarda bu minvalde tartışmalar yürütüyorlar. Eğitim – Sen’in kuruluşundan bu güne savunduğu anadilde eğitim söylemini şimdi binlerce aydın, bilim insanı, siyasetçi okullarda, televizyonlarda tartışıyor. Ama birebir bu sorunların içinde olan KESK’li kamu emekçileri, birkaç toplantıda bu yönde görüş ifade ettikleri için şimdi cezaevinde. Bu da güzel ülkemizin bir gerçeği maalesef. Ancak bu günleri de aşacağımıza, barış içinde düne göre daha demokratik bir sisteme doğru yürünebileceğine inanıyorum.
Senin sürekli bir üretim ve çalışma içinde olduğunu biliyorum. Bu yoğunluk içinde bana vakit ayırman, abartısız, beni çok mutlu etti. Seni tanıma şansına sahip olduğum için sevinçliyim.
Sahsında tüm sanatçı arkadaşlara, şair ve yazarlara saygılarımı, sevgilerimi iletiyorum. Duyarlılıklarıyla ve ürünleriyle barışa ve özgürlüğe giden yolu her gün bir adım daha düzlediklerine inanıyorum.
Sevgiyle kal
Sinan Muşlu
F TİPİ HAPİSHANE
KÜRKÇÜLER - ADANA
- 3 gösterim