“Koğuşlarda Oyuncak Bulundurmak Yasak”

CİSST’ten Cansu Şekerci, hapiste annesiyle kalan çocukları anlattı: “Koğuşlarda oyuncak bulundurmak yasak. Çocuklar doğadan, sosyal yaşamdan uzak kaldıkları gibi oyundan da uzak kalıyorlar.” Mahpus çocuklar ise yetişkinlerle hapsedilebiliyor.

20 Kasım 2018

Haberin İngilizcesi için tıklayın

Türkiye hapishanelerinde 3 binden fazla mahpus çocuk, 743 de annesiyle birlikte hapiste kalan çocuk var.

Tutuklu ve hükümlü çocuklar eğitim ve sağlık hakkına ulaşabiliyor mu?

Annesiyle birlikte mahpus olan çocuklar oyun oynayabiliyor mu, gelişimleri için gerekli araç gereçler onlara sağlanıyor mu?

Bugün 20 Kasım Çocuk Hakları Günü.

Hapishanede yaşayan çocukların maruz kaldığı hak ihlallerini, Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) Hapiste Çocuk Ağı temsilcisi, avukat Cansu Şekerci bianet’e anlattı.

3 bin 19 mahpus, 743 hapisteki çocuk

Şekerci öncelikle, “Kasım 2018 verilerine göre Türkiye hapishanelerinde 12-18 yaş arasında 3 bin 19 çocuk mahpus olduğunu” ifade etti.

Adalet Bakanlığının geçen hafta CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen’in soru önergesine verdiği yanıta göre de hapishanelerde anneleriyle birlikte kalan 0-6 yaş arasında 743 çocuk var. Bakanlık, bu çocuklardan 37’sinin 6 aydan küçük olduğunu açıkladı.

“Çocukların bulunduğu koşullarda taleplerine ve hak ihlallerinin neler olduğuna erişimimiz sınırlı” diyen Şekerci, “Bunun bir sebebi yasa gereği kapalı yargılama yapılması fakat başka sebepler, çocukların ve ailelerin bu ihlalleri ulaştırabilmek için iletişime geçebilecekleri mekanizmaları tanımamaları ve infaz sisteminin şeffaf olmaması” diye konuştu.

“Doğadan, sosyal yaşamdan, oyundan uzak”

Her iki gruptan çocukların koşullarını ise şöyle anlattı:

“0-6 yaş arasındaki çocuklar için kimi hapishanelerde anaokulu bulunuyor. Gündüz vakti burada kalan çocuklar, akşamları koğuşa geri dönüyor. Anaokullarının milli eğitime bağlı olması amaçlanıyor ve infaz koruma memurlarının çocukları da bu okullara devam edebiliyor. Milli eğitime bağlı olunca da yaş aralığı 3-6 oluyor.

“Böyle olunca dışarıda ziyaretçisi ya da ona bakmakla yükümlü kimsesi olmayan daha küçük çocuklar sadece koğuşta vakit geçirebiliyor.

“Koğuşlarda oyuncak bulundurmak yasak. Çocuklar doğadan, sosyal yaşamdan uzak kaldıkları gibi oyundan da uzak kalıyorlar.

“Son zamanlarda 0-6 yaş arasındaki çocukların nerede tutulmaları gerektiğine dair tartışmalar da gündeme getirildi fakat kamuoyuna henüz bir çalışma sunulmadı.

“Bu çalışmanın her boyutuyla ele alınması gerekiyor; çocuğun annesine olan ihtiyacı, sağlığa erişimi, dış dünyayla ilişkisi, dışarıda kalacağı kurumların yapısı ve çocuğun üstün yararı hakkında uzmanların konuyu tartışması, daha sağlıklı bir adım atılmasına katkı sağlar.”

“Okumak için hevesleri olmadığını söylüyorlar”

“Çocukların öğrenime erişmeleri, korunması gereken önemli haklardan biri. Mevzuata göre çocuk ve gençlik kapalı ceza infaz kurumları eğitim ve öğretime dayalı kurumlardır (Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun, madde 11). Eğitimevleri ise çocuk hükümlülerin eğitilmeleri, meslek edinmeleri, yeniden toplumla bütünleşmeleri amaçlarını güden kurumlar (madde 15).

“Fakat bakıldığında çocukların öğrenime erişimleri kolay değil. Eğitimevlerinde çocuklar örgün öğrenime devam edebildikleri gibi açık öğretime de devam edebilirler. Kapalı hapishanelerde ise sadece açık öğretime devam edebilirler.

“Derslere katkı sağlayacak kurslar olmadığı gibi onları motive etmek için herhangi bir düzenleme yok; yalnız temel okuma-yazma kursları veriliyor. Açıköğretim liseleri için sadece kitaplar veriliyor, onun dışında herhangi bir kurs programıyla desteklenmiyor.

“Mektuplar yoluyla haberleştiğimiz çocukların ciddi bir kısmı okumak için heveslerinin olmadığını belirtiyor. Öte yandan öğrenime devam etmeleri, tahliyeleri sonrası için de çok önemli.”

“Pek çoğu o ilacı niye aldığını bilmiyor”

“İletişimde olduğumuz pek çok çocuk mahpus, revire çıkmak için yazdıkları dilekçelerin sonuçsuz kaldığını dile getiriyor. Hapishanelerin kapasite fazlalığı da bu durumu perçinliyor.

“Herhangi bir tedavide bireyin hangi ilaçları kullanacağına dair aydınlatılması gerekirken psikiyatrik ilaç kullanan mahpus çocukların aktardıklarına göre pek çoğu o ilacı niye aldığını bilmiyor.”

“Ailesinden uzaktaki çocuğun ziyaretçisi de yok”

“Dış dünyayla iletişim, hapishanelerdeki bir diğer önemli konu. Kapalı hapishanelerdeki çocuklar, yetişkinlerde olduğu gibi haftada bir kere, sadece on dakika telefon görüşmesi yapabiliyorlar. Ziyaretçileriyle haftada bir kere olmak üzere üç kapalı bir açık görüş gerçekleştiriyorlar.

“Pek çok çocuğun, ailelerinden uzakta tutulmalarından dolayı ziyaretçisi de yok. Bu durum hapsedilme şartlarını ağırlaştıran ciddi bir etken.

“Mektuplaşmaları Evrensel Posta Hizmetleri Yönetmeliği’ne eklenen düzenlemeyle artık ücretsiz fakat mevzuatı bilmeyen kimi hapishane idareleri tarafından bu uygulanmıyor.

CİSST’in yaptığı bir başvuru neticesinde Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan kız çocukları geçtiğimiz aylardan itibaren ücretsiz mektuplaşmaya başladı.

“Çocuklardan bazılarının yazdığı mektupların bize ulaşmadığının da farkındayız. Bunu, avukat ziyaretlerinden ve çocukların daha sonra yazdığı diğer mektuplardan öğreniyoruz.”

“Bazen yetişkinlerle bir arada tutuluyorlar”

“Mahpus çocukların tutuklu bulunma koşullarına ilişkin bir standart yok. Çocuk hapishanelerinin yanı sıra yetişkin hapishanelerinde bulunan -kural olarak- çocuk koğuşlarında ya da bazen yetişkinlerle bir arada tutuluyorlar.

“Yetişkin hapishanelerindeki personelin çocuk adalet sistemini tanımaları ve çocukla iletişim tekniklerini bilmeleri gerekiyor. Bunlar bilinmediği takdirde çocukların maruz kaldığı ihlaller de artıyor.

“Hapishanenin fiziki koşullarından dolayı kalma yerleri, etkinliklerden faydalanmaları, disiplin usulleri (odaya kapatma yerine hücreye kapatma gibi) çocukların aleyhine değişiyor.”

Şekerci, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 40. Maddesinin birinci fıkrasın, taraf devletlerin “kanunla ihtilafa düşmüş çocuğun yaşı ve yeniden topluma kazandırılmasının ve toplumda yapıcı rol üstlenmesinin arzu edilir olduğu hususları göz önünde bulundurma, taşıdığı saygınlık ve değer duygusunu geliştirecek ve başkalarının da insan haklarına ve temel özgürlüklerine saygı duymasını pekiştirecek nitelikte muamele gösterme” yükümlülüğüne işaret ettiğini hatırlatıyor. (AS)

Kaynak: BİANET