"Özgürlüğün, yaşamın, sevginin hakikatine erişebilmek ve daha güzel yarınlar için bedenimizi Açlık Grevi ateşine yatırdık"

22 Nisan 2019

Değerli Arkadaşlar;

Sizleri içerisinde bulunduğumuz bahar kokulu günlerin sıcaklığıyla selamlıyor , ‘’Görülmüştür ‘’ ekibine ve tüm dostlara sevgilerimi, saygılarımıgönderiyor, sağlıktemennisinin de ötesinde ruhsal, düşünsel ve fiziksel bakımdan mükemmel bir sağlamlık diliyorum. Sırf anlamsızlığı dayatanlara ve insanlığı aşağılayanlara inat olsun diye değil, öyle olması gerektiği için öyle olmanızı diliyor ve yürekten istiyorum.

Sevgili dostlar, sıcak bir merhabayı sizlerle paylaşmanın sevincini yaşamaktayım. Belki biliyorsundur, belki de birebir tanık olduğunuz bu mekânlarda dostluk kazanmak ve geliştirmek yaşamı kutsuyor. Bu nedenle sizlereulaşabilmenin, sizlerin gönlüne dokunabilmenin mutluluğu bana güç kattığını belirtmek istiyorum. Dostlar, bizlere ilişkin durumu anlatmaya başlamadan önce sizlerle kısa bir hikâye paylaşmak istiyorum. Şöyle ki:’’ Bir zamanlar dört kelebek ateşin sırrını çözmeye karar vermişler, sonra hep beraber yanana ateşin yanına yaklaşmışlar. Aralarında konuşurken birinci kelebek önce ben gideceğim ve ateşin sırrını çözüp size de söyleyeceğim demiş ve gitmiş. Şöyle ateşin etrafında bir dolanmış, gelip ateşin sırrını çözdüm demiş. Ateş ışık yayan bir şeydir demiş. Kelebekler buna ikna olmamışlar. Ateşin bundan daha büyük bir sırrı olduğunu düşünmüşler. Sonra ikinci kelebek gitmiş ateşe biraz daha yaklaşarak bir tur atmış ve gelmiş. Ateşin sırrı ısıveren bir şey demiş. Kelebekler buna da ikna olmamışlar ve üçüncü kelebek ben gideceğim demiş. Bu kelebek biraz daha cesaretliymiş, ateşe çok yaklaşmış ve kantlarını yalmış. Kelebek döndüğünde arkadaşlarına; ben çözdüm ateşin sırrını çözdüm demiş büyük bir heyecanlar. ‘’Ateş yakıcı bir şey ‘’demiş. Fakat son kelebek bir türlü ikna olamamış. Ateşin asıl sırrının bu olmadığını düşünmüş inatla. Birden arkadaşlarının yanından ayrılmış ve ateşe doğru gitmeye başlamış. Arkadaşları ne olduğunu anlayamamışlar ve izlemeye koyulmuşlar. Son kelebek önce ateşin etrafında bir tur atmış. Sonra bir tur daha ve bir tur daha. Her seferinde ateşe bir o kadar yaklaşıyormuş. Artık o kadar çok yaklaşmış ki alevler kanatlarını kavurmaya başlamış. Bu şekilde ateşin etrafında son bir kez daha dönmüş ve bir anda kendini ateşin içine bırakmış öylece. Bedeni alevler içinde yanarken ruhu ise ateşin gerçek sırrına özgürlük hakikatine ermiş.

Evet, sevgili dostlar bizler de mermer kanatlı, baharyürekli kadın Leyla Güven ‘in öncülüğünde özgürlüğün, yaşamın, sevginin hakikatine erişebilmek ve daha güzel yarınlar için bedenimizi Açlık Grevi ateşine yatırdık. Deli divane olan ruhlarımız gün geçtikçe güneşe daha çok yaklaşıyor. Kim bilir belki hep birlikte güneşin şarabından tadarız.

Sevgili dostlar, 30 Nisan ‘dan dan bu yana 15 arkadaşımız Ölüm Orucu eylemine başladı. Muhakkak haberdarsınızdır diye düşünüyoruz. Bilmelisiniz ki gelinen bu aşamam son derece kritik bir aşamadır. Bu sürecin bir yüreği ve dili vardır. Sizlerin de bu yüreğin, bu dilin sesi olacağından şüphemiz yoktur.

Değerli dostlar, sizleri öncelikle kucaklıyor, sevgi ve saygılarımı iletiyorum.

Özgür yarınlarda buluşmak dileğiyle…

SÜLEYMAN AKSOY

SİLİVRİ 5 NO'LU L TİPİ KAPALI CEZAEVİ

SİLİVRİ / İSTANBUL

Görülmüştür notu: Mektup açlık grevleri sona ermeden önce (22 Nisan 2019) kaleme alınmıştır.