“Özgürlük sizce nedir?” 

Özgürlüğün Sesi’ Sergisi Ulm’da açıldı

Açıldığı tüm bölgelerde büyük ilgi gören “Özgürlüğün Sesi” sergisi, Yeni Kadın tarafından Almanya’nın bir çok kentinde düzenlenmeye devam ediyor. Serginin Oberhausen, Oberursel, Köln ve Hamburg’tan sonra beşinci durağı Ulm oldu.

Hüseyin Şenol – Avrupa Demokrat (Ulm)

Türkiye’de politik tutsakların sayısındaki artışa, cezaevlerindeki kısıtlamalara, hak gasplarına, tedavisi yapılmayan, geciktirilen ölümüne birkaç gün kala serbest bırakılan politik tutsaklara dikkat çekmek, Türkiye’de ve dünyada politik tutsakları görünür kılmak için bu alanda düzenli olarak faaliyetler yürüten Yeni Kadın, bu sefer de Almanya’da bünyesinde bulunduğu ATİF’in katkılarıyla düzenlenen Görülmüş Kollektifi’nin ve Redfotoğraf grubunun ortaklaşa hazırladığı “Özgürlüğün Sesi” (Stimme der Freiheit) sergisine ev sahipliği yapıyor.

Serginin Oberhausen, Oberursel, Köln ve Hamburg’tan sonra beşinci durağı Ulm oldu. Dün (11 Kasım Cuma günü) açılış ve söyleşi ile başlayan sergi bugün de ziyaretçiler için açık kaldı. Bugün de Tohum derneğinde bulunan Okay, ziyaretçilerle muhabbet ederken, sorularını da yanıtladı. Ulm Tohum Merkezi’ndeki sergiye, Ulm ve çevresinden Türkiyelilerin ilgisi oldukça yoğundu.

Söyleşinin açılış konuşması Yeni Kadın’ın Ulm temsilcisi tarafından yapıldı.

Özgürlüğün sesini Türkiye’nin sınırlarının ötesine taşıyan, Görülmüştür Kolektifi ve Redfotoğraf emekçilerinin ortak çalışmasını ülke ülke, şehir şehir dolaştıran insan hakları aktivisti Yazar Adil Okay, konuşmasına yaptığı konuşmasına Cezaevlerinin son durumu hakkında bilgi vererek başladı. ”Türkiye’de 400 hapishane ve 350 bin tutuklu var. Bunların 30 bini yatak olmadığı için yerlerde yatıyor. 12 Eylül döneminde bile 50 bin tutuklu vardı. Nüfus artışı hesaba katılsa bile yine de sayı da en az yüzde yüzlük bir artış var” dedi. Ayrıca Okay, bu projenin hazırlanması sırasında karşılaştıkları sorunlardan da bahsetti. Gönderilen mektupların, boya malzemelerinin Tutsakların eline geçmediğini bunların serbest kaldıklarında verilmek üzere depolarda çürütüldüğü ya da tutsakların gönderdiklerini söyledikleri mektupların ekibin eline geçmediğini, ortadan kaybolduğunu belirtti. Hapishaneler de sanatın her alanında, felsefe alanında da ciddi çalışmalar yapıldığı bunların değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Bütün bu eserlerin ciddi bir eleştiriyi de hakkettiğini belirten Oktay, Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Cezaevinde bulunan Hasan Şahingöz’ün tutsaklardan topladıkları eserlerle geçenlerde 45. Sayısı çıkan ÜMÜŞ EYLÜL adında yıllardır dergi yayınladığını da ekledi (İsteyenler bu dergiyi Pdf olarak Görülmüş Kolektifinin internet sayfasından indirebilirler).

Tutsakların cezaevlerinde hazırladıkları dergi çalışmalarına da değinen Yazar Adil Okay, dayanışma çağrısında bulunurken, cezaevindeki koşulların ağır durumunu da anlattı. Yıllarca hücrede kalanların yanı sıra, hasta tutsaklara da değinen Okay’ın, sergide çalışması yer alan tutsaklardan Halil Güneş’in artık yaşamadığını söylemesi, salondaki duygusal atmosferi daha da artırdı.

Dünkü söyleşi sorulan sorularla oldukça verimli geçerken, 50 politik tutsak ve 50 politik fotoğrafçının “Özgürlük sizce nedir?” konulu çalışmanın, “Özgürlüğün Sesi” kitabı, kartpostallar ve “Duvarları Delen Çizgiler” karikatür kitabı ziyaretçiler tarafından büyük ilgi gördü. Daha fazla bilgi isteyenler Görülmüştür ekibinin facebook sayfasını ya da internet sitesini ziyaret edebilirler. Mektup arkadaşı da edinebilirsiniz.

Sergi, yarın (13 Kasım) Nürnberg’te ve 19 Kasım’da da Frankfurt’ta açılacak.

  • Hüseyin Şenol, Adil Okay