“Elazığ 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Hapishanesi’ne sürgün gönderildim. Birlikte kaldığım Haydar Sönmez’i de İzmir 1 No’lu F Tipi Hapishanesi’ne gönderdiler.”
Esat Naci YILDIRIM
1 No’lu Yüksek Güvenlikli Hapishane
ELAZIĞ
16 Temmuz 2023
Merhaba Adil Okay;
Sevgiler selamlar. İyi olmanı umuyorum. Daha önce Kocaeli 2 No’lu F Tipi Kandıra’daydım. Aralık ayının sonunda Elazığ 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Hapishanesi’ne sürgün gönderildim. Birlikte kaldığım Haydar Sönmez’i de İzmir 1 No’lu F Tipi Hapishanesi’ne gönderdiler. Toparlanıp, yerleşip yazayım derken ha bugün ha yarın ertelemesi yaptığımı görüp ilk sıraya aldım bu sefer.
Kandıra’ya göre daha sıkıntılı bir yer burası tabi. Girişteki arama vukuatı ile başlıyor zaten sorun.
Seçim aldatmacası da bittiğine göre kaldığımız yerden devam etmek zorundayız. Çok uzun süreceğini sanmıyorum bu gidişatın, bir yerde tekeri patlayıp erken seçim vs. olacaktır, olmalıdır da. Toplumun gerisinde kalmış bir iktidar, tarihi zorla geriye götürmeye çalışıyor, topluma kırıntı bile verebilecek bir şeyleri kalmadı artık. Tamamen algı ve manipülasyon devrede olur artık.
Fotoğraf-şiir sergilerine devam ediyor musunuz? Hangi konuda olursa olsun katkı sunmak keyif verir bana da, bilginiz olsun.
Güney dergisine tekrar burada abonelik yaptım, dergi de geldi bu sefer idare karar almış veremeyiz diyorlar, deprem yardımları vs. konusunda yalan yanlış bilgi, hakaret, sınıf mücadelesi, sosyalizm vs. diyerek 4 sayfalık karar almışlar. Şimdi itiraz sürecini başlattım. Edebiyat-kültür-sanat dergisini alamıyoruz, sosyalist yayınlar da benzer şekilde. Yavaş yavaş sur’da gedik açmak uğraşmak gerekiyor iç gündem olsun diye. AB reformları, ileri demokrasi aldatmacalarıyla oyalayıp duruyorlar, alıcısı da oluyor demek ki bir şekilde. Temel demokratik hak ve özgürlükler, düşünce ifade kanaat hürriyeti, yayınlardan yayınlanma vs. daha bu aşamayı geçemedik yıllardır debelenip duruyoruz. Biz tarihin hamalları da böyle bir döneme denk gelmenin şanssızlığındayız. Şu an coğrafyanın en çok ihtiyaç duyacağı beyinler ya hapishanelerde ya yurt dışında ya da hareket ettirilmiyor bir şekilde. Ve alıştırılıyor insanlar bir şekilde dolar 5 TL olunca, 30 TL olsa ne olur demiştim, benzin için de aynı, kanıksattırılıyor devasa güçleriyle. Bir şey yapacağız deyip 22 yıldır hiçbir şey yapamayıp geriye götürülürken daha da devam edebilmesi başarıdır, ileride çok saptırma konusu çıkacaktır. İnsan, bir durumun içindeyken ne yaşadığını tam kavrayamaz, onun “akışında” kaybolur bir şekilde. Daha sonra ayılıp kendilerine gelecekler, ama yerine konulamaz olan zaman da çoktan geçmiş gitmiş olacak. Ve en “acıklı” tarafı da toplumsal çürümedir, hissizleşmedir ve çürümenin de sınırı yoktur, yaşadığımız gibi.
Günlük okuma-yazma-çalışma, spor, gazeteler, yemek, volta derken zaman akıp gidiyor. Son birkaç yıldır Felsefe ve Ekonomi Politik üzerine yoğunlaştım. Bazı hikaye ve şiirler de yazmaya çalışıyorum, kısa hikaye formatında. Öte yandan İngilizce kitaplar okumaya çalışıyorum arada unutmamak için. Yani, koşturmaca hücrede de aynı şekilde devam… Bu tempoyu sürdürmek bir açıdan da gerekli ki çıkışım için Savcılık 2066 diyor, yoksa sağ çıkmak bile zor…
Kandıra’da sizin de iletişimde olduğunuz Kamil Turanlıoğlu vardı, onu da Mart ayında Elazığ 2 No’luya sürgün etmişlerdi, ancak 26 Mayıs’ta kalp krizi geçirip hayatını kaybetti, hala onun üzüntüsünü ve sıkıntısını yaşıyorum. Kahrolsun…
Bu arada Temel Demirer ve Sibel Özbudun’la yazışıyordum ama onların Posta Kutusu numarası olan bir adresi vardı onu bulamadım, onun için onlara yazamadım, iletebilirsen selamım ile birlikte sevinirim. Umarım iyilerdir.
Değerli Adil; kendine çok iyi bak, herkese selam ve sevgiler.
Kısaca merhaba demiş olayım dedim.
Bir gelişme değişiklik olursa yine haber veririm, iletişimde oluruz.
Sağlıcakla kalın…
Kızıl Selam ve Sevgilerimle…
Ek 2: Elinize fazladan Felsefe kitapları geçerse okumak isterim…
Ek 3: Tutsakları unutmayın, unutmadığınız için de teşekkürler… İyi haberlerinizi bekleyeceğim.
Esat Naci YILDIRIM
1 No’lu Yüksek Güvenlikli Hapishane
ELAZIĞ
- 39 gösterim