Tahliyesi engellenen infazı yakılan kadın tutsaktan mektup var: "Kötü şeyler oldu can hocam. Artık 2031’dedir sözde çıkışım. Sağ kalırsam!.""

"Bayburt’ta bulunan 17 kadın tutsaktan 12 kadın tutsağın infazı yandı, yaktılar. 2018’de bize askeri sayım dayattılar. Kabul etmedik. Sabah akşam bize tutanak tutup soruşturma açtılar. Hücre cezaları vs. her türden. Hepsinin infazı yapıldı sorun olmadı. Şimdi de canları sıkıldı kalktı infazlarımızı yaktılar hücre cezalarına dayanarak. On arkadaşın içinde tabii ki Fecriye Xan da var! ‘Onsuz’ olmazdı tabii. Ben 2026’da çıkacaktım. Artık 2031’dedir sözde çıkışım. Sağ kalırsam!.."

Fecriye BENEK

M Tipi Hapishane A-7

BAYBURT

6 Haziran 2022

Sevgili Güzel Dost:

Adil Hocam Merhaba!

Emek ve anlam gücü adına seni kucaklıyor duyarlı yüreğinden öpüyorum. Her yönüyle sıhhatli, huzurlu ve mutlu olmanız dileğiyle.

Sevgili hocam 29 Aralık 2021’de yeni yıl dileği için sana yazmıştım. Yine “Firari Yazılar” kitabı bana ulaşır ulaşmaz, bilinç nurunun nadide emeği olan kitaba dair duygularımı paylaşmış ve teşekkür etmek için 7 Şubat 2022 tarihli bir mektup göndermiştim. Meri ablamdan anladığım kadarıyla her iki mektubum sana ulaşmamış. Beni ‘kayıp’ mektuplara alıştırdılar ama durmak yok! Yelkenleri indirmiyorum.

Her iki mektubu normal göndermiştim. Bu son bir buçuk yıl içinde onlarca (içeri-dışarı) mektubum kayıplara karıştı?.. Özelde T.M’li (taahhütlü mektup) olmayanlar. Gerçi hoş! T.M’liler de gazaba uğradı ve yitip gitti. Ama T.M olunca barkod numarası sayesinde soruşturabiliyorsun. Tabii benim mektubum bulunamadı. İçinde yirmiye yakın fotoğraf vardı. Ve ne yazık hiçbiri yok bende… Tazminat (cüzi) bir şeydi. 300 TL. aldım. Velhasıl, bu yüzden bu kez sana T.M’li gönderiyorum. Ulaştığında lütfen Meri ablaya haber ver olur mu güzel dost?

Can hocam, kitabı buradaki arkadaşların tümü okudular. Çok beğendiler. Benim de hem fikir olduğum ve “böyle olsaydı daha iyi olurdu” dedikleri eksikliğe benim ise “keşke” öyle yapılsa dediğim durum, soruların, anlatıcıların söylediklerinin çok benzer olmasına yol açmasıydı. Sorular en azından iki grup halinde belirlenip farklı içerikte sorulsaydı daha da muazzam olurdu. Bunun için neden “keşke” dedim? Çünkü ne denli zor koşullarda gerçekleştirildiğini ve ne denli emek verildiğini biliyordum. Sahiden “dile kolay” dediğim bir durumdu.

“Neden böyle bir çalışma formatı?” sorusuna sen ve Ayhan hevalin verdiği anlam dolu cevaplar çok kıymetliydi. Kitabın niteliğini, anlamını ve zorluğunu en yalın ve etkileyici bir tarzda ortaya koymaktadır.

Bugüne kadar gri kentte gömülü kalan onlarca emek dolu, bilinç nuru olan çalışmaya hayat verdiniz bu değerli çalışmayla. Çok özgün ve çok çarpıcı bir şekilde farkındalığı uyandıran bir çalışmaydı.

Sevgiyle, anlamla emekçi yüreğinden öpüyorum. İyi ki varsınız güzel dost! İyi ki Fecriye Xan seni tanımaya nail oldu.

Sana yazdığım (7 Şubat) süreçte Ayhan hevale de yazdım. Ona ulaştı mektubum.

Güzel Dost, sana bir yazı gönderiyorum. Ayhan heval “varsa öykü vs. mutlaka gönder” diye tembihledi. Bunun için bana değil ona kızabilirsin!:)

Şimdi kendi ahvalim-ize gelince. Kötü şeyler oldu can hocam. Bayburt’ta bulunan 17 kadın tutsaktan 12 kadın tutsağın infazı yandı, yaktılar. 2018’de bize askeri sayım dayattılar. Kabul etmedik. Sabah akşam bize tutanak tutup soruşturma açtılar. Hücre cezaları vs. her türden. Hepsinin infazı yapıldı sorun olmadı. Şimdi de canları sıkıldı kalktı infazlarımızı yaktılar hücre cezalarına dayanarak. On arkadaşın içinde tabii ki Fecriye Xan da var! ‘Onsuz’ olmazdı tabii. Ben 2026’da çıkacaktım. Artık 2031’dedir sözde çıkışım. Sağ kalırsam!..

Gayet tabii siyasal süreçle alakalıdır. Politik çıkarlar ve kozların sonucudur. Bayburt da çok özel çalışıyor. Maazallah hiç bu tür süreçlerden geri durmaz!.. Pek “duyarlıdır!”

Bu nahoş durum dışında iyi sayılırız :) Çok uzatıp can hocamı yormayayım. Bana müsaade.

Sevgiyle selamlıyor, kucaklıyor yüreğinden öpüyorum. Daima huzurla…

Fecriye Xan

M Tipi Hapishane A-7

BAYBURT