Hapishaneleri İzleme Kurulu, 2011 Hapishaneler Raporu’nu açıkladı. Raporda hak gasplarının çokluğuna dikkat çekilirken 7 yılda tutuklu ve hükümlü sayısının 76 bin 499 arttığı belirttildi. Kurul, konunun çözümü için Adalet Bakanlığı’nın kendilerini tanıyarak yetkilenmesini talep etti
Hapishane aracıdan çıkamadığı için yanarak can veren mahkumlar, Pozantı’da çocuklara uygulanan şiddet, Urfa’da seslerini duyura bilmek için hayatlarını kaybeden mahkumlar ve ağır hasta olmasına rağmen hapishanede hayatını kaybeden Muhlis Barut. Bunlar hapishanede yaşanan olayların ardından gün yüzüne çıkanlar. TTB, KESK, DİSK, ÇHD, TİHV, İHD, TAYAD, TUAD – DER VE TUYAP birlikte oluşturdukları Hapishaneler İzleme Kurulu’yla hapishanelerde gün yüzüne çıkmayan hak gasplarını sadece bunlarla sınırlı olmadığını açıkladı.
Hapishaneler İzleme Kurulu’na ulaşan bilgilerle hazırlanan 2011 Hapishaneler Raporu’nda durumun ne kadar can yakıcı olduğuna dikkat çekiliyor. Rapora göre: İşkence ve kötü muamele 724, Sağlık Hakkı İhlali ve tedavisi yapılmayanların 617, Disiplin cezası ve görüş yasağı 629, Sev uygulamaları ihlali (sürgün ve sevk istemleri reddedilenler dahil) 698, İletişim, haberleşme ve Anadil uygulamalarından doğan ihlaller 407, Beslenme, ısınma ve fiziki koşullardan dolayı hak ihlalleri 316 ve diğer yaşanan hak ihlalleriyse 316 olarak belirtilmiş. Bunun yanı sıra raporda hapishanede yaşanan ölümlerin sayısıysa 44 olarak belirtiliyor.
Hazırlanan raporu basına anlatan Hapishaneleri İzleme Kurulu, raporun nasıl hazırlandığı üzerine de bilgi verdi. TTB Genel Merkezi toplantı salonunda Behiç Aşçı (TAYAD), Hüseyin Aslan (ÇHD), Lami Özgen (KESK), Dr. Arzu Erbilici (TTB), Öztürk Türkdoğan (İHD) ve Dr. Sezai Berber (TTB) katılımıyla gerçekleştirilen açıklamada Erbilici konuyla ilgili basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Demokratik bir devlette hükümlülerin yaşam haklarının ve güvenliklerinin güvence altında olması gerektiğine dikkat çeken Erbilici “Fiziksel yapı, insan gücü ve mali yetersizlikler cezaevlerine kapatılmış insanların haklarının korunmamasının mazereti sayılamaz” diye konuştu.
7 yılda tutuklu sayısı 76 bin 499 arttı
Hapishanelerde bulunan hükümlü sayısındaki artışa dikkat çeken Erbilici “Tutuklu ve hükümlü sayısı 2005 yılında 55 bin 870 iken 31 Mart 2012 tarihinde 132 bin 369’a yükselmiş ki Türkiye yakın tarihinde bu denli keskin artışa tanık olunmamıştır” dedi. Erbilici denetimli serbestlik gibi düzenlemelerle bu sayının 125 bin 100’e indiğini de belirtti.
“Bir çok sorunun çözümünün mümkün olduğuna inanıyoruz”
Kurul olarak bir çok sorunun çözümünün mümkün olduğuna inandıklarını söyleyen Erbilici, bu sorunların çözümü için hapishanelerin bağımsız izleme kurullarının denetimine açılması gerektiğini ifade etti.
Temmuz 2012’de kanunla kurulan Türkiye İnsan Hakları Kurumu’nun mevcut haliyle hapishaneleri bağımsız olarak denetlemekten uzak olduğunu söyleyen Erbilici, bu nedenle bağımsız bir denetim mekanizmasına ihtiyaç olduğuna dikkat çekti.
Durum daha ciddi
Kurulca hapishaneleri ziyaret taleplerinin reddedildiğini, Adalet Bakanlığı’nın da randevu vermediğini belirten Erbilici hapishanelerde insanların ölüme mahkum edildiğini söyleyerek bu raporun kendilerine ulaşan bilgilerle oluştuğunu, durumun daha ciddi olduğunu belirtti.
Sorunların çözümü için öneride de bulunan kurul üyeleri taleplerinin bu kurulun iradesinin desteklenmesi ve Adalet Bakanlığı tarafından tanınarak yetkilendirilmesi olduğunu açıkladı.
Kaynak: Sendika.Org / Ankara
- 1 gösterim