Silivri Cezaevinde işkence iddiası

Silivri 2 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunan Müslüm Gönül, yaşadığı işkence iddialarını ailesi aracılığıyla Evrensel’e ulaştırdı.

7 Ağustos 2019

Can Deniz ERALDEMIR
İstanbul

Silivri 2 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevinde bulunan siyasi mahpus Müslüm Gönül görüş sırasında eşine sarılmak istemesi üzerine yaşanan tartışma sonrası kendisine işkence yapıldığını iddia etti. İşkence iddialarını ailesi aracılığıyla duyuran Müslüm Gönül’ün annesi Badegül Gönül ve eşi Elif Gönül ile işkence iddialarını konuştuk.

Elif Gönül, eşinin 7 yıl 6 ay ceza aldığını, 2 yıl 6 ay indirimle 5 yıl kesintisiz yatacağını hatırlatarak, “Ceza nedeni de 10 yıl önce dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın özel bir hastane açılışı sırasında, Afganistan’a asker gönderilmesine karşı bir protesto eylemi düzenlemeleri” diye söze başladı.

OHAL’İN CEZASI

Elif Gönül, eşinin protesto eylemine polisin müdahalesi ile gözaltına alındığını, hakkında açılan davadan da 8 ay ceza verildiğini belirterek; “OHAL döneminde bilgimiz olmadan bu dosya tekrar açılmış. Bu sefer örgüt üyeliğinden 7 yıl 6 ay ceza verilmiş. Haberimiz olmadığı için de gerekli itirazları yapamadık. Ceza aldığını eşimi almaya geldiklerinde öğrendik” diye konuştu.

2 Temmuz günü Silivri’ye açık görüşe gittiklerini söyleyen anne Badegül Gönül, “Oğlum getirilmeden önce salona ilk ben ve 3,5 yaşındaki torunum girdik. Oradaki gardiyanlardan biri, bizi devamlı göz hapsinde tuttu. Bakışları ile bizi taciz ve tehdit ettiğini hissettim. Ben acaba yanlış mı anlıyorum diye sağa sola gitmeye başladım. Duvarlardaki çizgi film karakterlerini torunuma göstermek bahanesiyle bir o duvara bir bu duvara yürüdüm fakat gardiyanın bakışları üzerimizden ayrılmadı” dedi.

“Düşmanmışız gibi baktığını ben de hissettim” diyen eşi Elif Gönül de görüş bitiminde eşiyle sarılmak istediklerini fakat bunun gardiyanlar tarafından engellendiğini, eşinin de “Ailemle vedalaşmam gayet doğal” diyerek sözlü itirazda bulunduğunu dile getirdi. Bu yaşananları girişteki memura ilettiklerini ve bir şey olacağından çekindiklerini söyledikleri hatırlatan Elif Gönül, “Memur bize ‘Ben bakar soruştururum ablam, bir şey olmaz’ demişti, böylelikle içimiz biraz olsun rahatladı” diye konuştu.

‘ZİYARETTE VÜCUDUNDAKİ MORLUKLARI GÖRDÜK’

Eşi ile 8 Temmuz’da telefonla görüştüğünü, eşinin kendisine yaşadıklarını anlatırken 3 kere telefonun kesildiğini vurgulayan Elif Gönül, “Eşim bana işkence gördüklerini söyledi. Görüş sonrası eşim hücreye götürülürken tehdit edildiğini ve hücre arkadaşıyla birlikte 15 gardiyanın kendilerine saldırdığını söyledi” diye konuştu. Eşinin bacak ve belindeki morlukları 10 Temmuz’daki kapalı görüşte gördüklerini ifade eden Gönül; “Eşimin dediğine göre boğazını sıkarken dilini ısırmış, dili çok şişmiş bundan dolayı da zorlukla konuşuyordu” dedi.

Müslüm Gönül’ün annesi Badegül Gönül ise, “O morlukları gördükten sonra ben kendimi kaybettim. Dışarıda bağırdım, çağırdım, isyan ettim. Ve ailelere seslendim, ‘Evlatlarımıza burada işkence ediliyor, ben oğlumun halini kendi gözlerimle gördüm’ dedim. Bana da müdahale edeceklerdi ağır hastalığımı öne sürerek kurtuldum” diye konuştu.

DOKTOR: BÖYLE BİR EMİR ALMADIM DEMİŞ

Elif Gönül, eşinin dilini ısırınca ağzından kan boşaldığını bunun üzerine revire götürüldüğünü kendisine anlattığını söyleyerek, “Eşim işkenceyi kanıtlamak için revirdeki doktora dışarıda muayene olmak istediğini söylemiş. Ama doktor kendisine, ‘Üzgünüm böyle bir emir almadım, buradaki olanaklarla müdahale edeceğim’ diye cevap verdiğini söyledi” diye konuştu. “Daha önce de işkence görüyorlarmış ama biz üzülmeyelim diye eşim söylememiş” diye eşinin iddiasını vurgulayan Elif Gönül, bu sefer eşinin yaşanılanları anlattığı bir şikayet dilekçesi ve mektup yazdığını ama her ikisinin de gardiyanlar tarafından yırtıldığını söyledi. Gönül 10 Temmuz’daki kapalı görüş gününden sonra kendisinin de savcılığa şikayet dilekçesi verdiğini ama bir sonuç alamadığını vurgulayarak “Savcıyla birebir görüştüm ve olayı anlattım. Savcı bana eşinizi de ifadeye çağıracağım demişti. Hâlâ ses yok” dedi.

İşkence iddialarını sorduğumuz Adalet Bakanlığı Basın Müşavirliği tarafından “Uygun görürlerse cevap verilir” denmesine rağmen konuya ilişkin henüz bir yanıt gelmedi.

İHD’DE BASIN TOPLANTISI

Öte yandan Müslüm Gönül'ün eşi Elif Gönül ve annesi Badegül Gönül Taksim'de bulunan İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi'nde bir basın toplantısı düzenleyerek işkence iddialarını kamuoyuna da duyurdu.

“Silivri 2Nolu L Tipi Cezaevinde mahpus Müslüm Gönül'e yapılan İşkence durdurulsun” çağrısıyla yapılan basın toplantısına İHD avukatı Fırat Vural da katıldı.

Basın için eşinin okuduğu mektupta, Üsküdar'da açılan özel hastanenin açılışında “Afgan halkının katili olmayacağız” pankartıyla protesto eylemi düzenlediklerini ve bundan ceza aldığını hatırlatılarak, “Bir basın açıklaması için tutuklama yapılmaz, bunları tutuklamak için bir kılıf uydurmak şart denilerek ‘FETÖ’ taktiğiyle, bizleri silahlı illegal sol örgüt DHKPC üyesi olmakla suçlamayı uygun görmüşler” dendi.

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün bir televizyon programında yargı paketini tanıttığının vurgulandığı mektupta, “İşkenceye sıfır tolerans ne kadar sahte bir söylem olduğunu durmadan devam eden sistematik bir hale gelen hem psikolojik hem de fiziki işkenceleri yaşayanlar olarak çok net biliyoruz” diye vurgulandı.

'ÖLÜMÜMDE BENİM HİÇBİR SUÇUM YOK'

Eşine yazdığı mektupta ise, Müslüm Gönül'ün öleceğini düşündüğü anlaşılırken, “Şunu çok çok iyi bil ki ölümünde benim hiçbir suçum yok” deniliyordu.

Müslüm Gönül'ün annesi Badegül Gönül ise Salı günü gerçekleştirilen görüşte öğrendiklerini aktardığını söyleyerek, “Hem mahpuslara yapılan işkence devam ediyor, hem de yakınları tacize varan hareketlerle insanlık onurunu incitecek arama uygulamalarına maruz kalıyor” dedi. Ağır bir hastalığı olduğunu bunun için riskli bir ameliyata gireceğini belirten Badegül Gönül, “Moralim çok kötü. Bunun nedeni de işkencenin devam etmesi. Eğer ameliyatta başıma bir şey gelmezse ve bu işkence de durmamış olursa, ameliyatlı halimle açlık grevine girerim” dedi.

Müslüm Gönül'ün eşi Elif Gönül ise, “Endişe duyuyorum eşimin hayatından. Ailecek huzursuz. Ne yediğimiz yemek belli ne yaptığımız yer belli” diye konuştu.

Kaynak: Evrensel Gazetesi