İstanbul, İzmir ve Ankara'da yapılan açıklamalarla durumlarına dikkat çekilen hasta tutukluların tahliyesi istendi.
Cezaevlerindeki hasta tutukluların sağlık durumuna dikkat çekmek amacıyla İnsan Hakları Derneği (İHD) üyeleri İstanbul ve İzmir'de, Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi üyeleri ise Ankara’da yaptıkları açıklamalarla hükümete seslendi.
İstanbul’da, İHD Şube Hapishane Komisyonu üyeleri, 390'ıncı haftasına ulaşan "F Oturumu" eylemleriyle durumuna dikkat çektikleri Maltepe 1 No’lu L Tipi Cezaevi’nde kalan hasta tutuklu Erhan Özel'in serbest bırakılmasını istedi. Serbest bırakılmaları istenen hasta mahpusların fotoğraflarının taşındığı eylemde, “Tedavi hakkı engellenemez” ve “Hasta mahpus Erhan Özel serbest bırakılsın” pankartları açıldı.
‘REVİRE AYDA BİR KEZ ÇIKMA HAKKIMIZ VAR’
Komisyonu üyesi Hatice Onaran tarafından yapılan açıklamada, hasta tutuklu Erhan Özel'in Temmuz ayında komisyonlarına gönderdiği mektup paylaşıldı. Özel, mektubunda sağlık durumuna dair şu bilgileri paylaştı:
"2 Kasım 2008'den bu yana hapiste, hükümlüyüm. Yaklaşık 20 yıldır kronik kalp tansiyon - hipertansiyon hastasıyım. İlk ameliyatımı 1999'da dışarıda oldum. Hapishaneye girdiğimden bu yana, hastalığım zindan koşullarının etkisiyle ilerledi. Defalarca anjiyo oldum. En son 2017 Şubat ayında Edirne Hapishanesinden Maltepe 1 Notu L Tipi Hapishanesine kesin ameliyat tespitiyle sağlık durumum için nakledildim. Kalp damar cerrahi bölümüne sevkim, yani ameliyatım Koşuyolu Hastanesinde yapılmak üzere geldim. Ocak 2018'de kalp damar cerrahide ameliyat oldum. Daha önceki ameliyatımda aort damarıma stent takılmıştı. Ancak bu sefer darlık ve tıkanıklığa neden olan kalp damarım değiştirildi. Yani o bölüm alındı, yerine yapay (grift) damar takıldı. Ağır aksak yürüyen süreçte aylık kontrolüm 6 aya sarkıtıldı. Hapishanenin yatakları genelde eski olduğu için ameliyat bölgem devamlı ağrıyor. Hekimim sert ve düz yatakta yatman gerekir demesine rağmen sağlam yatak verilmedi. Yine ameliyat ve raporlarım defalarca istememe rağmen tarafıma verilmiyor. Bu hapishanede tedaviler yapılmıyor. Hastaneye sevkler aylar-yıllar alabiliyor, hatta iptal dahi olabiliyor. Bir örnek verirsem; kalp ameliyatından sonra yaklaşık bir yıl boğazımdan kan geldi. Defalarca sevkim yapılması gerekirken yapılmadı. Aynı koğuşta kaldığım tüm arkadaşlar benzer uygulamalara maruz kalıyor. Revire ancak ayda bir kez çıkma hakkımız var. O da aynı koğuşta çok kişiysek çıkamıyoruz. Belli sayıda ancak çıkartılabiliyoruz."
ADALET BAKANLIĞI’NA SESLENDİ
İHD’li Hatice Onaran, paylaştığı mektubun ardından Adalet Bakanlığı ve ilgili kurumlara "Artık bu insanlara işkence yapmaktan vazgeçin. Daha kaç hasta mahpusun gözlerimizin önünde eriyip gitmesine göz yumacaksınız, görmezden geleceksiniz?” diye seslendi.
Özgürlüklerinden ve haklarından mahrum olan hasta tutukluların acil olarak tedavilerinin yapılması için gerekli ve uygun koşulların oluşturulmasını isteyen Onaran, "Hapishanede kalamayacak durumdaki ağır hasta mahpusların serbest bırakın" dedi.
İZMİR
İzmir’de yapılan açıklamada ise, Menemen R tipi Hapishanesi’nde kalıp, kısmi felç geçirmesi sonucu vücudunun sağ tarafını kullanamaz hale gelen 75 yaşındaki hasta tutuklu Amet Sılık’ın durumuna dikkat çekildi.
Konak ilçesindeki eski Sümerbank önünde yapılan basın açıklamasında konuşan İHD Şube Yöneticisi Ahmet Çiçek, hasta tutuklu Ahmet Sılık’ın hukuka aykırı şekilde yargılanıp, cezalandırıldığını ifade eti.
Yüksek tansiyon, prostat hastalıklarının yanı sıra beynine giden üç damarı tıkalı olan Sılık’a dair, avukatının yaptığı infaz ertelenmesi başvurusu sonucunda sevk edildiği Adli Tıp Kurumu’nca ‘Cezaevinde Kalamaz’ raporu verildiğini söyleyen Çiçek, ancak tahliye edilmesini belirtti. Çiçek, “Savcılık tarafından, kolluğun hukuka aykırı şekilde oluşturduğu rapor gerekçe gösterilerek infaz ertelenmesi talebi reddedilmiştir. Kolluğun raporuna göre 75 yaşında, ayakta duramayan, felçli Ahmet Sılık, toplum sağlığı açısından tehlike oluşturmaktadır. Hem mantık hem de vicdan ile izah edilemeyen kolluk raporu, ATK raporuna rağmen Ahmet Sılık’ın infazının ertelenmesine engel olmuştur. Kendi hayatını idame ettiremeyen Ahmet Sılık, nasıl bir tehlike arz etmektedir? Kanunları keyfi şekilde yorumlayan yetkilileri geri adım atmaya çağırıyoruz. 75 yaşındaki bir insanın bütün bu hastalıklara rağmen hala hapishanede tutulmasının nedeni nedir? Ahmet Sılık, bir an önce, tedavisinin sağlıklı koşullarda yapılması için, serbest bırakılmasını istiyoruz” dedi.
‘DÜNYA SESİMİZİ DUYDU AMA TÜRKİYE DUYMUYOR’
Hasta tutuklu Ahmet Sılık’ın eyleme katılan kızı Ayşe Sılık da, sağlık durumunun kötü olduğunu aktardığı babasının kendilerini bile tanımakta artık zorluk çektiğini dile getirdi.
Sılık, “Babamın durumundan endişeliyiz. Babam 75 yaşında ve bir iftiraya uğradığı için orada haksız bir şekilde tutuluyor. Cumhurbaşkanı’na biz hapse atın diye mi oy verdik. Ben adalet Bakanlığı’na da sesleniyorum senin bakanlığın bu, adaletin bu mu? Adalet tek taraflı mı işliyor sadece zenginlere için mi adalet var. Tarafsız heyetlerden oluşan doktorların babamın tedavisine bakmasını istiyorum. Ağır hasta ve mağdur olmasına rağmen cezaevinde kalabilir diyorlar. Bu bunu haksızlığı kabul etmiyoruz. Ben tüm hasta tutsakların evinde tedavi olmasını istiyorum. Sizin tedavinize ihtiyaçları yok çünkü siz insan gibi muamele etmiyorsunuz. Tüm dünya sesimizi duydu ama Türkiye duymuyor. Yetkililerin bu duruma çözüm bulmasını istiyoruz” dedi.
ANKARA
Ankara’da da Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi üyeleri, durumuna dikkat çektikleri Bolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan hasta tutuklu Hayati Kaytan’ın tedavisinin yapılmasını istedi.
İHD Şubesi önünde yaptıkları açıklama sırasında üzerlerine “Hasta mahpuslara özgürlük” yazılı önlükler giyen İnsiyatif üyeleri adına İHD Ankara Şube Yöneticisi Serpil Köksal açıklama yaptı. Köksal, beynindeki tümör bulunup, yüzde 60 engelli olan Hayati Kaytan’a dair şu bilgileri paylaştı: “2009 yılında Ankara’da beyin tümörü ameliyatı geçirmiş, ameliyat sonrası kalan tümör artığı 28 seans ile kurutulmuş. 2009’dan bu yana hastalığı ile ilgili kontrol ve tıbbi takip, engeller ve sıkıntılarına rağmen sürmeye devam ediyor. 2016’da Sincan F Tipi’nden Bolu F Tipi’ne sevk edilmiştir. Dönem dönem epileptik nöbetler geçiriyor.”
‘TEDAVİ KOŞULLARI SAĞLANSIN’
Köksal, “8 Mart 2018 tarihli Numune Hastanesi raporunda 6-12 aylık periyotlar ile beyin cerrahisinin 3-6 aylık periyotlar ile de nörolojinin takibinde olması gerektiği belirtilmiş. Yeniden Bolu’ya götürülen ağır hasta mahpus olan Hayati Kaytan’ın tedavilerinin düzenli olarak yapılması, 2018 yılında verilen raporunda belirtilen aralıklarla tetkiklerinin yapılmasını, yaşam koşullarının insan onuruna uygun koşullarda düzenlenmesini, acil durumlarda gereken tedavilerinin yapılabilmesini sağlayan koşulların oluşturulmasını acil olarak talep ediyoruz” diye konuştu.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı
- 4 gösterim