Adli mahkum Çetin, sürgün edilmesine karşı 18 Aralık'tan beri, kadın tutuklu ve hükümlüler de koşulları protesto etmek için üç gündür açlık grevinde. Kadınlar, bir haftalığına açlık grevine girdiklerini açıkladı.
9 Ocak 2013
İzmir'deki Şakran 2 Nolu T Tipi Cezaevi'nde kalan adli mahkum Aydın Çetin, hapishane koşullarını ve sürgünü protesto etmek için 18 Aralık 2012'den beri açlık grevinde.
Avukat Dinçer Çalım, Çetin ile görüşmesinin ardından bianet'e yaptığı açıklamada, açlık grevinin nedenlerini şöyle anlattı:
"Aydın Çetin 17 Aralık 2012'de İzmir 1 Nolu F Tipi Cezaevi'nden Şakran'a bir grup mahpus ile birlikte sevk edildi. Anlatımına göre, cezaevi girişinde çıplak arama yapılmasına karşı çıktığından onu aramadılar ancak diğer mahpuslar çıplak şekilde aramaya maruz kaldı."
"Çetin, F tipi cezaevinde tek kişilik hücrede tutuluyordu ve siyasi mahpuslarla hareket edebiliyordu. Şakran'da da adli mahpuslarla birlikte kalmak istemediğini idareye bildirdi. Ancak idare ona adli mahpuslarla birlikte kalmak zorunda olduğunu söyledi. Şu anda geçici olarak engelli koğuşunda tek başına tutuluyor."
Avukat Çalım, Çetin'in 18 Aralık'ta sürgün edilmesini ve hapishane koşullarını protesto etmek için açlık grevine başladığını aktardı. Çetin'in talebi eski cezaevine geri dönmek.
"Çetin, hapishane idaresinin kendisini tehdit ettiğini, açlık grevini bırakınca kötü bir koğuşa vereceğini söyledi ve talebi yerine getirilene kadar açlık grevini devam ettireceğini belirtti."
Çalım'ın açıklamasına göre, Çetin her gün düzenli doktor kontrolünden geçiyor ve beş kilo zayıfladı ama sağlığı iyi durumda.
Suç duyuruları işe yaramadı
Şakran Kadın Cezaevi'ndeki siyasi tutuklu ve hükümlüler de hapishane şartlarını protesto etmek için 8 Ocak'tan itibaren bir haftalığına açlık grevine girdiklerini açıkladılar. İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi'nden bir heyet Cuma günü cezaevine giderek kadınlarla görüşecek.
Kadın mahpuslar, cezaevine her giriş çıkışta maruz kaldıkları çıplak aramadan, bu aramanın askerlere izletilmesinden, çıplak aramaya karşı çıkanların dövülmesinden, odalarının her ay "arama" adı altında talan edilmesinden, hasta mahpusların tedavi edilmemesinden, her itirazlarının hücre cezasıyla sonuçlanmasından şikayetçi.
Kadınlar, yaptıkları suç duyuruları da işleme konmayınca böyle bir yola başvurduklarını ifade ettiler.
"Mahpusları düşman görüyorlar"
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, İnsan Hakları İnceleme Komisyonu ile birlikte katıldığı Aliağa/Yeni Şakran Cezaevleri Kampusu'nda karşılaştığı hak ihlallerini kamuoyuyla paylaşmış, "burada mahpusların hak sahibi yurttaşlar değil, düşman olarak görüldüklerini" söylemişti.
Kürkçü, "cezaevine girişte bütün mahpusların son derece onur kırıcı ve zalimane bir şekilde arandığını, çırılçıplak kalmaya zorlandığını" ifade etmişti.
"Mahpusların en çok yakındıkları uygulamalardan biri de gardiyanlar ve yöneticilerin kendileriyle iletişim kurma tarzı. Kendilerine her zaman saldırgan bir biçimde, adlarıyla değil "lan" diye hitap ediliyor ve sistematik bir taciz altında yaşıyorlar. Koğuşlarına her giriş çıkışta ayakkabıları ve ağız içleri aranıyor." (AS)
Kaynak: BİANET
- 16 gösterim