Kırıkkale F Tipi Hapishanesi pandemi sürecini bahane ederek kazanılmış haklarımızı tam anlamıyla gasp etmiş durumda

“Koli ile adıma göndermiş olduğun kitaplar ve dergiler geldi. Fakat halen tarafıma verilmedi. Neden verilmedi veya neden verilmeyeceğine dair herhangi bir bilgilendirme yapılmadı. Konu hakkında yazmış olduğum dilekçelere de olumlu veya olumsuz bir cevapta bugüne kadar almış değilim. Yani anlayacağın Kırıkkale F Tipi Hapishanesi bu pandemi sürecini bahane ederek Yasal ve kazanılmış haklarımızı tam anlamıyla gasp etmiş durumda.”

Zeynel Karabulut. F Tipi Hapishane. C-22. Hacılar - Kırıkkale

***

Sevgili Adil Hoca Merhaba,

Nasılsın, nasılsınız? Umarım tüm aile fertleri olaraktan her açıdan cümleten iyisinizdir. Bizler de, genel sağlık sorunları ve hapishane idaresinin hukuksuz keyfi uygulamaları dışında, moralimiz ve coşkumuz gayet iyi.

Sevgili Adil hoca koli ile adıma göndermiş olduğun kitaplar ve dergiler geldi. Fakat halen tarafıma verilmedi. Neden verilmedi veya neden verilmeyeceğine dair herhangi bir bilgilendirme yapılmadı. Konu hakkında yazmış olduğum dilekçelere de olumlu veya olumsuz bir cevapta bugüne kadar almış değilim. Yani anlıyacağın Kırıkkale F Tipi Hapishanesi bu pandemi sürecini bahane ederek Yasal ve kazanılmış haklarımızı tam anlamıyla gasp etmiş durumda. Hukuk dışı keyfi olarak icra edilen bu uygulamalara karşı yasal ve hukuksal anlamda müracaat edebileceğimiz kurum adeta kendi yasal ve hukuksal zeminini yok sayarak, her geçen gün daha da pervasızlaşarak bize yönelmektedir. Kendileri açısından yasal-hukuksal olan bizler açısından hiçbir kıymeti, harbiyesi ve meşruyeti olmayan. Kendi yasaklarını dahi hiçe sayan uygulamalarla karşı karşıyayız. Böylesi pervasız bir sürecin içinde yaşanan bu sorunları açmak varolan hukuk dışı uygulamaları kamuoyunda teşhir etmek için devrimci demokrat ve aydın kişi kurum, kuruluşların bizlerin yanında dayanışma içinde olmasını bekliyoruz.

Sevgili Adil hoca yukarıda yazmış olduğum hususları, somut olgu ve gelişmeler üzerinde ifade edersem. Halkın Günlüğü gazetesine yazmış olduğum iki adet yazıma idare tarafından “sakıncalı” denilerek el konuldu. El koymaları gerekçesi olarak ise, şu ifademi gösteriyor: “Sonuç olarak devrimci yaşam ve mücadelenin kazanımlarla birlikte zaferle buluşulması isteniyorsa: Bilgiyi algısal düzlemden kavramsal düzleme taşımak yeni paradigmayı her yönü ile kavramak. Disiplin olgusunu yaşamımızın ve mücadelenin öznelerinden biri olarak göstermek her açıdan iyi olur”. Benim Halkın Günlüğüne göndermek istediğim makalemde geçen bu ifade “sakıncalı” görünerek gönderilmiyor. Hani denir ya neresinden tut paçavra hali. Yani insanın elinde kalıyor. Sistem adeta yamalı bohça gibi. Her yanı dökülüyor. Onun için biz burada yaşanan bu gelişmelere karşı hangi yasal zeminde hukuksal anlamda mücadele yürütüleceğini araştırıp-inceliyoruz. Çünkü yok kendi yasal mücadele araçlarını dahi yiyen ve onları ortadan kaldıran bir sistemin kadrosal yapısı mevcut. Varolan bu sistemin kendi ‘yasal ve hukuksal zeminini’ dahi yok sayan uygulamalarla karşı karşıyayız.

Sevgili Adil hoca bu pandemi süresi boyunca spor, sohbet ve aylık açık görüşler iptal edildi. Salgın gerekçe gösterilerek “sosyal mesafe, izolasyon” vs. vs. Ama aynı zamanda onlarca gardiyanla ayda 2-3 kez hücreler baskın aramalar yapılarak talan ediliyor. Hani sosyal mesafe, hani izolasyon hepsi yok sayılıyor. Biz tutsakların dışarı ile teması zaten yok. Bizlerin, sohbet veya spora çıkmamız yönünde bir engel olmamasına rağmen. Bizlerin bu yasal faaliyetlerini pandemiyi gerekçe göstererek gasp eden bu anlayış. Haftada iki kez onlarca gardiyanla baskın arama yapılmasında bir sakınca görmüyor. Bu tezat yaklaşımı artık siz değerlendirin. Ayrıca A-1’deağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü olan Erdi Sidal ve Selçuk Çelik arkadaşlarımızın tutulduğu hücreye, gündüz mesai bitimi sonrası yapılan baskın aramada Hücrede mektup yazmak için kantinden satın alınan kalemlere konulmuş.

***SANSÜRLENMİŞ****

Bunlar yaşananların iyi anlaşılması için sadece iki örnek. Hastane sevkleri yapılmıyor; düzenli, Dışarıdan adımıza gönderilen, kitap, dergi vs. sosyalist basın verilmiyor. Bu konuya dair ise, hapishane idaresi abone olun, abone olduğunuza dair faturayı  posta yolu ile idareye göndersinler. Ondan sonra abonesi olduğunuz dergiyi alırız vs. vs. diyorlar. Bundan dolayıdır uzun zamandır yayınlara ulaşamıyoruz.

Sevgili Adil hoca benim bir minik yoldaşım vardı, oralarda. O şimdi kocaman olmuştur. Minik yoldaşım dediğim için bana surat asabilir. Benden taraf Bol söylersin ona ve tüm aile fertlerine. Daha önce kaleme almış olduğum bir şiir çalışmamı seninle paylaşmak istedim. Umarım beğenirsin.

Selamlar sevgiler

Zeynel

Karikatür: Ahmet Bilge