Tek kişilik hücrede kalan Fatima Aktaş'tan yeni gelen öykü: "RÜYAM"

              RÜYAM

              Olduğum hücreden daha büyük bir odaya alınıyordum. Dış kapıya yakın geçici bir yere. Mazgal üstte ve büyüktü. Odanın içi çok karanlıktı. Karanlığın karasından başka bir şey görmüyordum. Birden mazgaldan yüzüme ışık vuruyordu. Işığa doğru bakınca karşımda güneş yükseliyordu. Güneşin boynuzlarının çıkıp büyüdüğünü görüyordun. Boynuzları büyüdükçe daha çok ışık saçıyordu. Nişanlım sağ tarafta cüppesiyle öyle duruyor, bir derviş de sol tarafta güneşin içinde oturuyordu. Ortalarından dünyayı yutacak büyüklükte bir kertenkele dünyaya inmeye çalışıyordu. 

Güneş patlayacakmış gibi ışıl ışıl parlarken kertenkele de bir o kadar kara ve korkunç bir şekilde güneşin içinden çıkıyordu. Çok korkuyor ama güneşin parlaklığı ve boynuzların güzelliği beni fazlasıyla heyecanlandırıyordu. 

Kalbim hızla çarpıyordu. Konuşamıyor, çığlık atamıyordum. 

Heyecandan lal olmuş öylece izliyordum. 

Suphanallah dememle boynuzlar tamamlanıp şeklini alıyordu. Kertenkele dünyaya inmeden ölüyordu. 

24 Nisan 2024 

Fatima AKTAŞ

Tarsus Kadın Kapalı Hapishanesi C-Tekli-4

Tarsus/MERSİN