İSTANBUL TABİP ODASI: ADALETİN BU MU DEVLET?

İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ali Çerkezoğlu, Muhlis Barut ve Magdelena de Winnaar'ın cezaevinde yitirmesinin ardından düzenlediği basın toplantısında hasta tutukluların durumuna dikkat çekti.
 

Çerkezoğlu, oda binasında düzenlediği basın toplantısında, hasta tutuklularla ilgili birçok açıklama yaptıklarını, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Adalet Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı'na görüş ve çözüm önerilerini sunduklarını hatırlattı.

Çerkezoğlu, yetkililere, mevcut hukuksal mevzuatın, hasta tutuklu ve hükümlülerin mağduriyetine yol açtığı, yaşamlarının son dönemlerinde karşılaştıkları hukuki ve vicdani süreçlerin kendileri ve yakınları için travmatik ve telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurduğu, mevzuatın değiştirilmesi ve zamanla yarışan bir mekanizma kurulması gerektiğini bildirdiklerini aktardı.
 

Çerkezoğlu, İstanbul Tabip Odası Bilimsel Kurulun bir açıklamasını da hatırlattı: "...özellikle mahkûmların hastalıklarının tespit edilmesi, sağlık kurumlarına sevki, bir an önce tedavi altına alınmasına yönelik mevcut uygulamanın iyileştirilmesi, etkinleştirilmesi ve hızlandırılması ivedi olarak sağlanmalıdır. Bunun yanında hastanın terminal döneme girmesi ve artık tedavisinin cevap vermemesi halinde ise aileleri ile vedalaşma ve son günlerini psikolojik yıpranmadan uzak bir şekilde huzur içerisinde geçirmeleri mümkün kılınmalıdır. Bu kapsamda da, hastalığı iyileşemeyecek derecede ilerlemiş ve terminal döneme girmiş hasta mahkûmların iyileşemeyecek olmaları dolayısıyla cezalarının infazının ertelenmesinin yanında, sadece Cumhurbaşkanına tanınan ve sürekli hastalıklar için de icrası mümkün olan af yetkisinin, etkin olarak kullanılması sağlanabilir."

 
SIFIRA SIFIR ELDE VAR SIFIR

"Bilimsel Kurulun sonuç cümlesinde ne oldu" diye soran Çerkezoğlu, şu yanıtı verdi: "Sıfıra sıfır elde var sıfır."

Bilimsel Danışma Kurulu'nun çözüm önerilerinin dikkate alınmadığını belirten Çerkezoğlu, bunun için yaşananları şöyle sıraladı:

-Aileleri ile vedalaşmaları sağlanamayan hastalar ölmeye devam ediyor.

-Cumhurbaşkanı af yetkisini etkin kullanmadığı için ölümcül hastalar cezaevinde ölüme terk ediliyor.

-Tutuklu ve hükümlülere nitelikli sağlık hizmeti verilemediği için geç teşhis ve yetersiz tedavi erken ölümlere yol açıyor.

-Vicdanı olanların vicdanları yaralanmaya devam ediyor.

-Serbest bırakılmaları yerine tabutları teslim edilmeye devam ediyor.

 
ADALETİN BU MU DEVLET


Basın açıklamasının başlığını "Adaletin Bu mu Dünya" diye koyduklarını hatırlatan Dr. Çerkezoğlu, "Dünyaya haksızlık etmeyelim. Asıl soruyu Cumhurbaşkanı, Başbakan, Adalet Bakanı, Adli Tıp Kurumu ve Yargı'ya soralım" dedi.

Yakın zamanda cezaevinde yaşamını yitiren Muhlis Barut ve Magdelena de Winnaar'ın "Adaletin bu mu Türkiye" diyerek yaşama veda ettiklerini hatırlatan Çerkezoğlu, Barut ve Magdelena'nın son sözlerini aktararak konuşmasını sonlandırdı:

Muhlis Barut: "İşe başlayıp ailemi geçindirmek ve onlara mutlu bir gelecek kurmak tek hayalim… İşkembe çorbası içmek, komşularımla mangal yapmak ve yeniden çalışmaya başlamak istiyorum."

Magdalena de Winnaar: "Burada ölmekten ve bir daha ülkemin güneşini görmemekten korkuyorum…"

Kaynak: Etkin Haber Ajansı