Birgün Gazetesi

ÇHD'li avukatın emekli hâkim annesinden çağrı: Adalet istiyoruz

Aralarında ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı’nın da bulunduğu tutuklu beş avukatın, hukuksuz yargılamalara ve cezaevindeki baskılara dikkat çekmek üzere Tehlikedeki Avukatlar Günü’nde başladıklarını beyan ettikleri açlık grevi, 23. gününe girdi. Açlık grevindeki avukatlardan Aytaç Ünsal’ın emekli hakim olan annesi Nermin Ünsal, bir mektup kaleme alarak, her Salı Çağlayan Adliyesi önünde gerçekleştirilen ‘Adalet Nöbeti’ne dikkat çekti. […]

15 Şubat 2019

2018 yılında 3 bin 110 yaşam hakkı ihlali yaşandı

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 2018 Yılı Hak İhlali Raporu’nu açıkladı. Raporda, 2018 yılında 3 bin 110 yaşam hakkı ihlali yaşandığı belirtildi. Rapora göre, gözaltında 4, cezaevlerinde toplam 118, rasgele ateş açma, dur ihtarı, yargısız infaz olaylarında 20 kişi hayatını kaybederken ikisi çocuk olmak üzere 12 kişi yaralandı. Yine raporda, “kara mayınları, sahipsiz bomba ve […]

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 2018 Yılı Hak İhlali Raporu’nu açıkladı.

Kalbi delik tutukluya sağlam raporu!

Erzurum H Tipi Kapalı Cezaevi'nde PKK davasından hükümlü bulunan 22 yaşındaki Mustafa Ömer Polatlı, kalbinde iki delik bulunmasına rağmen kendisine, "Hastanede tedavi edilmesine gerek yok" raporu verildiğini belirtti.

Erzurum H Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan doğuştan kalp hastası PKK'li tutsak Mustafa Ömer Polatlı, yaşadığı sağlık sorunlarına ilişkin DİHA'ya mektup yazdı. Katıldığı bir yürüyüşten dolayı 13 yıl 9 ay hapis cezası aldığını vurgulayan Polatlı, hakkında yeterli delil olmamasına rağmen bu cezanın verildiğini kaydetti.

'10 yıl tutukluluk hukuk devletinde kabul edilemez'

Anayasa Mahkemesi'nin 3. Yargı Paketi'nde yer alan ve 'terör' suçlarına 10 yıllık tutukluluk süresi öngören maddeyi iptal kararının gerekçesi Resmi Gazete'de yayımlandı. Gerekçede, "azami 10 yıl tutukluluk süresi demokratik bir hukuk devletinde kabul edilemeyecek kadar uzun" denildi.

Gerekçeli kararda, kişilerin "makul süre içinde yargılanma" ve "makul süreyi aşan sürelerle tutuklu kalmama" haklarının anayasal güvenceye bağlandığı vurgulandı.

Tutuklama tedbirinin ölçülü olmasının anayasaya göre bir zorunluluk olduğu ifade edildi.