12 Eylül'ün Ruhu Tekirdağ Cezaevi'nde Yaşıyor

22 tutuklunun 28 gündür açlık grevinde olduğu Tekirdağ 2 No'lu F Tipi Cezaevi'nde tutuklular yoğun psikolojik ve fiziksel baskı altında. Tutuklulara her hücreden çıkışta tek sıra halinde askeri nizamda yürüyüş dayatılıyor. Süngerli oda işkencesi cezaevinde rutinleşmiş durumda. Kelepçeli muayene dayatılan tutuklular, muayene dahi edilmeden hastaneden cezaevine geri götürülüyor. Cezaevi girişinde her tutukluya çıplak arama dayatılıyor.

Tekirdağ 2 No'lu F Tipi Cezaevi'nden kısa süre önce tahliye olan Kürt siyasi tutuklu, cezaevinde her geçen gün artan psikolojik ve fiziksel baskıları anlattı.

ASKERİ NİZAMDA YÜRÜME DAYATMASI

Adını vermek istemeyen tutuklunun anlatımları, 12 Eylül döneminde cezaevlerinde uygulanan baskıları hatırlatıyor. Tutuklular, görüş, ortak alan gibi herhangi bir nedenle her hücreden çıktıklarında tek sıra halinde askeri nizamda yürümeye zorlanıyor. Askeri dayatmaları kabul etmeyen tutuklular sık sık gardiyanların saldırısına maruz kalıyor.

Tutukluların koridorda birbirlerine selam vermeleri bile işkence görmeleri için bir gerekçe.

SÜNGERLİ ODA İŞKENCESİ

Süngerli oda işkencesi, Tekirdağ 2 No'lu F Tipi Cezaevi'nde en fazla uygulanan yöntem. Tamamen süngerle döşendiği için "süngerli oda" olarak bilinen işkence odası, 4 metre karelik bir alan. Süngerli oda işkencesi ağırlıklı olarak müebbet hapis ve ağırlaştırılmış müebbet hapis hükümlülerine uygulanıyor ve tutuklular kıyafetleri çıkartılarak bu odaya konuluyor.

ONUR KIRICI ARAMA

Cezaevi girişinde tutuklulara "onur kırıcı" arama olarak tanımladıkları soyarak arama biçimi dayatılıyor. Tutuklular bu arama biçimine karşı çıktıkları zaman da gardiyanların saldırısına maruz kalıyor.

Tutuklular, cezaevi revirine bile yazdıkları dilekçelerin üzerinden haftalar geçtikten sonra sevk ediliyor. Engelleri aşarak hastaneye gidebilen tutuklular ise burada "kelepçeli muayene" dayatmasıyla karşılaşıyor. Yasalara ve insan haklarına aykırı olan bu durumu kabul etmeyen tutuklular, hem askerlerin saldırısına maruz kalıyor hem de muayene dahi olamadan cezaevine geri gönderiliyor.

BÜTÜN NOTLARA EL KONULUYOR

Tekirdağ 2 No'lu F Tipi Cezaevi'nde "arama" adı altında yapılan hücre baskınlarında tutukluların bütün defterlerine, notlarına, şiir ve öykü gibi edebi çalışmalarına el konuluyor.

AÇLIK GREVİ 28. GÜNÜNDE

Tüm bu baskılara karşı 22 Kürt siyasi tutuklunun başlattığı açlık grevi bugün 28. gününde. Kilo kaybı yaşayan tutuklularda sağlık sorunları da başladı. B1 vitamini verilmeyen tutuklulara, iaşe bedeli olarak cezaevi idaresi tarafından verilmesi gereken su ve şeker de verilmiyor. Tutuklular bunu cezaevi kantininden karşılamak zorunda bırakılıyor.

Cezaevinden kısa bir süre önce tahliye edilen Kürt siyasi tutuklu, açlık grevindeki tutukluların talepleri kabul edilmezse, yeni katılımların olacağına dikkat çekti, "Sağlık durumları her an kötüye gidiyor" dedi.

Cezaevindeki kitap yasağının demokratik kamuoyunun baskısıyla şimdilik aşıldığını hatırlatan eski tutuklu, "Açlık grevleri konusunda bir kamuoyu oluşmazsa, cezaevindeki baskılar daha da artabilir, hatta kitap yasağı da geri gelebilir. İçerideki tutuklular, insan hakları savunucuları başta olmak üzere tüm demokratik kamuoyundan duyarlılık ve destek bekliyor" diye konuştu.

(Arzu Demir/Etha)

Kaynak: baskahaber.org