33 Yıllık Tutsak Hasan Gülbahar'dan Yeni mektup var

"Gelip gitmelerde 2-3 ayda ulaşan mektuplarım var ve ulaşamayanlar da cabası. Dönemin karanlık ruhunun sızmadığı yer yok gibi maalesef! (…)Bugün de dilekçe verip acil kapsamında görüşülmesini talep ettim AYM’den. “3. yılının içindeyim yeni mahpusluğumun” deyip otuz yıllık mahpusluğumu vurgulayıp ciddi sağlık sorunlarına işaret ettim. Umarım ortamın negatif havasının gazabına uğramam."

HASAN GÜLBAHAR

2 No’lu F tipi Hapishane

Tekirdağ

***

7 Kasım 2016, 10:14

Merhaba sevgili Adil Hocam;

Sıcak duygularla  içten selamlarımı yolluyorum. Kendinizi iyi hissetmeyi başarabildiğinizi umuyor, diliyorum bu arada.

En son dertlerimizi paylaşmıştım seninle. Sonradan sayfası eksik ulaştığını da öğrenip burada görevlilere yazdım, konuştum ama bir sonuç alamamıştım. Gelip gitmelerde 2-3 ayda ulaşan mektuplarım var ve ulaşamayanlar da cabası. Dönemin karanlık ruhunun sızmadığı yer yok gibi maalesef!

Bu defa sorunlardan, en azından yakınmalardan uzak bir ortamda sohbete koyulmaktayım. Bu arada yolladığın içeriye dair dergiyi de aldım. Teşekkürler Adil Hocam.

Sen n’apıyorsun, bizim dertlerimizle uğraşmak dışında? Kendi edebi üretimlerini sürdürme fırsatı ve havasını yakalayabiliyorsundur dilerim. Ortamın kötü ve ağır havasından çıkmak için sözün etkileyici gücünden başka kullanılacak bir şey var mıdır, insanları gerçekliklerle yüz yüze getirecek?! Bir de pratiğin değiştirici- dönüştürücü gücünün farkındalığından başka! Söz hükmünü yitirdi vurgusunu bugün özellikle pratikte reflekslerimizi geliştirme ihtiyacına dikkat çekme olarak okumak gerekir kanımca. Egemen dilin toplumda oluşAnchor.

Geçen gün Evrensel’deki yazınla karşılaştım. Yine yerimi almışım. Dikkat çektiği noktalarla da etkileyici bir yazıydı. Eline, yüreğine sağlık Adil Hocam. Çok teşekkürler. Gazete dolaşıma girdiğinden, işaretleyip geri gelsin demiştim ama takılmış olabilir. Cuma’nın da yer almasına sevindim. Yeterince dikkat çekecek birileri ya da ilgileneni olmayınca insanın fazladan bedeller ödeyenlerimiz de az değil. İster hukuksal, ister hastalık vb. nedenlerle olsun. Kişilerin duyarlılığına kalıyor. Sağlıklı bir anlayış oluşturup yerleştirilmeyince, özellikle de kurumlara.

Buradaki hayat şimdi sakin akıyor. Fazla gündem oldu, uluslararası alanda da içeriler. Dikkate almama rahatlığına erkin başındakiler de sahip değiller! İyice kalabalıklaşmak, kimi hücrelere ranza atıp 6’lı hâle getirilmelerini de sağladı. Yaşamda kalabalık olmak iyiyse de üç kişiliğe altı kişi konulunca kimi sıkıntılar da oluyor tabii. Uzun süre sonra, üç hafta önce sohbete çıktık. Arkası gelmedi. Bakalım bu hafta ne olacak?! Spora çıkma da yok. Biz de İbrahim ile yan yana gelmeye çalışıyoruz. Belki bu ara yaparlar. İç posta varmış önceden, sonradan kaldırmışlar. Normal PTT üzerinden gidip gelenler resmen bir ay sürüyor. Düşünebiliyor musun Adil Hocam, aynı hapishanedesin ve sohbet etmek bu denli uzun zaman alabiliyor! En son mektubunda iyi olduğunu yazmıştı. Siz de mektuplaşıyor olmalısınız.

Ben sağlık olarak fena sayılmam. Aylarca bekletmeseler hastane sevkini daha iyi olacağım ama ne gezer! Moralle takviye ediyorum ben de. Erol ve Vedat da iyiler. Dosyamın kararının yılbaşına kadar çıkmasını umuyor avukatım. İki raportörüm de tutuklanmış. Üçüncü raportördeymiş. Bakalım nasıl olacak. Bugün de dilekçe verip acil kapsamında görüşülmesini talep ettim AYM’den. “3. yılının içindeyim yeni mahpusluğumun” deyip otuz yıllık mahpusluğumu vurgulayıp ciddi sağlık sorunlarına işaret ettim. Umarım ortamın negatif havasının gazabına uğramam.

Adil Hocam, her üçünüz için de hoş zamanlar, güzellikler diliyorum. İçten sevgilerimi iletiyorum.

Umut içinizden hiç eksik olmasın. Esen kalın.

Tüm ortak dostlara sıcak sevgi, selam.

Arkadaşların da selamı var.

Hasan