İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, “Fatma ağır hasta olmasına rağmen cezası haksız yere uygulanıyor, bu insan hakları ihlalidir” dedi.
7 Ekim 2024
Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda 2010 yılından bu yana hükümlü olarak bulunan Fatma Tokmak'a koğuşunda yapılan aramalar sonucunda çeşitli materyallere (iki not defteri) el konulmasının ardından disiplin cezası verildi.
26 Ocak 2024'te B-4 koğuşunda yapılan aramada, örgüt propagandası içerdiği iddia edilen kitap, dergi ve defterlere el konuldu.
Tokmak ve koğuş arkadaşları, bu materyallerin kime ait olduğuna dair araştırma yapılmadan toplu olarak suçlandıklarını belirtti.
İtiraz ve Hücre Cezası
İnfaz Kurumu tarafından yürütülen disiplin soruşturmasının ardından, Tokmak’a 11 gün hücre cezası verilmesine karar verildi. Tokmak, kendisine verilen hücre cezasına karşı itiraz etti ve materyallerin kendisine ait olmadığını savundu. Ancak infaz hâkimliği, Tokmak'ın itirazını reddetti.
Tokmak, hücre cezasının hukuka aykırı olduğunu belirterek, infaz hâkimliğinin sürelere ve usule ilişkin hatalar yaptığını öne sürdü.
Ayrıca, cezaevinde el konulan materyallerin daha önce cezaevi idaresi tarafından incelendiğini ve iade edildiğini belirterek, disiplin cezasının bu nedenle haksız olduğunu vurguladı. Ancak Tokmak'ın itirazları sonuçsuz kaldı ve cezası kesinleşti.
Fatma Tokmak 1 Ekim'den bu yana hücrede tutuluyor.
“Ağır kalp hastası”
Konuya dair bianet’e konuşan İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin şunları söyledi:
“Fatma Tokmak onla birlikte cezaevinde kalan kadınlar 30 yıla yakın bir zamandır cezaevindeler. Kendi içlerinde yaptıkları bir takım politikalar üzerine konuşmalar, aldıkları notlara dair iki deftere el konulmuş. Yani devlet cezaevine koyduğu kişilerin de düşünce ifade özgürlüğünü ihlal ediyor. Beni zaten cezaevine koyan bir devlet benim cezaevindeki duygu ve düşüncelerime de ipotek koymaya çalışıyor. Bu akıl dışı.”
“Fatma şuanda tuvaleti de içerde olan bir hücrede tutuluyor, 10 gün boyunca orada tutulacak. Haftada bir kan nakli yapılıyordu Fatma’ya. Fatma ağır kalp hastası” diyerek Fatma Tokmak’ın hastalık sürecine de değinen Keskin, son olarak şu noktalara vurgu yaptı:
“Fatma ile ilgili olarak ‘cezaevinde kalamaz raporu var’. Ağır hasta mahpus Fatma. Hayati tehlikesine rağmen hücrede tutuluyor. Kendisi de orada nefes alamadığını söyledi.”
Kimse Fatma Tokmak’ın sesini duymadı
Fatma Tokmak, 1996 yılında küçük yaştaki oğlu Azat'la birlikte işlemediği bir suç iddiası ile İstanbul'da gözaltına alındı.
Gözaltında kendisi ve küçük oğluna işkence edildi. Tokmak tutuklandı ve 9 yıl cezaevinde kaldı. Türkçe bilmeyen ve Kütçe ifade vermek isteyen Tokmak'ın ifadesi alınmadan müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Cezaevinde kalp hastalığına yakalandı. Hastalığı da dikkate alınarak mahkeme tarafından tutuksuz yargılanmak üzere 2006 yılında serbest bırakıldı. Tokmak, dışarıda yaşlılara ve hastalara bakıcılık yaparak geçimini sağladı. Ancak, mahkemenin verdiği müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından onanınca 2010'da tekrar Bakırköy Cezaevi’ne konuldu.
Oğlu Azat, hasta mahpus Tokmak’ın durumunu defalarca kamuoyu ile paylaştı, insan hakları savunucuları onun için mücadele etti. 2011’de Adli Tıp Kurumu, hastalıklarını göz ardı ederek, “cezaevinde kalabilir” raporu verdi.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın İstanbul Şubesi ise, Tokmak’ın sağlık raporlarını inceleyerek, “Cezaevinde kalamaz” raporu verdi. Tüm mücadelelere rağmen Tokmak tahliye edilmedi.
Kaynak: Bianet
- 8 gösterim