Yalnızlıkla baş etmeye çalışan bir mahkûmun hareketli görüntü yaratma denemeleri…
1 Şubat 2013
İzlemek için: https://vimeo.com/13623742
Ali Deniz Şensöz
Ayın Kısası köşemizin konuğu, Hakan Ömer Zorka’nın Cannes’da Türk filmleri seçkisinde sunulan, Adana ve Ankara film festivallerinden ‘En İyi Kurmaca Kısa Film’ ödülüyle dönen 2010 yapımı kısa filmi Meret. Filmde tek kişilik kutu gibi bir hücredeki mahkûmun can sıkıntısını yenme çabası ve mahrum kaldığı rakıyı kendi elleriyle yapma süreci, mizahi bir dille aktarılıyor. Hücresindeki yalnızlığını yaratıcı bir çabayla zenginleştirmeye çalışan mahkûm, türlü denemelerden sonra kendine belki de tıpkı içinde bulunduğu hücre gibi tutsağı olduğu “meret”i hazırlayabiliyor. Murat Sağlam’ın canlandırdığı mahkûmun, yokluklarıyla yüzleşip özlemini çektiği düzeni kurma çabası, Rollo May’in bahsettiği “yaratma cesareti”nin iyi bir örneği olarak izlenebilir. Yalnızlık sıkıntısıyla baş etmeye çalışan mahkûmun hareketli görüntü yaratma denemeleri de sinemanın kendisine yapılan neşeli bir gönderme. Her ne kadar yaratmanın yenileyici gücüne inansa da, filmin sonu aslında yalnızlığın ve yalnızlığa mahkûm edilmenin yıkıcılığını vurgulayarak, hem F tipi cezaevlerini akla getiriyor, hem de film boyunca mizahi bir tonda sürdürülen hümanist bakış açısını, politik bir perspektife yerleştirmiş oluyor.
Hakan Ömer Zorka kimdir?
1983 İzmir doğumlu Hakan Ömer Zorka, halen Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-TV ve Sinema Bölümü öğrencisidir. Daha önce birçok kısa filmde oyunculuk yapmıştır. Meret, yönettiği ilk kısa filmdir.
Kaynak: Altyazı
- 9 gösterim