Avukatlar, cezaevlerinde bulunan mahkûmların koşullarının yetersiz ve insan onuruna aykırı olduğunu ifade etti.
Cezaevlerinde, tutuklu ve hükümlülerin birçok hakkı ihlal ediliyor. Yaşanan hak ihlallerinin başında ise sağlık, yaşam, havalandırma, ısınma ve fiziki koşullardan doğan hak gaspları yer alıyor. İzmir 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda kalan Sadık Çelik, sağlık taraması gerekçesiyle sohbet haklarının gasp edildiğini, doktorların yalnızca 2 gün öğleden sonra ve yarım mesai çalıştığını belirterek “CHP milletvekilleri Veli Ağbaba ve Melda Onur’a yazdığımız mektuplar engellendi” dedi. Avukat Kaya Kartal da cezaevlerinin zulüm üretir hale geldiğini söyledi.
Gazetemize yazdığı mektupta acil durumlarda tedavi haklarının engellendiğini belirten Sadık Çelik, “Acil sevkler ancak ısrar sonucu birkaç gün sonra yapılıyor. Acil yapılmamışsa hastaneye ne zaman götürüleceğimiz belli olmuyor” dedi. Haziran boyunca yazdıkları birçok mektubun “sakıncalı” gerekçesiyle engellendiğini vurgulayan Çelik, “Milletvekili Ağbaba’ya göndermek istediğimiz mektup Cezaevleri Tüzüğü’nün 913. maddesi gerekçesiyle engellendi. Nihat Behram ve Mehmet Emin Kamaz’a yollamak istediğimiz karikatürlerde de Recep Tayyip Erdoğan olduğu için ‘yapılan çizimler, kamu görevlilerine hakaret niteliğinde’ gerekçesiyle engellendi” diye konuştu.
Çıplak arama
Milletvekili Melda Onur’a yollamak istediği faksın “işkenceyi teşhir eden karikatür” gerekçesiyle engellendiğini dile getiren Çelik, “Ümit Çobanoğlu’nun mektubunda Taksim’de halka yönelik saldırılarla ilgili karikatür çizimleri vardı. Bu çizimler kamu görevlilerine hakaret ve küçük düşürücü olduğu kanaati oluşturmuş” dedi. Çelik, savcı Fatih Mehmet Öztürk’ün onunla konuşmaya giden tutuklu ve hükümlüleri “kapa çeneni” diyerek kovduğunu dile getirerek özetle şunları söyledi: “20-21 Haziran’da sağlık taraması gerekçesiyle sohbet hakkımız gasp edildi. Aylık açık görüşler bahanelerle iptal ediliyor. Sohbete çıkarken yanımıza dergi, kitap, yiyecek, bağlama almamıza izin verilmiyor. Fotoğraf çektirilmiyor. Doktorlar sadece 2 gün yarım mesai geliyor. Hapishaneye girişte çıplak arama işkencesi sürüyor.”
Toprağa basamıyorlar
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (Mazlumder) İstanbul Şubesi Başkan Yardımcısı avukat Kaya Kartal da, tek kişilik hücrelerin fiziki koşullarının son derece kötü olduğunu kaydederek “Mahkûmlarda bağırsak ve solunum yolları hastalıkları, sağlıksız ve gayri insani koşulların sonucu” dedi.
Tutuklu ve hükümlülerin yıllarca ayağını toprağa basamadıklarını vurgulayan Kartal, “Bu ne kadar insani bir durumdur? Mahkûmlar hep betonla ve demirle yüz yüze bırakılıyorlar” ifadelerini kullandı. Kartal, gün içerisinde hücrenin içine neredeyse hiç güneş girmediğini, mahkûm ve tutsakların sağlıklı yaşam haklarının ihlal edildiğine dikkat çekerek “Hücrelerdeki havasızlık problemi astım, nefes darlığı, akciğer yetmezliği gibi hastalıklara zemin hazırlıyor” diye konuştu.
19 Ağustos 2013
Kaynak: cumhuriyet.com.tr
- 3 gösterim