Cumartesi Anneleri kaybedilen yakınları için 725. haftada da adalet talebiyle bir araya geldi.
16 Şubat 2019
Cengiz KARAGÖZ
İstanbul
Cumartesi Anneleri 725. haftada, gözaltına alındıktan sonra en son 20 Şubat 1995'te haber alınan ve cesedine kimsesizler mezarlığında ulaşılan Rıdvan Karakoç için adalet istedi.
Galatasaray Meydanı’nda toplanmalarına izin verilmeyen Cumartesi Anneleri, 725. hafta eylemini İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi önünde, yine polis ablukasında gerçekleştirdi. Eyleme, kayıp yakınları ve çok sayıda hak savunucusu katıldı. 1994'te öldürülen Altındağ Nüfus Müdürü Mecit Baskın'ın annesi Meryem Baskın’ın bugün hayatını kaybettiği paylaşıldı.
Gözaltında kaybedilenlerin fotoğraflarının taşındığı bu haftaki açıklamayı gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un kızı Besna Tosun okudu. “Bizim 725 haftadır alanlarda olmamız yargının adaleti tesis etmemesindendir” diyen Tosun, “26 haftadır Galatasaray’a gidişimizin yasaklanması ve tüm İstiklal Caddesi’nin polis tarafından abluka altına alınması, anayasal ve uluslar arası sözleşmelerden doğan haklarımızın ihlalidir” dedi.
‘KARAKOÇ AİLESİ TÜM BAŞVURULARA KARŞIN SONUÇ ALAMADI’
Rıdvan Karakoç’un gözaltında kaybedilişinin 24. yılında ‘Rıdvan için, bütün kayıplarımız için adalet istiyoruz’ diyerek buluştuklarını söyleyen Tosun, “Kürt siyasi partilerinde çalışmalar yürüten, Mezopotamya Kültür Merkezi'nin kuruluş çalışmalarında yer alan 34 yaşındaki Rıdvan Karakoç bu faaliyetleri nedeniyle polisin hedefindeydi. Hakkında arama kararı olduğu için polis tarafından ablukaya alınan evine gidemiyordu. Polis tarafından defalarca Karakoç Ailesinin evine baskın düzenlendi. Rıdvan'ın ailesi ve avukatı Keskin ile haberleşmesi 15 Şubat 1995 tarihine kadar sürdü. 15 Şubat'tan sonra Rıdvan'la bağlantı kesildi. Evdeki polis ablukası kalktı, polis baskınları son buldu. Karakoç Ailesi, tüm mercilere başvuru yaptı ancak sonuç alamadı” diye konuştu.
‘KAYIPLARIMIZ İÇİN ADALET ARAYIŞIMIZI SÜRDÜRECEĞİZ’
Gözaltına alındığı inkar edilen Rıdvan için devletin tüm kurumlarının “Bizde yok” cevabı verdiğini aktaran Tosun, “3 ay sonra oğulları Hasan'ı arayan Ocak ailesi Beykoz Savcılığı’ndaki dosyalar arasında tesadüfen, Rıdvan'ın işkence görmüş cansız bedeninin fotoğrafını gördü. Böylece Rıdvan Karakoç'un işkence ile öldürülmüş bedeninin savcılık dâhil tüm resmi kurumlardan geçtiği, Adli Tıp Kurumu’nda bekletildikten sonra gizlice Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı'na defnedildiği gerçeği açığa çıktı. Rıdvan Karakoç'u gözaltına alanlar ve sorgulayanlar bilinmesine rağmen hukuk işletilmedi ve failler korundu. 24 yıldır süren soruşturma davaya dönüşmedi. 24 yıldır Beykoz Savcılığı’nda bulunan soruşturma dosyasında, rutin yazışmalar dışında anlamlı bir gelişme olmadı. Asiye Karakoç'un oğlu Rıdvan için yürüttüğü mücadelenin takipçileri olarak; Rıdvan için, kayıplarımız için adalet arayışımızı sürdüreceğiz. Hakikat ve adalet talebimiz gerçekleşinceye kadar kayıplarımızı aramaktan ve kayıplarımızla buluşma mekânımız olan Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz” dedi.
‘MÜCADELEMİZDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ’
Açıklamanın ardından Rıdvan Karakoç'un kardeşi Hasan Karakoç söz aldı. İnsanlar kaybedilmesin, kayıpların akıbeti ortaya çıkarılsın, sorumlular yargılansın diye 24 yıldır mücadele ettiklerini söyleyen Karakoç, “Yetkililer sağır, kör ve dilsizi oynuyorlar. Dava dosyalarımız savcılığın tozlu raflarında bekletiliyor, bir arpa boyu ilerleme yok. 24 yıldır devletin tozlu raflarında bekletilen, dosyamız zaman aşımı tehlikesiyle karşı karşıya. Benim ağabeyim için yapabileceğim hiçbir şeyim yok çünkü öldü. Benim çiçek koyabilecek bir mezarım var. Yasımı tuttum, acımı çektim ve bundan sonrası için bu dosyaların aydınlatılabilmesi için mücadele vereceğim. İnsanların gözü önünde, bazen gece yarıları, bazen sokak ortasında, bazen de insanlar evlerinden alınarak sistematik işkence halinde öldürülüp yol kenarlarına, ormanlara, dipsiz kuyulara, asit kuyularına atılıp yok edildi. Biz 24 yıldır bu mücadeleyi sürdürüyoruz bir 24 yıl daha sürdüreceğiz. Kayıpların akıbetini çıkarıncaya kadar sorumluları yargı önüne çıkarıncaya kadar bu mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.
‘ER YA DA GEÇ TÜM GERÇEKLER ORTAYA ÇIKACAK’
Gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın abisi Hüseyin Ocak, “Rıdvan da Hasan gibi Beykoz ormanlarında öldürülerek şarampole atılmıştı. Daha sonra Hasan’la beraber Beykoz Cumhuriyet Savcılığına, İstanbul Adlı Tıp Kurumuna daha sonra da Altınşehir kimsesizler mezarlığına gömüldüğü ortaya çıktı. Er ya da geç tüm gerçekler ortaya çıkacak, bunu biliyoruz. 24 yıldır bunun mücadelesini veriyoruz. Her ne şartlarda olursa olsun mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
Kaynak: Evrensel Gazetesi
- 4 gösterim