Duvarları Delen Çizgiler

Dün Frankfurt’taki KAGEF Derneği’nde özgürlük temalı mahpus karikatürleri sergisi vardı. Erken ayrılmak zorunda olduğum için Adil Okay’la söyleşiye katılamadım. Görülmüştür Grubu yıllardan beri iyi bir iş yapıyor. Daha önce mahpusların mektuplarını sitelerinde yayınlıyorlardı ve bazılarını sergilerine taşımışlardı. Duvarları delen çizgiler başlıklı son serginin de öncekilerde olduğu gibi kitabı çıkarılmış.

Sergide her karikatürün yanında çizenle ilgili kısa bilgi bulunuyor. Büyük çoğunluk 20-25 yıldır hapishanede… 20 yıldır hapiste olmak artık “normal” olmaya başladı, giderek 25 ve 30 yılı aşanların sayısı da artıyor.

Çizmek ve yazmak içerde kendini üretmenin değişik yollarıdır. Mahpuslardan ikisi açık öğretimde üniversite de bitirmiş. Demek ki üretmek ve kendini geliştirmek her yerde yapılabiliyor.

Hapishane yönetimleri eskisinden farklı olarak hayatın her alanını denetlemek istiyor ve bu nedenle de kağıt-kalem bile yasaklanabiliyor. Üretme engellenemez, başka yol bulunur. Resim yapan bir kadın mahpusun boya verilmeyince regl kanından kırmızı kullanması gibi… Nasıl gözleri görmeyen birisinin bu duyusunun yerini başka duyuların keskinleşmesi alırsa, dört duvar arasında yıllarını geçirmek zorunda kalanların da yaratıcılık yönleri gelişir; bu yaratıcılık orada bir yaşama tarzıdır. Bir şekilde yapılamazsa başka bir şekilde yapılır ama yapılır.

Mektupları yazdığım ve o sırada benim gibi hapishanede olan kadın hepsini saklamış ve yıllar sonra bana fotokopilerini göndermişti. Bunlar Belma’ya Mektuplar adıyla yayınlandı. Her gün mektup yazardım, başkalarına yazdıklarımı da katarsanız bazen günde iki-üç tane yazdığım olurdu. Bu da kendini üretme tarzlarından bir tanesidir. Tabii hapishaneye girmeden önceki düzeyiniz önemlidir. Ben 27 yaşında hapse girdiğim için –geç bir tarih- şanslı sayılırım. Karikatürist arkadaşların bir bölümü çok erken hapse girmişler ve müebbet almışlar ama yine de kendini geliştirmek ve üretmek çabası sürüyor.

Şimdiki hapishane şartlarının 40 yıl öncesine göre çok daha kısıtlayıcı ve kötü olduğunu eklemek gerekir.

Görülmüştür Grubu yıllardan beri önemli iş yapıyor. Hapishanedekinin önemli ihtiyaçlarından birisi kendisini dışarıya taşıyabilmektir. Sergilerin değişik kurumların desteğiyle farklı yerlerde açılabilmesi dışarıya taşımaya önemli bir katkıdır. Sergileri ziyaret etmek ve sergi kitaplarını edinmek mutlaka gereklidir.

Kaynak: enginerkiner. org