Genel-İş Avukat Taylan Tanay'ı "Zorunluluktan" İşten Çıkardı

Genel İş tutuklu avukat Tanay'ı tutukluluk süresi 6 ayı geçtiği için işten çıkardı. Sendika yöneticisi Çalışkan kararı zorunluluktan aldıklarını, iş hukuku uzmanı Prof. Şakar ise bu zorunluluğun olmadığını söylüyor.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'na (DİSK) bağlı Genel-İş Sendikası DHKP-C davasında tutuklu yargılanan avukat Taylan Tanay'ı tutukluluk hali altı ayı geçmesi gerekçesiyle işten çıkardı.

bianet'e konuşan Genel-İş Genel Sekreteri Remzi Çalışkan 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25. maddesi gereğince Tanay'ı işten çıkarmak zorunda kaldıklarını söyledi.

"Taylan Tanay'ı tutuklu olduğu için çıkarmış değiliz. Kendisi Sosyal-İş üyesi olmamakla birlikte, Sosyal-İş ile toplu iş sözleşmemiz olduğu için, onu da sendika üyesi olarak sayarak normalde bir ayda iş akdini feshetmemiz gerekirken bunu yapmadık, bu durumu tolere ederek kendisini 180 gün ücretsiz izinli saydık ki tahliye edildiği takdirde işine geri dönebilsin. İşten çıkarmak istemiyorduk ancak sadece bir defa ücretsiz izin verebileceğimiz için başka bir şansımız kalmamıştı.

"Bağlı olduğumuz 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25. maddesinde bir çalışanın tutuklanma halinde aynı kanunun 17. maddesinde belirtilen bildirim süresini aştığı takdirde iş akdinin feshedileceği yer alır. Keşke başka yolumuz olsaydı, Taylan Tanay'ı maaşlı çalıştırmak isterdik, ancak bu yasa gereği iş akdini feshetmek zorunda kaldık."

4857 sayılı İş Kanunu'nun 17. maddesine göre

İş sözleşmeleri;

a) İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra,

b) İşi altı aydan bir buçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra,

c) İşi bir buçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra,

d) İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi için, bildirim yapılmasından başlayarak sekiz hafta sonra feshedilmiş sayılır.

Şakar: İşveren işten çıkarmak zorunda değil

bianet'e konuşan Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Prof. Dr. Müjdat Şakar 17. madde ile işverene iş akdi feshi hakkı doğduğunu ancak bunun zorunluluğunun olmadığı söyledi.

"4857'nin 17. maddesi sözleşme fesih bildirim süreleridir. İş veren burada belirtilen süre kadar beklemek zorundadır ancak isterse sonsuza kadar da bekler."

Genel-İş Sendikası'nın Tanay'ın kaldığı Kandıra 1 No'lu F tipi Hapishanesi'ne gönderilen tebligatla yoluyla avukatı işten çıkarmasına Halkın Hukuk Bürosu da tepki göstermiş, açıklamasında "İşten atılan işçilere destek olmayan, iş cinayetlerine karşı sesini duymadığımız, taşeronlaşmaya karşı yazılı basın açıklaması dışında bir iş yapmayan sendikacıların avukat Taylan Tanay'ı işten atmasına şaşırmadık" demişti. 

Devlet tutuklu memurları işten çıkarmıyor

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'na (KESK) yapılan operasyon sonucunda çok sayıda devlet memuru mahpus. Ancak 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 141. maddesine göre tutuklanan memur açığa alınarak maaşının üçte biri kesiliyor. Kişinin açığa alınma durumu sona erdiği durumda kesilen miktar toplu halde çalışana ödeniyor. bianet'e bilgi veren KESK basın sorumlusu Baki Çınar KESK'in tutuklu üyelerine maaşlarından kesilen üçte birlik kesimi ödediğini, göreve geri dönen üyelerin devletten ödemeye aldıkları durumda bu miktar sendikaya ödediğini aktardı.

Oda TV davasından yargılanan gazeteci Ahmet Şık da tutuklu kaldığı bir yıl boyunca İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğretim üyesi kadrosunda olmaya devam etmiş, tahliyesinin ardından işine geri dönmüştü.  (EA)

Kaynak: bianet.org