Görmezden gelseydik, tutuklanmazdık ama gazetecilik yapmış olmazdık"

Van'da askerlerin helikopterden attığı Servet Turgut'la Osman Şiban'ın haberlerini yaptığı için tutuklanan Mezopotamya Ajansı muhabiri Cemil Uğur "Görmezden gelseydik, tutuklanmazdık ama gazetecilik yapmış olmazdık" dedi.

22 Ekim 2020, Perşembe 11:48 - İstanbul - BİA Haber Merkezi

Görsel: Ressam Timur Çelik

Haberin İngilizcesi için tıklayın

“Abimin durumunda yüzde bir dahi düzelme şansı yok. Servet’in 7 çocuğu var, 63 yaşında. Çiftçiyiz, garibanız biz. Bize neden bunu yaptılar? Adalet istiyoruz…”

50 yaşındaki Osman Şiban ve 63 yaşındaki Servet Turgut, 11 Eylül’de Van’ın Çatak ilçesinde operasyona çıkan askerlerce gözaltına alındı, iki yurttaş iki gün sonra Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin yoğun bakım ünitesindeydi.

Her iki yurttaşın da helikopterden atıldığı iddia edildi. Mezopotamya Ajansı’ndan Cemil Uğur’un haberine göre Osman Şiban ve Servet Turgut’a dair hastane raporunda, “yüksekten düşme” değerlendirmesi yer aldı.

Görgü tanığı: Sağlıklı bir şekilde helikoptere bindirildiler

Ayrıca Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre, olay gününe tanıklık eden Osman Şiban’ın kardeşi Cengiz Şiban, Servet Turgut’un tarlasında saman topladığı sırada askerlerce gözaltına alındığını, abisi Osman Şiban’ın ise birlikte çay içtikleri sırada gözaltına alındığını söyledi. Cengiz Şiban, helikopterden atılan iki kişinin de gözaltına alındığı sırada sağlıklarının yerinde olduğunu ve bu şekilde helikoptere bindirildiğini belirtti. 

TIKLAYIN - Van Valiliği: Helikopterden atma iddialarıyla ilgili soruşturma başlatıldı

“İşimiz gücümüz çiftçilik”

Hastaneden 11 gün sonra taburcu edilen Şiban şu anda Mersin’deki evinde tedavi ediliyor, Servet Turgut’un tedavisi ise Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi yoğun bakımında sürüyor.

Yoğun bakımdaki Turgut’un sağlık durumuna ilişkin bianet’e bilgi veren kardeşi Naif Turgut şöyle dedi:

“Yıllar önce köyümüz yakıldı. İşsizlik sorunları vardı. Biz de Mersin’e göç ettik. Ben yıllardır Mersin’de çalışıyorum. Kardeşim de Mersin’de yaşıyor. Kardeşim köye gelmek istiyordu. Yaz aylarında köye gelir, çiftçilik yapar. Tuğladan kendisine bir göz oda ev yapmıştı. Saman yapıyordu, çiftçilik yapıyordu. Nasıl böyle bir duruma düştü biz anlamıyoruz? Gariban insanlarız biz. İşimiz gücümüz çiftçilik.

‘Kardeşim bitmiş, yok’

“Doktorlar ‘kardeşiniz için elimizden geleni yapıyoruz’ dedi. Umudumuz var ancak sağlık durumu çok kötü. Beyin kanaması geçirmiş, bütün kaburgaları kırık. İç kanaması var. Kardeşim gitmiş yani, yok. Yine de Allahtan umut kesilmez.

“Kardeşim Osman Şiban’la birlikte kendilerine 3- 4 ay ot biçiyorlar, değirmen yapıyor, harman yapıyorlar. Van’da satıyorlar. Biz gariban insanlarız. Osman’ın bünyesi çok güçlüydü, benim kardeşimin bünyesi zayıftı.

“O garibanın biri, gidip kimseye destek olmaz, devletin işine karışmaz. Devlet de varsa bir suçu alsın yargıya teslim etsin, helikopterden atmak nedir?

“Biz bir karıncayı bile ezmeyen insanlarız ama kardeşim bunu yaşadı. Biz devlete güveniyoruz, böyle olaylar olunca ne yapalım? Kardeşimin böyle suçlamalarla işi olamaz. Suçu varsa yargıya teslim et, neden helikopterden atıyorsun?

“Yıllar önce köyümüz yakıldı, mecburen göç ettik. Gittiğimiz yerde sorun yaşamadık. Ege, Güneydoğu hepimiz insanız. Biz insanlık istiyoruz, başka bir şey demiyoruz. Demiş ki ‘hepsinin kökünü kazırız’. Biz insanız varız, nasıl kökümüzü kazıyacaksın?

“Yıllardır iç içe yaşıyoruz, neden bize bu davranış yapılıyor? Dövdün dövdün, helikopterden neden atıyorsun? Bizim işimiz olmaz öyle; garibanız biz. Biz bir karıncayı bile incitmeyen insanlarız. Neden bunu bize yaptınız? Her ne olduysa açığa çıkartılsın, sorumlular yargılansın istiyoruz.”

Oğlu: Suç duyurusu yaptık

Servet Turgut'un oğlu Hüseyin Turgut da "Hayvana da insana da böyle bir uygulama yapılamaz. Çiftçilik yapan, yaylacılık yapan insanları böyle darp etmelerini anlamıyoruz. Sonuçta hepimizin bu vatanın evladıyız. Olaya dair suç duyurusu yaptık. Bu işin takipçisi olacağız. Adalet arayacağız. Adalet istiyoruz" dedi. 

Ne olmuştu?

Van'ın Çatak ilçesinde 11 Eylül günü Osman Şiban ve Servet Turgut'un askeri helikopterden atıldığı iddia edildi.

50 yaşındaki Osman Şiban ve 55 yaşındaki Servet Turgut, iki gün sonra Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin yoğun bakım ünitesinde bulundu.

HDP 21 Eylül'de açıklama yaptı. Hastane epikriz raporunda "yüksekten düşme" ifadesinin yer aldığına dikkat çekilen açıklamada "Osman Şiban ve Servet Turgut'un helikopterden atıldıkları hastane raporu ile apaçık belgelendi" denildi.

Mezopotamya Ajansı'ndan Cemil Uğur'un haberinde, Şiban ve Turgut'un hastane epikriz raporu yer aldı.

Raporda, Şiban'ın "Helikopterden düşme sonrası yaralanma" şikâyetiyle Van Eğitim Araştırma Hastanesi'ne getirildiği belirtildi.

Raporun şikâyet bölümünde "Yoğun Bakım" başlığında "yüksekten düşme" ibaresi yer alırken devamında "Yüksekten düşme sorası emniyet tarafından sağlık ekiplerine bildirilerek 112 tarafından acile getirilmiş" denildi.

Van Valiliği'nden yapılan açıklamada iki kişinin askeri helikopterden atıldığı iddialarıyla ilgili olarak, "Şüphelilerden biri kaçarken kayalık alanda düşüp yaralandı" denildi.

 (EMK)

Kaynak: BİANET