Hamburg’ta ‘Özgürlüğün Sesi’ Sergisi düzenlendi. Sonra aynı sergi Ulm, Nurnberg ve Frankfurt'ta açılacak

Hamburg’ta ‘Özgürlüğün Sesi’ Sergisi düzenlendi

Serginin Oberhausen, Oberursel ve Köln’den sonra dördüncü durağı Hamburg’tu. Sergi 11-19 Kasım tarihleri arasında Almanya’da Ulm, Nürnberg ve Frankfurt olmak üzere 3 kentte daha açılacak.

Türkiye’de politik tutsakların sayısındaki artışa, cezaevlerindeki kısıtlamalara, hak gasplarına, tedavisi yapılmayan, geciktirilen ölümüne birkaç gün kala serbest bırakılan politik tutsaklara dikkat çekmek, Türkiye’de ve dünyada politik tutsakları görünür kılmak için bu alanda düzenli olarak faaliyetler yürüten ATİK, bu sefer de Almanya’da Yeni Kadın ve ATİF’ in katkılarıyla düzenlenen Görülmüş Kollektifi’nin ve Redfotoğraf grubunun ortaklaşa hazırladığı “Stimme der Freiheit” sergisine ev sahipliği yaptı.

Serginin Oberhausen, Oberursel ve Köln’den sonra dördüncü durağı Hamburg’tu. Sergi iki gün sürdü. 4 Kasım Cuma günü söyleşi ile başlayan sergi 5 Kasım’da da devam etti. Hamburglu politik göçmenlerin ilgisi oldukça yoğundu.

Söyleşinin açılış konuşması bir tutsağın gönderdiği mektup okunarak yapıldı. Söyleşi boyunca da Özgürlüğün sesi kitabından tutsakların yazdığı şiirler okunarak onların da söyleşiye aktif olarak katılımı sağlandı. Özgürlüğün sesini Türkiye’nin sınırlarının ötesine taşıyan, Görülmüştür Kolektifi ve Redfotoğraf emekçilerinin ortak çalışmasını şehir şehir dolaştıran Adil Okay’ın renkli biyografisinden bir kısım dinleyicilere tanıtıldı. A. Oktay yaptığı konuşmasına Cezaevlerinin son durumu hakkında bilgi vererek başladı:. ”Türkiye’ de 400 tane Hapishane ve 350 bin tutuklu var. Bunların 30 bini yatak olmadığı için yerlerde yatıyor. 12 Eylül döneminde bile 50 bin tutuklu vardı. Nüfus artışı hesaba katılsa bile yine de sayı da en az yüzde yüzlük bir artış var” dedi. Ayrıca Okay, bu projenin hazırlanması sırasında karşılaştıkları sorunlardan da bahsetti.

Gönderilen mektupların, boya malzemelerinin Tutsakların eline geçmediğini bunların serbest kaldıklarında verilmek üzere depolarda çürütüldüğü ya da tutsakların gönderdiklerini söyledikleri mektupların ekibin eline geçmediğini, ortadan kaybolduğunu belirtti. Hapishaneler de sanatın her alanında, felsefe alanında da ciddi çalışmalar yapıldığı bunların değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Bütün bu eserlerin ciddi bir eleştiriyi de hakkettiğini belirten Oktay, Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Cezaevinde bulunan Hasan Şahingöz’ün tutsaklardan topladıkları eserlerle geçenlerde 45. Sayısı çıkan ÜMÜŞ EYLÜL adında yıllardır dergi yayınladığını da ekledi (İsteyenler bu dergiyi Pdf olarak Görülmüş Kolektifinin internet sayfasından indirebilirler).

Dinleyiciler arasında bulunan TİP Milletvekili Barış Atay’da, sanatçı kimliğiyle, son dönemlerde politik alanda sanatsal üretimin azalmasının nedenleriyle ilgili bir soru yöneltti. Söyleşi sorulan sorularla oldukça verimli geçti. Söyleşinin sonunda “Sizin hala bir mektup arkadaşınız yok mu? İyi ama onlar sizin için hapisteler! Unuttunuz mu?” pankartı açıldı.

50 politik tutsak ve 50 politik Fotoğrafçının “özgürlük sizce nedir?” konulu çalışmanın, “Özgürlüğün Sesi” kitabı, kartpostallar ve “Duvarları Delen Çizgiler” karikatür kitabı ziyaretçiler tarafından edinilebilir. Daha fazla bilgi isteyenler Görülmüştür ekibinin Facebook sayfasını ya da Sitesini ziyaret edebilirler. Mektup arkadaşı da edinebilirsiniz.

Sergi 11 – 19 Kasım tarihleri arasında Almanya’da 3 kentte daha açılacak.

Serginin yapılacağı kentler ve tarihleri şöyle:

11-12 Kasım Ulm

13 Kasım Nürnberg

19 Kasım Frankfurt

Haberimizi yine bir politik tutsağın özgürlük nedir sorusuna Elazığ’dan verdiği bir yanıtla bitirelim:.”

Özgürlük bende ifadesini, baktığım

bir avuç mavilikte bulur.

Özgürlüğü bazen bir göğe baktığımda,

bir ezgi dinlediğimde veya düş

kurduğum anlarda hissedip yaşarım.

Tutsak edilmiş çocuk kalbimin

uçurtmasıdır düşlerim,

düşlerim özgürlüğümdür.

Özgürlük derin bir vadinin iki

uçurumu arasında gerilmiş

ipin üzerinde cambaz yürüyüşüdür.

Cesaretin korkuya baskın gelmesiyle,

her adımda an be an hissedilip

yaşanandır.

Dünden bugüne devam ediyor

özgürlük yolcularının yürüyüşü.

Sonları bellidir, ya bir çoban ateşinde

son bulur

ya da çoban yıldızına yol alırlar.”

Ercan Binay

2 No’lu Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu

Elazığ

(atik-online)