Hapishanelerde dijital ortama geçiliyor gerekçesiyle tutsaklardan parmak izi ve göz filmleri zorla alınıyor. Bundan sonra tutsaklar koğuşlara parmak izi ve göz taraması ile girecek. Siyasi tutsaklar da bu keyfi uygulamaya tepki göstererek direniyor. Tedavisi hala engellenen Mehmet Yamaç, ekibimize yolladığı mektupta, mektup ile kitaplarının gitmediğini ve keyfi bir biçimde engellendiğini belirtti. Ayrıca parmak izi uygulamasını kabul etmediği için işkenceye maruz kaldığını ifade eden; Yamaç'ın mektubundan bir bölüm paylaşıyoruz.
***
Sevgili Gamze yoldaş,
Bu bir aydır sürekli kart yazıyorum daha önce de gönderdiğim 44 tane yeni yıl kartından sadece on tanesi adresine ulaşmış. Yazdığımız kartlar ve pullu mektuplar adreslerine ulaşmıyor. Sanki karanlık bir el mektupları ve kartları ortadan kaybediyor. Bu konuda nereye şikayet edeceğimizi bilmiyoruz.
PTT müdürlüğü savcılığa savcılık PTT müdürlüğüne paslayıp duruyor. Ben yeni yıl, 8 Mart ve Newroz kartlarını ikişer defa yazmak zorunda kaldım. Özellikle Kürt halkıyla ilgili ya da ölümsüzleşen canlarımızla ilgili anma ve benzeri şeyleri yazdığımızda hemen el koyuyorlar. Zaten Kürtçe yazdığımız mektuplar beş altı ayda ancak adreslerine ulaşıyorlar. Tercüman adı altında mektuplar keyfi olarak bekletiliyor. Bir de kutlama kartlarında bir iki satır Kürtçe yazdığın zaman bile bunu sorun edebiliyorlar. Aslında 15 temmuz darbe girişiminden sonra özellikle KHKlarla hareket alanlarını daha da zorlaştırdılar. Bazı demokrat gardiyanlar bile başım belaya girmesin diye mektuplarımıza sansür uygulayabiliyorlar. Mesela Newrozla ilgili yazdığım kırk dört kartı tekrardan yazmak zorunda kaldım. O da yazdıklarımın dörtte birini yazarak ancak gönderebildim.
(…)
Tüm hapishanelerde yeni bir şey çıkarmışlar. O da dijital sisteme geçiliyor diye parmak izi ve göz filmlerini alma gibi şeyleri bize dayatıyorlar. Aslında darbecileri bahane ederek hareket alanlarımızı daraltmaya çalışıyorlar. Bizde bunu kabul etmeyeceğimizi söyledik. Tüm devrimci tutsakları zorla götürüp parmak izi göz filmlerini çekmeye çalışıyorlar ama hiç kimse bunu kabul etmedi. Beni ve Hasan yoldaşı zorla alıp yerlerde sürükleyerek götürdüler. Sürüklemelerden dolayı beş gündür ağrıdan kıvranıp duruyorum. Bu konuda suç duyurusunda bulunduk. Üç aydır Tekirdağ no’lu F Tipinde bulunan Onur Kara ve Özgür Karagöl yoldaşlara kitap gönderdim. Kitapları keyfi olarak bu yoldaşlara vermiyorlar. Gerekçe olarak Adalet Bakanlığı yeni bir genelge göndermiş “bundan sonra mahkumlara sadece okul kitapları verilecekmiş. Böyle bir şey olur mu? Bu tamamen keyfiyetçiliktir. Ve asla kabul edilemez.
(…)
Ben fizik olarak her ne kadar rahatsız olsam da moral olarak iyiyim. Faşizm ister tedavimi yapsın ister yapmasın bunlara boyun büken bunlar gibi olsun.
Mehmet Yamaç
F Tipi Hapishanesi C/102
Edirne
- 5 gösterim