Her zamanki sessizliği ve mütevazılığı ile Hüseyin Aykol, cezaevinde. Cezaevindeki siyasal tutsakların en duyarlı dostu idi Aykol. Sürekli onlarla yazışma ve bunları yayımlama çabası içinde oldu. Şimdi onun adresine yazılması, sessiz kalınmaması gerekiyor.
Aykol hiçbir zaman “starlığa” soyunmadı. Belki onun için açılacak kampanyalar onu rahatsız da edebilir. Ama bu, bizlerin sessiz kalmamızı gerektirmez. “Özgür basın geleneği” diye tanımlaman, bir anlamda Türkiye’nin en başarılı en uzun sivil itaatsizlik eylemi içinde en baştan beri yer aldı Aykol.
Hüseyin Aykol, 12 Mart sonrası kurulan ilk sosyalist parti olan TSİP geleneğinden ve yükselen ilk gençlik GSB (Genç Sosyalistler Birliği) hareketi içinden gelme. O dönemdeki siyasi çalışmalarından dolayı Mektepimülkiyenin (SBF) son sınıfında tutuklandı, 12 Eylül sürecinde hapis yattı bu genç Çerkes delikanlısı. Ve hep sosyalist ve enternasyonalist olarak kalmayı başardı. Sosyalizm: Teori ve Pratik adlı tercüme dergisinin editörlüğünü yaptı 80 darbesine kadar.
Haziran 1974 tarihinde kurulan TSİP daha sonra bölünmeler yaşayacaktı. O süreçte İbrahim Seven’den yana tavır aldı. Seven, Kürt gerçekliğine ilk dikkat çekenlerdendi.
12 Eylül cuntasına karşı 20 küsur hareketin oluşturduğu Direniş Cephesi dağılmakla birlikte, ardında bir eylem birliği geleneği de bıraktı.
Özgür basın geleneğinin ilk örneği olan haftalık Halk Gerçeği gazetesi 1990 nisanında altı ayrı siyasi çevrenin desteği ile Hüseyin Aykol’un yayın yönetmenliğinde çıkarıldı (Hazar Aksoy). Halk Gerçeği’nin kapatılmasından sonra, 1990 ekiminde Günay Aslan’ın yayın yönetmenliğinde Yeni Ülke çıkmaya başladı. Bir süre onun çekilmesinden sonra bu görevi 1991 şubatında Hüseyin Aykol üstlendi.
Birçok çevrenin katılımı ile 30 Mayıs 1991 tarihinde Özgür Gündem gazetesi çıkmaya başladı. Hüseyin Aykol ile birlikte 1991 yılından bu yana hep Özgür Gündem geleneğindeki gazetelerde yazdık, editörlük, yayın yönetmenliği yaptık. Ona özgür basının duayeni diyebiliriz.
20 yıl sonra 4 Nisan 2011’de Özgür Gündem gazetesinin eş genel yayın yönetmenliğini Hüseyin Aykol, Eren Keskin ile birlikte üstlendi.
2015 yılından itibaren, özgür basının sadece sorumlu yazı işleri müdürleri değil, genel yayın yönetmenleri hakkında da haberlerden ve köşe yazılarından dolayı dava açılmaya başlandı.
“Özgür Gündem gazetesinin 4 Nisan 2011 ila 16 Ağustos 2016 arasında beş yıl süren yayının özellikle son aylarında Eş Genel Yayın Yönetmeni Eren Keskin ve Yazı İşleri Müdürü Reyhan Çapan’a 140 dava; Eş Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Aykol’a 60 dava ve Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya’ya ise 120 dava açıldı” (Hazar Aksoy) Peş peşe mahkumiyet kararları gelmeye ve onanmaya başladı.
11 Temmuz 2019 tarihinde Hüseyin Aykol, kesinleşen 3 yıl 9 aylık hapis cezası nedeniyle Sincan F Tipi 2 No’lu Cezaevine konuldu.
Durumu 1960’lı yıllarda haklarında toplam 500 yılı bulan hapis cezası istenen ANT dergisi yayın yönetmenleri Doğan ve İnci Özgüden’in durumuna benziyor. Müebbet hapis cezası gibi bir şey sonuç olarak.
12 Eylül rejiminin Halkın Kurtuluşu Yazı İşleri Müdürü Veli Yılmaz hakkında da açılan davalarda istenen hapis cezaları 1000 yılı bulmuştu.
Hüseyin Aykol, sadece bir gazeteci değil, aynı zamanda araştırmacı/yazar. Birçok değerli kitabın tercümesinde de imzası var. Onun “Çerkes Ethem/Gerçek Yaşam Öyküsü” adlı kitabının editörü olduğum için mutluyum (Belge Yayınları 2001).
Hüseyin Aykol yalnız değil
- 2 gösterim