22 Ekim 2022
Merhaba Adil Abi,
Dilerim iyisin. Elbistan’da iken yaşananlara dair sana yazmıştım. Süresi ay hesabı kalmış birkaç arkadaş dışında biz geriye kalanları farklı hapishanelere sürgün ettiler. Bir gurubu Maraş-Türkoğlu’na, bir grubu Konya Ereğli’ye, bir grubu Erzurum’a, içinde yer aldığım grubu da Antalya’ya. Ekimin 2’sinde yola çıktık ve Antalya’ya vardık. Yolculuk esnasında ve girişte herhangi bir sorun yaşamadık. Kaldığımız yer Yüksek Güvenlikli Cezaevi. Yeni açılmış. Tekli odalarda kalıyoruz. Bloklar 3 kat, katlar da 6 oda biçiminde tasarlanmış. Günde 1,5 saat havalandırmaya, haftada 1 saat spora ve haftanın 2 günü 2’şerli saat olmak üzere atölyeye çıkabiliyoruz. Sadece kendi katımızda bulunan arkadaşlarla ortak alanlara çıkabiliyoruz. Başka yerlerden sürgün gelen arkadaşlarla birlikte sayımız 16. Ağırlaştırılmış 7 arkadaşı ise başka bir bloka vermişler. Aslına bakarsan buradaki mimari ve sistem ağırlaştırılmışlara uygulanan türden. Oysa çoğumuz müebbet olmakla birlikte hüküm özlüler de var aramızda. Her şeye rağmen iyiyiz.
Mektubumda, hastane röntgen ve tomografimin çekildiğinden de bahsetmiştim. Ardına düşmeme rağmen rapor sonucuna ulaşamadım. Ancak olaydan beş gün sonra çıktığım revir doktorunda raporu sormam sonucunda burnumun kırılmış olduğunu öğrenebildim. Revir doktoru da yeni öğrenmiş gibiydi. Tedavi için o gün sevkimi çıkardı. Hastanede, ilgili doktor yok dendi. Sonraki günlerde de “asker yok” denerek hastaneye götürülmedim. Antalya’ya geldikten sonra tedavi olabildim ancak. Aynı gün başka koğuştan Feysel Kurt, Şafi Yıldırım ve Mansur Zan isimli arkadaşları da darp etmişlerdi. Gelirken görebildim yüzlerindeki şişlik ve morluklar henüz geçmemişti.
Sevgi ve saygılarımla.
NOT: Yetmiyormuş gibi, disiplin cezası vermişler bir de.
Ahmet BİLGE
Yüksek Güvenlikli Hapishane C-1-19
ANTALYA
- 6 gösterim