"Mahkeme kağıtları delil sayarak Merkez Komite üyeliğimize hükmetti. Öyle ki birinin altında A.Ç yazılıydı, elbette bilgisayarda yazılmıştı. Sırf adımın baş harfleri tutuyor diye, MK üyeliği kanıtları arasında saydılar."
Arif Çelebi İstanbul - BİA Haber Merkezi 17 Kasım 2013, Pazar 00:12
Merhabalar, selamlar
Aralarında yazar ve gazetecilerin de olduğu müebbet üstü binlerce yıla mahkûm edilenlerden biriyim.
4 Kasım 2013’te karara bağlanan MLKP davasına ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 9 Kasım’da bir açıklama yapmak zorunda kaldı. Açıklamada özetle, benim de içinde yer aldığım kişilerin MLKP yöneticisi (merkez komite) olmak, kasten adam öldürmeye teşebbüs, tehdit, yağma, patlayıcı madde bulundurmak ve kullanmak gibi 155 değişik eylemden dolayı mahkûm olduğu, mahkûmiyetin gazetecilik ya da yazarlık faaliyetiyle ilişkili olmadığı belirtilmektedir.
İddialar bütünüyle gerçek dışıdır. Bu dava Türkiye tarihine kapkara bir utanç lekesi olarak kazınacaktır.
Olayın gerçek mahiyeti özetle şöyledir:
8 Eylül 2006 tarihinde gözaltına alınan içlerinde gazeteci ve yazarların da yer aldığı birçok kişiye MLKP 4. Kongresine katılmak ve MLKP MK üyesi olmak ithamıyla dava açıldı. Kongre iddiası bütünüyle çöktü. 7 yılı aşkın bir süre devam eden dava boyunca kongre toplandığına ilişkin tek bir kanıt bile gösterilemedi.
Merkez Komite üyeliğine gelince, buna kanıt olarak gösterilen yalnızca ve yalnızca bir kısım fotokopi kâğıdıdır. Bu kâğıt parçalarında hiçbirimizin parmak izi yoktur, el yazısı yoktur, altında ıslak imza yoktur. Bu kâğıt parçalarının hangi bilgisayarda üretilip fotokopi yapıldığı ortaya konmamıştır. Kısacası bu kâğıt parçalarının bizimle hiçbir iliniyet bağı kurulamamıştır.
Bu kâğıt parçalarının kimilerinde bilgisayar dizgili çeşitli türden politik içerikli yazılar bulunmakta, bu yazıların altında, yine bilgisayar dizgili, kişinin gerçek adı ve soyadı ile “MK üye” yazısı bulunmaktadır. MK üyeliğine gösteriline biricik “kanıt” budur.
Savcının tanımıyla “silahlı pratiği gelişkin illegal bir örgütün” MK üyelerinin kendi gerçek kimlikleriyle belge hazırladıkları iddiasının saçma olduğu açıktır. Ama bu bir yana bu kâğıt parçalarının polis tarafından üretildiği tarafımızca kanıtlanmıştır. Söz konusu kağıt parçalarındaki yazılar operasyondan 6 ay önce yayınlanan “Partinin Sesi” adlı derginin Mart ve Nisan 2006 sayılarındaki yazılarla birebir aynıdır. Polis bu dergiden indirdiği kimi yazıların altına ismimizi yazarak delil üretmiştir. Bütün gerçek bundan ibarettir. Siz de bu dergiyle söylenenleri karşılaştırarak kolayca test edebilirsiniz, bu derginin yayınlandığı internet sitesi herkese açık.
Mahkeme bu kağıt parçalarını delil sayarak Merkez Komite üyeliğimize hükmetti. Öyle ki bu kağıt parçalarının birinin altında “A.Ç” yazılıydı - elbette bilgisayarda yazılmıştı. Sırf adımın baş harfleri tutuyor diye bunu da MK üyeliğimin kanıtları arasında saydılar.
Bu üretilmiş kağıt parçalarından yola çıkarak mahkeme bizi önce MLKP yöneticisi olarak müebbede mahkum etti, ardından da yöneticisi olduğumuz savıyla MLKP’nin bütün eylemlerinin hesabını binlerce yılla bize kesti. Bir başka deyişle bu eylemler, patlayıcılar vb. ile doğrudan illiniyet bağı kurulduğu için değil MLKP yönetici olmak gerekçesiyle hepsi bize sayıldı.
Polis tarafından üretildiği apaçık olan ve kanıtlanan birkaç kağıt parçasından müebbet ve binlerce yıl hapis çıktı.
Biliyorum inanamayacaksınız, bu kadarı da olmaz diyeceksiniz ama ne kadar dehşet verici olursa olsun gerçek bu.
Ben komünist bir yazarım (Komünizmin Şafağı – 2010, Marksizm Nedir? Komünizm Ne Kadar Uzakta? – 2012), kimi arkadaşlarım da komünist gazeteci. Yazarlar ve gazeteciler böyle mahkûm ediliyor işte. Fakat yine de asıl önemli olan bu değil. Asıl önemli olan bilgisayar çıktısı bir fotokopi kağıt parçasının delil sayılarak hüküm kurulmasıdır. Kişiyle hiçbir iliniyet bağı kurulmadan bir bilgisayar çıktısının hükme esas delil sayılması kendi başına dehşetengiz bir olaydır.
Aynı şey yarın sizin de başınıza gelebilir. Biri bilinmeyen bir bilgisayarda sizin adınıza bir belge düzenleyebilir. Çıkışı alınan bu dokümanın sizinle hiçbir iliniyet bağı kurulmamasına karşın bu kağıt parçası sırf altında adınız yazılı diye delil sayılarak hakkınızda binlerce yıla varan hapis hüküm kurulabilir.
Yazdıklarımı abartılı bulabilirsiniz. Eğer bir nebze olsun gerçeğe ulaşma arzunuz varsa konunun ayrıntılarını öğrenmek için dava avukatlarımızdan kimilerinin bulunduğu aşağıdaki adrese başvurabilirsiniz.
Ezilenlerin Hukuk Bürosu
Adres: Gürsel Mah. Şevketpaşa Cad. Beylik Sok. No:4 D.7 Kağıthane / İST.
* Arif Çelebi, 1 Nolu F Tipi Cezaevi / Tekirdağ
Kaynak: BİANET
- 5 gösterim