"Bugün posta zarflarından birinde, Adil Okay’ın yazdığı “Tuhaf Buluşmalar Metrosu”na yapılan yorumların olduğu yarım sayfa boyutunda kağıt buldum. Bu kitapla beraber, “Yargılanan İmgeler” adlı iki kitap, benim küçük bir sayıdan oluşan kitaplığımda yerini aldılar.
Öncelikle gecikmeli olarak kitaplar için teşekkürler"
AliBaba ARI
1 Nolu F Tipi Hapishane C-Tek-56
TEKİRDAĞ
***
20.03.2024
Merhaba Adil Dostum;
Sabahın henüz erken bir saati, benim hücrenin çatı katında, henüz tam olarak ne olduğunu, hangi tür kuş familyasından olduğunu doğrusu çözmüş değilim, kargalardır deniliyor olsalar da, bizim coğrafyada, bölgede bulunan kargalar siyah beyaz gibi, boyun bölgelerinde özellikle belirgin bir beyaz halka olduğu görülür. Ama bu bahsettiklerim kaba ve irice görünüyor, şekilleri yaban güvercinlerine benziyor, kabalığıyla ise yani cüssesi ise kartalları çağrıştırıyor, ama renkleri ve hareketleri benzemiyor. Ve bunlar bazen öyle kavga gürültü çıkarıyorlar ki, resmen beynin içinde o sesleri hissediliyor gibi. Arada bir de havalandırma boş olduğunda iniyorlar ve daha çok da duvar diplerinde süpürgelik olarak tanımlanan, bilinen o taşları, betonu söküyorlar. Güne bu kopan gürültü ve hengameyle başlamış oldum. Bahsi geçen kanatlı, kanatsız ve hatta bütün canlı türlerin kavgalarının merkezinde, kimi nüanslarla olsa da, beslenme, barınma ve sahiplenme, bir dişiye sahip olma, ilişkiye girme üzerinedir. Sonuçta bütün canlı türleri, yaratıklar aynı atmosferde aynı gök kubbe altındaki doğanın bir parçasıyız. İhtiyaçlar, hedefler ve amaçlar bazen farklılıklar, öncelik sonralık diye (esas/tali) şeklinde değişse de her şeyin temelinde temel çıkar ihtiyaç ve ilişkiler şekillendiriyor.
Uzun zaman oldu haberleşmeyeli, nasılsınız?
Bugün tesadüfen, farklı bir şey için baş vurmak için bir şey ararken, stok halini almış posta zarflarından birinde, Adil Okay’ın yazdığı “Tuhaf Buluşmalar Metrosu”na yapılan yorumların olduğu yarım sayfa boyutunda kağıt buldum. Bu kitapla beraber, “Yargılanan İmgeler” adlı iki kitap, benim küçük bir sayıdan oluşan kitaplığımda yerini aldılar.
Öncelikle gecikmeli olarak kitaplar için teşekkürler. Ve gene geç cevap vermek zorunda kaldığım için de kusura bakma. Neden geç cevap verdiğime dair bir şey söylemek gerekirse kirvem, ben on yıllardır hiç aksatmadığım ve sistemli bir hal almış olan, gelen ve giden mektupların çizelgesini tutmam ve aldığımı ise aynı gün ve saatte aldığım tarihi not düşerek, cevaplanacak postaları ayrı bir yere tutarım. Ama bahsini ettiğim kitapla ilgili getirilen yorum kağıdına herhangi bir not düşmemişim. Acaba bu kitap, kağıtla beraber tebrik kartı vardı da ona mı not düştüm, onu da hatırlamıyorum. Sonuç itibarıyla her halükarda yaşanmış gecikme var.
Artık biliyor ve bir fiil yaşıyorsun sen de benim-bizim gibi ptt vd. tüketim ürünlerine yağmur gibi gelen zamları, hem de astronomik boyutta zamlar. Bütün bunlar “ben” gibi on yıllardır üretimden, sosyal ve toplumsal yaşamdan izole edilmiş, tüketim (bağımlı) endeksli bir yaşamda olan bizler için, bütün bu zamlar ve ptt olayı artı bir yük ve külfet yaratıyor, haliyle bütün bunlar, yoksul, dar gelirli, çalışan, çalışmayan emekli halkımıza artı bir yük demektir. Birkaç hafta önce yurtdışı (AHİM) başvurdum, ptt tutarı 311 TL.
Hayatımda ve bizi çevreleyen ağır tecrit koşullarında, (uygulamalarda) kayda değer olumlu anlamda bir şey yok (…) Hayatım da ise, artık eskisi gibi ki bu da 2011 ile 2019 yılları kapsıyor, dışında kızlarımla ne iletişim ne haberleşme ne de telefonla konuşabiliyorum, yazışabiliyorum. Tesadüfi bir-iki yıl önce büyük kızım ve tabii torunum da gelmişti.
Kimi kronik hal almış sağlık sorunları hep vardı, bunlara yeni yeni şeyler dahil oluyor, onları da artık normal karşılıyorum. Malum bir yanda çok uzun yıllar yatıyor olmanın, açlık grevlerinin vd. şeylerin neden olduğu, yanı sıra altmışa merdiven dayamayı da geçtik altmış beşe doğru yol yürüyorum, bütün bunları düşününce yaşlanmayı ve bazı hastalıkların peyda olmasını doğal görmeye başlıyoruz. Ki biz “eski toprağız”, yeniçağın gençleri ve çocukları sağlıklı beslenmiyor, gelişme göstermeyen bir ülkede yönetim anlayışına sahip, yobaz, gerici, kendi ve etrafında kümelenmiş bir avuç asalağın çıkarlarını korumayı esas alan, onların palazlanmasına vesile olan bir yönetim, halka eza vermek, zülüm etmek, yoksullaştırmak dışında bir şeyler yapmıyor.
Ama sosyal etkinlik açısından kimi sınırlı da olsa olumlu gelişmeler oldu.
Seza MİS HORUZ, benim şiirleri üç ayrı kitapta değerlendirmiş. Basılan kitapları ise, kız kardeşime göndermişler. Bana iki kitap geldi.
...
Hoşça kal; Tülin ve Öykü’ye de selam sevgiler.
AliBaba ARI
1 Nolu F Tipi Hapishane C-Tek-56
TEKİRDAĞ
- 20 gösterim