3 Nisan 2023
Sevgili Adil,
Nasılsın diye sormak insanı rahatsız ediyor. Sorsam ne fayda, durumunu yazsan ne fayda. Dile gelmiyor, biliyoruz. Bazı durumlarda duyguların dili başka oluyor, biliyoruz. Karşılıklı bir anlık bakış çok şey ifade eder, ama söze dökmeye kalkışsak lal oluruz, kelimeler kifayetsiz kalır. Ben yüreğini tasavvur dahi edemezken sen yaşıyorsun. Ne yazsam yetmez duygusuna kapılıyorum, daha ötesinde ise sözü gereksiz görüyorum. Yazdıklarım sende karşılık bulduğu kadar anlam kazanır. Kazansın diye bir derdim amacım da yok. Derdim yanında olduğumu ve acını paylaşmak istediğimi bildirmek, payıma düşen acıyı paylaşmayı istemek. Nasıl yaparsın bilmiyorum, payıma düşeni nasıl verirsin bilmiyorum.
Ateş düştüğü yeri yakar derler doğrudur. Yüreğim seninki gibi yangın yeri desem, karşılığı olmadığını ikimiz de biliyoruz. İnsanın acısı galiba biraz da sevgisinden kaynaklanıyor. İyiden, güzelden yana olan yüreğindeki sevgiyi düşünüyorum da, yaşadığın acıyı zihnimde canlandıramıyorum bile. Yaşadığın, yaşanan duyguları aklım almıyor. Defalarca bu acıları yaşayan insanların yerine koydum kendimi ekran karşısında. Aklım almadı, bunca acı nasıl yaşanır, nasıl dayanılır. Gazetede okuduğum bir haber fena çarptı beni. Ne arkadaşlara söyleyebildim, ne de haberi okumalarına fırsat verdim. Bütün bu acıları yaşayanlar tanımadığım insanlardı. Sen hiç aklımdan geçmedin. Meğer sen de o enkazların etrafında çaresizce çırpınmışsın. Beni en çok böylesi durumlarda çaresizlik hali perişan, beter eder. Çok derin, güçlü çaresizliklerim olmadı, ama yine yaşadığım anlar oldu. Yanı başımda sevdiğimi, sevdiklerimi yitiriyordum ama hiçbir şey yapamıyordum. Bir de ölüm ve yaşamı değil tokuş-paylaşamamak yaralıyor insanı. Sevdiğim birine gelen ölümü alıp, ona yaşamımı veremiyorsam bu paylaşımı yapamıyorsam, yaşam kendisini sorgulatıyor.
Sana yazmakla, güneşe avuç avuç su atmakla bir tutuyorum kendimi. İçimden geldiği gibi yazdım, bir haftadır ne yazayım diye düşünüyordum. Ne desem, ne yapsam bilmiyorum. Yaşadığın acıyı paylaşmak, payıma düşeni almak isterim. Değerli dost böylesi mektuplara başlamak da bitirmek de zor. Aynı yüreği taşıyoruz… Olanca içtenliğimle acını-zı paylaşıyor, size, aileye başsağlığı, sabır diliyorum.
Ercan BİNAY
2 Nolu Hapishane D-6
ELAZIĞ
Fotoğraf: Adil Okay
- 2 gösterim