Avukat Yeşil, “Çıplak arama uygulamasının güvenlik ihtiyacından kaynaklanmadığı, şüpheli, sanık, tutuklu, hükümlü veya hapishane ziyaretçilerinde hakimiyet kurma ve baskı uygulama amacıyla yapıldığı açık” dedi.
İstanbul - BİA Haber Merkezi
24 Şubat 2021, Çarşamba 12:17
“2911 sayılı kanuna muhalefetten tutuklanan bir öğrenciye çıplak arama dayatılırken vücudunda nasıl bir suç unsuru bulunduğundan şüphe ediliyor? Çıplak arama ile kişinin bedeninde slogan veya kitap mı bulacaklar?”
Türkiye kanunlarında “çıplak arama” yasal mı? Öyleyse de şartları nedir? Kanunlarda bu şartlar nasıl düzenleniyor? Kanundaki şekliyle uygulanıyor mu? Ve en önemlisi, kanuna uygun bile olsa insan haklarına uygun mu?
Tartışmayı başlatan AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, konuya dair son açıklamasında, “Gelmiş geçmiş 60 yıldır belki bu arama var. Avrupa'da, ABD'de, İsrail'de var. Havaalanlarına gittiğinizdeki aramalardan bir farkı yok” dedi.
Avukat Gökmen Yeşil ise bianet’e yaptığı açıklamada, insan haklarına aykırı bir uygulamanın Avrupa’da da yapılmasının onu meşrulaştırmayacağını söyledi:
“Çıplak arama iddiaları hükümet sözcülerince önce inkarla karşılandı. Bu yoğun inkarın ardından şimdi ABD ve Avrupa ülkelerinde de benzer uygulamaların olduğundan bahsedilerek çıplak arama normalleştirilmeye çalışılıyor. Ancak temel insan hakları ile ilgili bir meselenin, insan onuruna aykırı bir uygulamanın, ABD veya Avrupa ülkelerinde de varolması o uygulamanın yasal ve meşru olduğu anlamına gelmez.”
“Anayasa’nın 5., 13. ve 17. Maddelerine aykırı olur”
Ayrıca, uygulamanın amacını da şöyle değerlendirdi:
“Bu uygulamanın güvenlik ihtiyacından kaynaklanmadığı, şüpheli, sanık, tutuklu, hükümlü veya hapishane ziyaretçilerinde hakimiyet kurma ve baskı uygulama amacıyla yapıldığı açıktır.
“Yasadışı olan bu uygulama ile ilgili yasal bir düzenleme yapılsa dahi hukuka uygunluk hali oluşmayacağını, özellikle Meclis’teki yasa yapım süreçleri hatırlandığında bunun formalite bir düzenlemeden ibaret olacağını, ayrıca Anayasa’nın 5., 13. ve 17. Maddelerine aykırı olacağını belirtmek zorundayız.”
“Karakolda ve hapishanede uygulanıyor”
Peki, söylendiği gibi kolluk kuvvetlerinin veya hapishane görevlilerinin çıplak arama yapmaya hakkı var mı?
Çağdaş Hukukçular Derneği’nden (ÇHD) Avukat Yeşil, mevzuatla ilgili de şu bilgiyi verdi:
“Gerek karakol ve emniyet müdürlüğü gibi gözaltı merkezlerinde şüphelilerle ilgili ve gerekse hapishanelerde tutuklu, hükümlü ve hatta ziyaretçilere çıplak arama uygulanıyor.
“Bu uygulanmanın yasal dayanaklarına baktığımızda ise ne Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu’nda (PVSK) ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nda (CMK) ne de Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’da çıplak arama yapılabileceğine dair bir düzenleme olmadığı görülecektir.
“Üst araması bile hakim kararına bağlı”
“Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 116. ve devamı maddeleri ile PVSK’nın 9. maddesinde şüphelilerle ilgili üst ve eşya aramasından bahsedilir –ki bu hallerde dahi arama yapılabilmesi hakim kararına bağlıdır.
“Benzer şekilde İnfaz Kanunu’nun 36. Maddesi ile 86. Maddesinin 6. Fıkrasında sadece hükümlüler yönünden üst ve eşya araması yapılabileceği belirtilir.
“İnfaz Kanunu’nun 86. Maddesinin 3. Fıkrasında kurum görevlileri dahil, hapishanelere giren herkesin duyarlı kapıdan geçirileceği ve detektörle aranacağı belirtilmiş, şüphe halinde elle aramanın yapılacağı düzenlenmiştir.
“Dikkat ederseniz bu düzenlemelerin hiçbirinde çıplak aramadan, beden aramasından söz edilmemektedir ki üst ve eşya araması da çıplak arama anlamına gelmez.”
“Yönetmelikteki düzenleme, hükümlüleri kapsıyor”
Avukat Yeşil, hapishanelerle ilgili düzenlemeleri de şöyle açıkladı:
“Çıplak arama sadece Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmelik’in 34. Maddesinde düzenlenir.
“Burada da bir istisna halinden söz edilir: ‘Hükümlünün üzerinde, kuruma sokulması veya bulundurulması yasak madde veya eşya bulunduğuna dair makul ve ciddi emarelerin varlığı ve kurum en üst amirinin gerekli görmesi hâlinde, çıplak olarak veya beden çukurlarında arama yapılabileceği…’
“Dikkat ederseniz yönetmelikteki bu düzenleme sadece hükümlülerle ilgilidir ve ciddi şüphe halinde kurum üst amirinin onayı ile mümkündür.”
“Yönetmelik, kanuna aykırı olamaz”
“Yasal dayanağı olmayan bu düzenlemenin başlı başına hukuka aykırı olduğunun, tüzük ve yönetmelik gibi düzenlemelerin üst norma aykırı olamayacağının altını çizmem gerekiyor.
“Bu halde dahi sadece hükümlüler için ön görülen istisnai bir düzenlemenin gözaltı merkezlerinde şüpheliler için hapishanelerde ise tutuklu ve ziyaretçileri de kapsayacak şekilde uygulanması bütünüyle hukuka aykırı ve yasa dışıdır.”
“Hukuksuzluğun farkında olunduğunun göstergesi”
“Üstelik bu istisna halin herhangi bir tutanağa bağlanmadan, çıplak aramayı gerektiren makul ve ciddi şüphelerin neler olduğu belirtilmeden, kurum üst amirinin onayı alınmadan yapılması hukuksuzluğun farkında olunduğunun ve gizleme ihtiyacı duyulduğunun göstergesidir.”
Çıplak arama ve “iç beden muayenesi” ne demek?
Kişinin iç veya dış organlarında arama yapılması veya kan ve doku örneği alınmasına dair düzenleme, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 75. Maddesinde düzenleniyor.
Avukat Yeşil, kamuoyunda “çıplak arama” denilen uygulama ile genellikle narkotikle ilgili suçlamalarda başvurulan “iç beden muayenesinin” farkını şöyle anlattı:
“İç beden muayenesi özellikle soruşturma evresinde şüphelilerle ilgili bir uygulama. Bunun için de kesinlikle hakim kararı gerekir.
“Çıplak arama ise kişinin soyularak dışardan vücuduna bakılması, elbiselerinin kontrol edilmesi veya şüphe halinde beden çukurlarına (kasıklar, makat) bakılmasıdır.
“CMK 75. Maddeye göre iç beden muayenesi hapishanelerde yapılamaz. Uygulansa dahi tüm çıplak aramalar tartışmasız yasa dışı olur, çünkü hakim kararı olmadan yapılıyor.”
Bahsi geçen yönetmelik ve kanunlar:
Ceza Muhakemesi Kanunu’nda “üst araması”
Madde 116 – (1) Yakalanabileceği veya suç delillerinin elde edilebileceği hususunda makul şüphe varsa; şüphelinin veya sanığın üstü, eşyası, konutu, işyeri veya ona ait diğer yerler aranabilir.
Madde 119 – (1) Hâkim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı hallerde ise kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlileri arama yapabilirler. Ancak, konutta, işyerinde ve kamuya açık olmayan kapalı alanlarda arama, hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile yapılabilir. Kolluk amirinin yazılı emri ile yapılan arama sonuçları Cumhuriyet Başsavcılığına derhal bildirilir.
2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nda “üst araması”
Madde 9- Polis, tehlikenin veya suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla usûlüne göre verilmiş sulh ceza hâkiminin kararı veya bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde mülkî âmirin vereceği yazılı emirle; kişilerin üstlerini, araçlarını, özel kâğıtlarını ve eşyasını arar; alınması gereken tedbirleri alır, suç delillerini koruma altına alarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre gerekli işlemleri yapar.
Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun
Madde 36- (1) Kurumlarda, odalar ve eklentilerinde, hükümlülerin üst ve eşyasında habersiz olarak her zaman arama yapılabilir. Her ay bir kez mutlaka arama yapılır.
Madde 86- (3) Kurum görevlileri ve dış güvenlik görevlileri dahil olmak üzere, sıfat ve görevi ne olursa olsun, ceza infaz kurumlarına girenler duyarlı kapıdan geçmek zorundadır. Bu kişilerin üstleri metal dedektörle aranır; eşyaları x-ray cihazından veya benzeri güvenlik sistemlerinden geçirilir, ayrıca şüphe hâlinde elle aranır. Bu cihazların bulunmadığı yerlerde arama ve kontrol elle yapılır.
Madde 86- (6) Hükümlüler, odalarından çıkış ve dönüşlerinde ayrı yerlerde ve farklı memurlarca üst ve eşya aramasına tâbi tutulurlar.
Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmelik
MADDE 34- (2) Hükümlünün üzerinde, kuruma sokulması veya bulundurulması yasak madde veya eşya bulunduğuna dair makul ve ciddi emarelerin varlığı ve kurum en üst amirinin gerekli görmesi hâlinde, çıplak olarak veya beden çukurlarında aşağıda belirtilen usullere göre arama yapılabilir…
Kaynak: BİANET
- 8 gösterim