Ölüm Orucundaki Mahpus Buse: “Beni Yalnız Bırakmayın”

Cinsiyet değişikliği ameliyatı engellenen trans mahpus Buse, “Adalet Bakanlığı ve hukuk sistemi eliyle bir trans kadın cinayeti işlenmiş olacak.” diyor. Avukatı Keskin de, cezaevi yönetiminin Buse'ye "şeker vermeyeceğiz" dediği bilgisini aktardı.

7 Mart 2018

Haberin İngilizcesi  / Kürtçesi için tıklayın

"Cinsiyet değişikliğim konusunda gerekli tıbbi müdahalenin yapılmadığı takdirde infaz sürecince yaşantım için tehlike durumu oluşturmaktadır. Yaşamımı böyle devam ettiremem. Ölüm tehlikesi vardır. Ölmek için ölüm orucuna girmiş vaziyetteyim. Şayet ölmemi istemiyorsanız acilen cinsiyet değişikliği ameliyatımın kabul olmasını istiyorum."

Cinsiyet geçiş operasyonu için hastaneye sevki engellenen trans mahpus Buse ölüm orucunun 35. gününde.

Tekirdağ F Tipi Cezaevi'nde kalan trans mahpus Buse, cinsiyet geçiş hakkı için hukuki mücadele veriyor. Buse cinsiyet uyum operasyonu hakkı engellendiği için ilk olarak 2018 Haziran ayında ölüm orucuna başladı.

Operasyon için açtığı davada mahkeme, geçireceği operasyonun ruh sağlığı açısından zorunlu olduğu hükmü verince Buse ölüm orucunu sonlandırdı.

Adalet Bakanlığı’na yazılan dilekçe sonucunda ise Bakanlık cezaevine "Ameliyat zorunludur ancak aciliyeti yoktur" yanıtı verdi. Bunun üzerine Buse’nin hastaneye sevki gerçekleşmedi.

"Cezaevi: Sana şeker vermeyeceğiz"

Buse, avukatı Eren Keskin aracılığıyla 31 Ocak 2019'da yeniden ölüm orucuna başladığını duyurdu. Buse'ye dair son bilgileri aktaran Keskin şunları söyledi:

"Buse bu kez ölüm orucunda çok kararlı. İlk kez onu bu kadar kararlı gördüm. Bir an önce cinsiyet değişikliği ameliyatının gerçekleşmesini istiyor.

"B12 ve şeker alıyor ancak cezaevi yönetimi, 'Hücrendeki şekerler bitince sana yeni şeker vermeyeceğiz' demiş. Buse, 'Şeker vermeseler de ölüm orucunu sürdüreceğini söylüyor.

"Çok endişeliyiz. Adalet Bakanlığı'nın sadece var olan yasaları uygulamasını istiyoruz. Mahkeme ve hastane Buse için ameliyat olabilir diyor. Daha önce adli bir mahpus bu ameliyatı olmuştu aynı şeyi Buse için de istiyoruz.

"Buse'nin soy adını resmi olarak da değiştirdik. Buse, artık Aydın soy adını kullanıyor."

Buse: "Bu sefer ara vermeyi düşünmüyorum"

Taleplerini anlatan mektup gönderen Buse, kamuoyundan destek bekliyor. Buse’nin mektubu özetle şöyle:

“Bir önceki ölüm orucuna geçici olarak ara vermiştim. İstediğimi elde etmeyince ben de yeniden ölüm orucuna girdim ve ben bu sefer ölüm orucuna ara vermeyi düşünmüyorum.

Ameliyatım kabul olursa, ağır tecrit devam ettirilmezse o zaman ayrı. Beş buçuk sayfalık dilekçe verdim ve taleplerimi şöyle sıraladım:

“* Ağır tecridin devam ettirilmemesi

“*Cinsiyet değişikliği ameliyatımın kabul olması ve sevkimin yapılması

“*Estetik tedavilerim (lazer epilasyon ve saç ekimi) özel hastanelere sevkimin planlanması.

“*Kendi durumuma uygun bir hapishaneye naklimin yapılması.

“*Bulunduğum Tekirdağ F Tipi Cezaevi’ndeki tüm sorunlarımın çözüme kavuşturulması."

"Yardımlarınıza ihtiyacım var"

Mektubuna"Adalet Bakanlığı eliyle trans kadın cinayeti işlenmiş olacak" diye devam eden Buse şunları söyledi:

“Cinsiyet değişikliğim konusunda gerekli tıbbi müdahalenin yapılmadığı takdirde infaz sürecince yaşantım için tehlike durumu oluşturmaktadır. Yaşamımı böyle devam ettiremem. Ölüm tehlikesi vardır. Ölmek için ölüm orucuna girmiş vaziyetteyim. Şayet ölmemi istemiyorsanız acilen cinsiyet değişikliği ameliyatımın kabul olmasını istiyorum.

“Sonuç olarak ya insani ve hukuki yöntemlerle harekete geçilerek bedenimdeki hapishaneden kurtulacağım ve artık ağır tecrit devam ettirilmeyecek. Veya ölüme sürüklenerek, Adalet Bakanlığı ve hukuk sistemi eliyle bir trans kadın cinayeti işlenmiş olacak.

“Ölüme sürüklenmek istemiyorum. Bu işe bir son verilmesi ve benim sorunumun ortadan kaldırılması ve kurtulmam için yardımlarınıza ihtiyacım var. Beni yalnız bırakmayın.”

Ne olmuştu?

Trans mahpus Buse, 2018'in Temmuz ayında, 38 gün açlık grevi yapmıştı.

Mahkemenin "Ameliyat olabilir" kararı üzerine ölüm orucuna ara vermişti. Ancak ameliyatı gerçekleşmedi. Bunun üzerine Buse, 31 Ocak 2019'da yeniden ölüm orucuna başlamıştı.

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, Buse'nin ölüm orucunun 20. gününde durumunu anlatan mektubu 20 Şubat 2019'da Birleşmiş Milletler'e iletmişti.

Mektupta, Adalet Bakanlığı'nın ameliyatı engellemesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 8. ve 14. maddelerine aykırı olduğu belirtilmişti.

(EMK)

Kaynak: BİANET