Serdar Türkmen'le Söyleşi: gorulmustur.org siyasi tutuklularla dayanışmada…

Yaklaşık bir ay önce kurulan, siyasi mahkûmların mektuplarının, denemelerinin, makalelerinin, fotoğraf ve el işi resim- karikatür gibi çalışmalarının yer aldığı “Görülmüştür” adlı internet sitesinin kurucuları arasında yer alan müzisyen Serdar Türkmen’le konuştuk.

Sitenin amacı nedir?

Temeldeki amacımız, bir iletişim ve aktarım aracı oluşturmak. Yönü, daha çok 'içeri'den 'dışarı'ya olan bir araç yaratmak gayretindeyiz. Aynı zamanda bir de 'yalnız bırakmama' gibi bir fiilin gereksinimi dolayısıyla, 'dayanışma ve dayanıştırma' görevi de üstlenme iddiamız var.

“Neden Görülmüştür?” yazısında 'dayanışma' vurgusunu öne çıkarmışsınız, tüm tutuklularla dayanışmak mı hedefiniz?

Aslında siteyi bir kampanya etrafında örmek istiyoruz: “Bir adres de sen al, bir mektup da sen yaz”. Fakat henüz kar tanesi durumunda.
Tüm tutuklulara ilişkin bir çalışma değil yaptığımız. Yalnızca devrimci mücadelenin tutukluları bu çalışmanın kapsamında yer alıyor. Devrimcilerin hapishaneye atılmasının, hukukun dolaysız olarak kendisiyle değil de sınıf ve kimlik mücadelesinin bir sonucu olarak 'hukuk' ile ilgili olduğunu bildiğimizden, 'tutsak' lafını kullanıyoruz.
Öte taraftan, hapishanelerdeki hak ihlalleriyle ilgili olarak elbette her tutuklunun sorununu 'taşımak' gibi bir görevi de benimsemiş durumdayız.

Nasıl başladı bu süreç, site kurma fikri nasıl ortaya çıktı?

Adil Hoca'nın (Okay) tutsaklar ile ilgili yaptığı çalışmaları zaten biliyorduk. Sıklıkla tutsakların mektuplarını iletmeye çalışıyordu çevresindekilere. Fakat internet üzerinden ulaşılabilir, derli-toplu bir çalışma haline dönüşemiyordu bunlar. Mersin Sanatçılar Platformu'ndan tanıştığımız Adil Hoca'ya dediğim “Hocam, biz bilgisayardan az buçuk anlayan çocuklarız, bu mektupları, çalışmaları bir yerde arşivleyelim” ile başladı, şimdiyse hapishanelere “Görülmüştür” kartpostalları göndermeyi tartışıyoruz.

Kaç kişilik bir ekip çalışıyor gorulmustur.org'da?

Sitenin profesyonel bir çalışanı yok. Siteyi güncelleyen, teknik destek veren, haber takibi yapan, “şunu yapsak ya” diyen, mektupları bilgisayara geçiren... insan sayısını topladığımız zaman 13-14 kişi sayabilirim sanırım.

Yazar Adil Okay’ın öncülüğünde İHD Mersin şubesi ve Akdeniz Kent Konseyi desteğiyle “Görülmüştür” adlı mahpus resimleri sergi açmıştı. Sitenin o çalışmayla bir ilişkisi var mı?

Sitenin ismi doğrudan bu çalışmadan alındı. O sergideki birçok materyal de sitede yayınlandı/yayınlanacak. Dolayısıyla genişletilmiş, hemen hemen her gün güncellenen ve günümüzde bir yaşam alanı haline gelen sanal ortama taşınmış halidir diyebiliriz.

Sitede görev almak isteyenler olabilir, bu gönüllüler ne yapabilir bu çalışmayla ilişkin?

Tutsaklardan gelen mektupların, resim-karikatürlerin bize ulaştırılması en çok önemsediğimiz katkı. E-posta adresimiz: [email protected]
Yine bir başka önemli katkı da 'mektupları bilgisayara geçirme' ekibine dahil olmak. Böylece ayda 1-2 mektubu bilgisayara geçirmekle katkı yapılabiliyor.

Siyasi tutuklularla dayanışmayı zaten hali hazırda çeşitli dernek ve kurumlar yapıyor, hatta birkaç tane internet sitesi de var. Neden bir tane daha çalışma?

Bu konuda çok değerli çalışmaların var olduğunu biliyoruz ve çalışmaları takip ediyoruz. Bir çoğu ile iletişim halindeyiz. Bugün Türkiye hapishanelerindeki politik tutuklu sayısının onbin civarında olduğu telaffuz ediliyor. Dolayısıyla yaklaşık 1 polise 300 kişi düşen bir ülkede onbin tane devrimciye epeyce bir dernek, kurum, dergi, internet sitesi düşmesi gerekmez mi?

Son olarak eklemek istediğiniz bir şeyler?

Tutsak Adresleri bölümündeki, “Bir adres de sen al, bir mektup da sen yaz” kampanyamızın çağrısını buraya aktarmanın tamamlayıcı olacağını düşünüyorum:
Tanıyın ya da tanımayın fark etmez, bir resimle de başlayabilir, şiirle de, belki de bir selamla.
Sadece vicdan değil, aynı zamanda dayanışma, üstelik sadece dayanışma da değil aynı zamanda birbirinden öğrenme, duvarları tutuklama...
Kağıt ve kalemi alın, yazın kendinizi, düşlerinizi, 'dışarısı'nı, çekinmeyin yazın sokak ortasında öldürülenleri de, emekçilerin sömürüsünü yazın, zamları. Müzikten bahsedin, bir başka mektupta da bilmem hangi şairin hayatını anlatmak üzere.
Kağıdı dörde katlayıp zarfa yerleştirin. İçine birkaç tane de pul koymayı unutmayın.

Ali Osman Abalı

www.mersinyasam.com