Mersin Sanatçılar Platformu, Mersin Gazeteciler Cemiyeti’nde çeşitli cezaevinde ölüm orucu yapan siyasi mahkumlarla ilgili basın açıklaması yaptı. Susarak suç ortağı olmayacaklarını duyurdu.
Mersin Gazeteciler Cemiyeti’nde bir araya gelen Mersin Sanatçılar Platformu üyesi bir grup sanatçı, 51 gündür 58 cezaevinde açlık grevi yapan 1000’in üzerinde siyasi mahkumla ilgili basın açıklaması düzenlediler. Yakında ölümlerin ve kalıcı sakatlıkların başlayacağını, gelişen bu olaylarla ilgili taraflarının net olduğunu ve suç ortağı olmayacaklarını duyurdular.
Sanatçılar basın metnini okumadan önce kısa konuşmalar yaptı. Söz alan şair-yazar Adil Okay, “Biz açlık grevine yatanları bu yola mecbur bırakan AKP hükümeti ile suç ortağı olmayı reddediyoruz. Susarak suç ortağı olmayı reddediyoruz. Sanatçıların her dönemde muhaliftir ya da muhalif olması gerekir.” dedi. Okay, “Biz sanatçılara büyük görev düşüyor buradan çağrı yapıyorum. Susarak suç ortağı olmayalım.” dedi. Daha sonra söz alan Merhaba Sanat Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Ramazan Velieceoğlu, “yıllardır süre gelen savaşları ölümleri şimdi sürmekte olan ölüm oruçlarının üzücü olduğunu, sanatçıların bu olaylar karşısında hiçbir zaman kayıtsız kalamayacağını” söyledi.
Yazar Celal Temel ise “Ülkenin bugün geldiği nokta üzücüdür. Ölümler nerde olursa olsun ölen kim olursa olsun üzücüdür. Ölümlere kavgalara savaşlara üzülmeyen hükümettir. Çözüm yolu bulunmalıdır biz yazarlar sanatçılar bu konuda üstümüze düşen görevi yerine getireceğiz, susayacağız sessiz kalmayacağız” dedi.
Platform adına konuşma yapan şair-yazar Adil Okay, “58 cezaevinde açlık grevini sürdüren tutuklu ve hükümlü sayısı 1000’i aştı… Açlık grevlerinde kritik bir aşamaya gelindi. Her an ölüm haberleri gelebileceği gibi, tutukluların vücut fonksiyonlarını işlemez kılan ve hafıza kaybına yol açan Wernicke Korsakof hastalığına yakalanma ihtimalleri yüksektir. Biz, Mersin Sanatçılar Platformu’nda yer alan yazar-şair ve sanatçılar olarak, açlık grevlerine yatanları anlıyor ve onları bu yola mecbur bırakan AKP hükümetiyle suç ortağı olmayı reddediyoruz. Susmayı, susarak suç ortağı olmayı reddediyoruz. Ve suskun kalanlara bir zamanlar hapishanede açlık grevi yapan Rıfat Ilgaz’ın şiiriyle çağrıda bulunuyoruz.
Yollar kesilmiş alanlar sarılmış
Tel örgüler çevirmiş yöreni
Fırıl fırıl alıcı kuşlar tepende
Benden geçti mi diyorsun
Aç iki kolunu iki yanına
Korkuluk ol.”
Haber: Ali Osman Abalı / www.mersinyasam.com
"Mersin Sanatçıları Cezaevlerindeki ölüm orucu ile ilgili MGC'de bir araya gelerek basın açıklaması yaptı.Şair yazar Adil Okay'ın okuduğu basın açıklamasında bir an önce hükümetin duyarlı davaranış sergileyerek gerekli adımları atması insani bir ödev olduğunu hatırlattı.
Mersin’de yaşayan sanatçılar, cezaevlerindeki açlık grevlerinin, ölümle sonuçlanmadan sona erdirilmesi için çağrıda bulundu. Sanatçıların açıklamasında, açlık grevi eylemcilerinin taleplerinin ‘fantastik’ talepler olmadığı kaydedildi, “Anayasal haklar talep ediliyor” denildi.
Mersin’de yaşayan bir grup yazar, şair, tiyatrocu, müzisyen, ressam ve fotoğrafçı, 700 tutuklu ve hükümlünün 51 gündür sürdürdüğü açlık grevine ve bu eyleme neden olan taleplere dikkat çekmek için ortak bildiri yayınladı.
Ortak bildiride “Bu aşama açlık grevi yönteminin doğru mu, talepler fantastik mi tartışmasına girmek abesle iştigaldir” ifadesine yer verildi.
“Eylem siyasidir çünkü bu eylemi yapanlar siyasi tutuklu ve hükümlülerdir” denilen bildiride, açlık grevi eylemcilerinin talepleri arasında yer alan anadilde eğitim ve anadilde savunma hakkının ‘fantastik’ talepler olmadığı, anayasal haklarla ilgili talepler olduğu vurgulandı.
Bildiride şu ifadelere yer verildi:
“Akıl ve vicdan bu trajediyi onaylamaz. Olası can kaybından başta AKP olmak üzere suskun kalanlar sorumlu olacaktır. Biz bu trajedilere geçmişte de sessiz kalmadık, şimdi de sessiz kalmıyoruz. Biz sanatçılar olarak açlık grevine yatanları anlıyor ve onları bu yola mecbur bırakan AKP hükümeti ile suç ortağı olmayı reddediyoruz. Susmayı, susarak suç ortağı olmayı reddediyoruz.”
Sanatçılar ne dedi?
Adil Okay (Şair-Yazar): Bugüne kadar sanatçılar olarak toplumsal olaylara tepkimizi gösterdik. Barış için eylemler yaptık, nükleer santrale karşı eylemler yaptık, 1 Mayıs’ta sanatçılar olarak yürüdük. Sanatçının görevi ülkede yaşanan olaylar karşısında tavır almaktır. Ülkemizde tırmandırılan bir savaş var, cezaevlerinde açlık grevleri var. Buna sessiz kalamazdık. Sanatçıların bir diğer görevi de izleyicileri, dinleyicileri, okurları empati yapmaya çağırmaktır. Bugün de toplumu, cezaevlerinde açlık grevine yatanlarla empati yapmaya çağırıyoruz.
Ramazan Velieceoğlu (Tiyatrocu): Ülkemizde sürekli yenilenen bir sorun var. Yönetenler yönetemiyor, yönetilenler memnun değil. Yönetenler, ezenler azınlıkta, ezilenler çoğunlukta ama hep baskıyla, zorla yönetiyorlar. Hitler, Almanya’da bir yalanla iktidara gelmişti. Şimdi ki iktidar da sürekli bir yalanla ayakta duruyor. Cezaevlerinde açlık grevleri yapılırken aylar önce çekilmiş bir fotoğrafı ortaya çıkarıyor ve ‘açlık grevi yok’ diye yalan söylüyor.
Celal Temel (Yazar): 100 yılı aşkın süredir Ortadoğu’da dram yaşanıyor. Büyük bir sorun var ama bunu küçük hesaplarla kapatmaya çalışıyorlar. Koskoca bir halkın, bir ulusun statüsüzlüğü söz konusu. Eğer insanlar canlarından vazgeçecek noktaya gelmişse, üniversite yaşamını, rahat yaşamını bırakıp ölüme gidiyorsa bunun nedenleri üzerine düşünmek gerekir...."
Haber: Abidin Yağmur
- 5 gösterim