Türk devletinin özeti bir yaşam

28 Haziran 2019

ÖZGÜR PAKSOY / MA / AMED

23 yıldır cezaevinde olan 80 yaşındaki hasta tutsak Mehmet Emin Özkan’ın, evinin yakılması ve zorunlu güçle başlayan yaşam hikayesi, bir kızının çatışmada şehit düşmesi ve 3 oğlunun bir bir tutuklanmasıyla devam etti. Kızı Selma Özkan, “30 kilo kalan bir insan cezaevinde kalabilir mi?” diye soruyor.

Amed’in Lice ilçesinde 1993’te Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’a yönelik düzenlenen suikasttan sorumlu tutularak, aldığı müebbet hapis cezası sonucu 23 yıldır cezaevinde olan Mehmet Emin Özkan’ın 1992’de başlayan hikayesi, o günden beri devam eden baskılarla sürüyor. 1992’nin bahar aylarının başlangıcıyla Lice ilçesinin Sîsê (Yolçatı) köyünde olan Özkan Ailesi’nin evi askerler tarafından yakıldı. Aile göç yoluna düşerek, Mersin’de yaşamaya başladı. Burada devam eden baskılar üzerine Özkan’ın kızı Servet Özkan, 1995’te PKK’ye katıldı. PKK’li Özkan 6 yıl sonra 2001’de Lice ilçesinin Çemê Elîka (Birlik) köyünde yaşanan çatışmalarda şehit düştü, ancak aile henüz Özkan’ın cenazesine ulaşmış değil.

Kızı gittikten bir yıl sonra

Kızının katılımından bir yıl sonra Mersin’de “Örgüte yardım etmek” iddiasıyla gözaltına alınan Özkan, ek iddianamelerle delilsiz müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Kalp, tansiyon, zehirli guatr, kemik erimesi, böbrek ve bağırsak bozuklukları, aşırı derecede kilo kaybı, duyma ve görme eksikliği gibi çeşitli sağlık sorunları bulunan Özkan; yeme, içme giyinme, banyo, tıraş, tuvalet ihtiyaçlarını tek başına karşılayamıyor. Özkan’ın cezaevinde olduğu 2013’te Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının Bahtiyar Aydın dosyasının 20 yıllık zaman aşımına uğramaması için tekrar dava açması üzerine Aydın’ın JİTEM tarafından öldürüldüğü ortaya çıktı. Bu davanın üzerinden 6 yıl geçmesi ve ağır sağlık sorunlarına rağmen infazı durdurulmayan Özkan, 2015’te Gazi Yaşargil Eğitim Araştırma Hastanesi Sağlık Kurulu’ndan yüzde 87 vücut fonksiyonlarının işlevsiz olduğuna dair “Cezaevinde kalamaz” raporu aldı. Yine tahliye edilmeyen Özkan, defalarca fenalaşarak hastaneye kaldırıldı. Mart 2019’da yeniden kurula başvuran Özkan’a, bu kez “Cezaevinde kalabilir” raporu verildi. Sağlık sorunlarıyla boğuşan Özkan, cezaevinde adeta ölüme terk edildi.

Çocukları bir bir tutuklandı

Özkan’ın hikayesi, kendisinin 23 yıldır cezaevinde olmasıyla kalmıyor. Özkan’ın uzun süre cezaevinde kalması üzerine ailesi, 2006’da Amed’e geri döndü. Ailenin gelmesinden kısa bir süre sonra Mart 2017’de bu kez Özkan’ın oğlu Nevzat Özkan (37), Bağlar ilçesinde bulunan Koşuyolu Parkı’nda gözaltına alınarak tutuklandı. “Örgüt üyeliği” ile suçlanan Özkan, 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı ve o günden beri cezaevinde. Verdiği dilekçelerle babasıyla aynı cezaevine geçen Özkan, bu sürede hasta tutsak olan babasının bakımlarını da yürüttü.

Ahmet 11, Murat 4 yıldır

Nevzat Özkan’ın tutuklanmasının ardından 2008’de bu kez Özkan’ın bir diğer oğlu Ahmet Özkan (36), Sur ilçesinde gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı mahkemece “örgüt üyeliği” iddiasıyla 14 yıl hapis cezasına çarptırıldı. O günden beri cezaevinde olan Özkan, bulunduğu cezaevinde ağabeyi Nevzat Özkan ile baba Özkan’ın bakımını yürütüyor. Baba Özkan ve iki oğulun yılları cezaevinde geçerken, bu kez 10 Kasım 2015’te oğlu Murat Özkan (39) gözaltına alındı ve tutuklandı. “Örgüt üyeliği” ile suçlanan Özkan’ın 4 yıldır mahkemesi devam ediyor.

Yıllarca birlikte Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde kaldığı babasının tedavi ve bakımını yürüten Nevzat Özkan, 2017 yılında Antep H Tipi Cezaevinde sevk edildi. Son iki yıldır Ahmet ve Murat Özkan kardeşler kendi talepleri üzerine sevk edildikleri Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevinde, baba Özkan’ın tedavi ve bakımını yürütüyor. Ahmet ve Murat kardeşler, baba Özkan’ın son zamanlarda kötüye giden sağlık sorunlarından dolayı nöbet tutuyor.

Diğerleri de cezaevi kapılarında

Özkan, yıllarca cezaevi görüşlerinde bir araya geldikleri çocuklarıyla bu kez aynı kaderi paylaşıyor. Özkan’ın eşi Emine Özkan (75), kızı Selma Özkan (47) ve oğlu Vedat Özkan ise son 23 yılını cezaevi kapılarında geçirirken, diğer yandan 2001’den bu yana PKK’li Servet Özkan’ın cenazesini arıyor.

İşkenceyle sağlığı bozuldu 

Yıllardır cezaevi kapılarında babasının tahliye edilmesini bekleyen Selma Özkan, babasının tutuklandığında hiçbir sağlık sorununun olmadığını ifade ederek, gözaltında 7 gün boyunca gördüğü işkence sonucu sağlık sorunlarının başladığını söyledi. Babasının kafasından darbe aldığını, bundan dolayı soğuk su ile yıkanması gerektiğini; ancak bunun cezaevi koşullarında her zaman istenilen düzeyde olmamasının var olan sağlık sorunlarını artmasına neden olduğunu söyledi.

Artık bizi tanımıyor 

Babasının cezaevinde 4 kez geçirdiği kalp krizi sonucu anjiyo edildiğini dile getiren Özkan, “Doktorlar artık kalbinin krizlere dayanamayacağını söylüyor. Doktor olası bir kriz durumunda geçireceği bir ameliyatta kurtarılmasının zor olduğunu da söyledi. Babamın hangi hastalığını anlatsam; bir değil, iki değil. Özellikle hafızasını tamamen kaybetmiş durumda. Artık bizi tanıyamıyor” şeklinde konuştu.

4 yıldır dava bekleniyor 

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından davanın yeniden açılması ardından dosyanın Diyarbakır ve Adana mahkemeleri arasında mekik dokuduğunu ve 4 yıldır karara bağlanmadığını söyleyen Özkan, “Babamın olayla ilgisi olmamasına rağmen, o tarihlerde babamın orda olmamasına rağmen 23 yıldır cezaevinde. Dünya kamuoyu suikastın JİTEM tarafından yapıldığını biliyor. Babam işkence altında imzaladığı ifadeden dolayı ceza verildi. 4 yıldır Lice davasının akıbetini bekliyoruz” dedi.

30 kilo kalmış 

Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 2015 yılında verdiği “Cezaevinde kalabilir” ve 4 yıl aradan sonra verdiği “Cezaevinde kalabilir” raporuna dikkat çeken Özkan, “4 kez kalp krizi geçirdi, yüksek tansiyon sorunu var, böbrekleri iflas etmiş, bağırsaklarından ameliyat geçirdi ve kalın bağırsakları alındı, zehirli guatr var. Gün geçtikçe daha kötü bir duruma geliyor. 2015 yılında doktorların kendisi sağlık durumunun kötü olduğunu ve ‘Cezaevinde kalamaz’ raporu verdi. İkinci kez aynı hastane bir sağlık sorununun olmadığını, dalga geçerek, ‘Cezaevinde kalabilir’ raporu verdiler. Babamın serbest kalmak için hasta olduğunu ileri sürdüğünü söylediler. 81 yaşındaki bir insan nasıl cezaevinde kalabilir. 30 kilo kalan bir insan cezaevinde kalabilir mi?” diye sordu.

Eşi: Cenazesini vermek istiyorlar 

Özkan’ın eşi Emine Özkan, ilerleyen yaşına rağmen hayatının cezaevi kapılarında geçtiğini belirterek, hasta tutuklu eşinin tahliye edilmesini bekliyor. Eşi Özkan’ın sağlık sorunlarını sıralayarak, artık kendilerini tanıyamaz duruma geldiğini ve bir an önce serbest bırakılması gerektiğini söyledi. Eşi Özkan’ın aynı cezaevinde olan çocukları Ahmet ve Murat Özkan’ın gözü önünde eriyip gittiğini ifade eden Özkan, şöyle devam etti: “Çocuklarım sabaha kadar nöbet tutuyorlar. Mahkeme sonucunu beklemenin ne anlamı var? Mahkemeyi beklerken toprağa gömeceğiz. Cenazesini bize vermek istiyorlar. Artık serbest bırakılsın.”

Bıraksınlar kendi evinde ölsün

Adalet Bakanlığına seslenen anne Özkan, “Mehmet Emin artık cezaevinde dayanamaz. Çocuklarım dayanabilir. Ama Mehmet Emin’in dayanması mümkün değil, saatler, saniyeler bile önemlidir. Artık serbest bırakılıp dışarıda tedavi olmalıdır. Cezaevinde bir şey olursa, çocuklarım da canına kıyar. Bıraksınlar, kendi evinde ölsün, en azından çocuklarım kahrolmasın. Başka bir şey istemiyorum. Evimizden, yurdumuzdan olduk, bize yaşatılan her şeye razıyız. Yeter ki artık Mehmet Emin’i serbest bıraksınlar” diye konuştu.

Kaynak: Yeni Özgür Politika