Türkiye tarihinde cezaevlerindeki hak ihlalleri bu boyuta ulaşmamıştı hiçbir zaman. Osmanlı’dan bu güne kadar muhalifleri zindana atan tüm hükümetler benzer politikayı uygulamışlardır. Ancak hiç biri politik tutsaklar üzerinde son 17 yılda AKP devleti kadar insafsız bir politika uygulamamıştır. Bu hak ihlallerine karşı durmamız, ses çıkarmamız gerekiyor. Daha iyi bir dünya düşüyle yola çıkıp hapse giren insanları orada yalnız bırakmayalım. Onlara sesimizi ulaştıracağımız en iyi yol mektuptur. Dışarıdan gelecek bir kart, bir yazı bir mektup onlar için çok büyük moral ve mutluluk olacaktır. Bu zor günlerde zindanlardaki yoldaşlarımızla dayanışma içinde olalım. Bir adres de siz alın bir mektup da siz yazın!
Bir seslenişimiz de, "Uzun zamandır elle mektup yazmadım, nasıl yazacağımı, başlayacağımı bilemiyorum" diyen arkadaşlara. İnanın ki ne yazsanız onlar için moral olur. Günlük yaşantınızdan bir kesit yazıp yollamanız yeter. Kuru ajitatif söylemlere gerek yok. Zaten bu insanların her biri oturup bildiri yazacak kapasiteye sahip. Bu anlamda 10 yıldır 20 yıldır içeride olan insanlara dış dünyadan haber vermek, günlük yaşantı hakkında bilgi vermek, paylaşmak da çok önemli. Örneğin birçok hastalığı olan politik tutsaklar bile yazarken yol gösterici, ufuk açıcı cümleler kuruyorlar. Ancak “dışarısı” (yani sizler-bizler), onlarla yeterince dayanışma gösteremediğimiz takdirde: İşte o zaman onlar tecrit üzerine tecride mahkum edilmiş olacaklar.
Bir kartpostalla da olsa, bu dayanışmaya katılabilmeniz umuduyla.
Görülmüştür Kolektifi
- 8 gösterim