“Daha önce Gül Güzel’in hazırladığı “Zindandan mektup var” adlı kitabı yollamıştın. En son Tülin heval de ‘Su da Susar’ ile Turgay Usanmaz’ın ‘Pasof’un Göçmen Kuşları’nı yollamıştı. ‘Su da Susar’ı aldım. Diğer iki kitap ‘sakıncalı’ bulunduğundan verilmedi. Hasılı onları okuma şansım olmayacak. Kitaplar için teşekkürlerimi sunarım."
Ayhan KAVAK
2 Nolu T Tipi Hapishanesi A-17
Tarsus/ MERSİN
Hocam,
6 Şubat günü, kentlerimizi yıkan deprem felaketi ile uyandığımızdan beri, hepimiz aynı duygudayız; hepimiz bir enkazın başında bir canı kurtarmanın telaşında, ekmeğini suyunu paylaşmanın, bir acıyı, bir yarayı sarmanın, umudun, öfkenin, sevginin hüznün içindeyiz.
30.01.2023/BOLU
Merhaba,
Öncelikle sizlerin şahsında tüm dostlara selamlarımı iletiyorum.
Ardı sıra yolladığınız iki yeni yıl kartını aldım. Teşekkürler.
İdare ve Gözlem Kurulu sudan gerekçelerle tahliyemi 16 Mayıs 2023 tarihine erteledi. Bu demektir ki 4 Şubat’tan sonra tutsak olmaktan çıkıp rehin statüsüne geçeceğim.
18.03.2023
Merhaba,
30 yıldır tutsak olduğu halde tahliye edilmeyen Tutsaktan Merhaba,
Çok iyi olmanızı isterim. Yakın zamanda büyük bir deprem yaşadık. Bu doğa olayı insana değer vermeyen sermaye düzeni ve devleti yüzünden toplu katliama dönüştü. Ve bu ilk kez olmuyor. Ve onları tarihin çöplüğüne atmadıkça son olmayacak. Ve bu acılarla da isyan duygularımız ayaklandı.
Ya devrim Ya ölüm diye bir sloganımız vardır bizim. Bir yandan kararlılığımızı ifade eder, ama asıl devrim olmazsa, gerçekten işçi emekçi halklarımızı ölümden, sürünmekten başka bir şey beklemediğini de ifade ederiz…
27.03.2023
Değerli Tülin Arkadaş,
Gönderdiğin ilk kitap İzmir’den buraya geldi. Bir hafta sonra da ikincisi geldi. Kartınızı da aldım. Fakat ilk mektup (İzmir’e yazdığın) henüz ulaşmadı. Umarım ulaşır.
Öncelikle kitap için çabaların çok anlamlıydı. Ortak bir çalışma olması, sizler gibi değerli insanlarla anılmak her zaman bizim için bir onur vesilesidir. Emeklerin, uğraşların için çok teşekkür ediyorum.
Merhaba
Çok iyi olmanızı isterim. Yakın zamanda büyük bir deprem yaşadık. Bu doğa olayı insana değer vermeyen sermaye düzeni ve devleti yüzünden toplu katliama dönüştü. Ve bu ilk kez olmuyor. Ve onları tarihin çöplüğüne atmadıkça son olmayacak. Ve bu acılarla da isyan duygularımız ayaklandı.
“Bir bilseniz kalbimin nasıl ağrıdığını, içimin nasıl sızladığını. Keşke yanınızda olup, ellerimle, tırnaklarımla ben de o enkazları kazıyıp bir şeyler yapabilseydim, bir canın kurtuluşuna sebep olabilseydim. Ah şu kahrolası duvarlar, tel örgüler, kapılar, kilitler, açılsaydı da size gelebilseydim. Ama işte ne elim yetişiyor, ne tenim. Ancak kalbimden sökün eden bu sözcüklerle yasınıza, mateminize gelebiliyorum”
Seyit OKTAY
T Tipi Hapishane B3-2 Tokat
***
Değerli Adil Hocam ve
Saygıdeğer OKAY Ailesine,